Allah'ım Sen Gazze'ye Yardım Et, Biz Etmiyoruz Sen Et!

Biz böyle müslümanlarız Allahım. Hiçbir şey yapmaz ama çok iyi dua ederiz. Profesyonel dua edicilerimiz bile var. Öyle içten yakarırlar ki, ağlatırlar adamı. Biz de öyle... Çok afilli dua cümlelerimiz vardır. Bazen içimizden gelir, bazen internetten. Cuma günleri onları paylaşır rahatlarız.

Evet Allah'ım gerçekten müthiş dua ederiz. Öyle müthiş ki; "Ya Rabbi bizi kazalardan, belalardan, afatlardan, savaşlardan .....koru" diye öyle bir dua ederiz ki, başka hiçbir şeye gerek kalmaz. Afatlar için iyi planlanmış, ter dökülmüş, kafa yorulmuş önlemlere, kazalardan belalardan koruyacak tedbirlere asla gerek kalmaz. Muhtemelen ileri seviyedeki tevekkül durumumuzun da bunda rolü vardır. 

Mesela Gazze'deki katliam... İyi ki bu kadar samimi dualarımız var, yoksa ne olurdu oradaki mazlumların hali ! Arada bazı serkeş isyankarlar çıkıp eylemler yapmaya, israil elçiliğinin, NATO üssünün, israil'e Türkiye üzerinden petrol sevkiyatı yapan şirketin... çitlerini sökmeye, kapı, penceresini kırmaya falan yelteniyorlar. Şükür ki güvenlik güçlerimiz gerektiğinde cop, gerektiğinde gaz, gerektiğinde plastik mermi vs kullanarak bunları dağıtıyor, azgınlarını tutukluyor. Halbuki devlet büyüklerimiz bile çok samimi dualar ediyor Gazze için. Ellerinden gelen diğer şeyleri de yapıyorlar. Mesela en fazla 4-5 ay süren eylemlerden sonra, İsrail'e olan ihracatı ilk etapta yarı yarıya durdurdular, sonra da tamamen kestiler. Niye bu kadar gecikildi, çünkü muhtemelen meşguliyetten ilk aylarda devlet olarak durumu fark edememişlerdi. Tabii bir de gözetilmesi gereken dengeler var. Onları kimse hesap etmiyor. Mesela bu aralar o asiler tutturmuşlar, "vanaları kapatın, israile petrol sevkiyatını durdurun" diye eylemler yapıyorlar. Biz petrol sevkiyatını kesersek, Azerbaycan ile ilişkilerimiz ne olur, bu durum Kafkasya politikalarımızı ne kadar olumsuz etkiler hesap eden yok.

Bir de gözden kaçırdıkları asıl husus o samimi duaların gücü !. Hadi geçtim bizlerin ve devlet büyüklerimizin yeri göğü inleten samimi dualarını, Gazze'de evlatlarının parçalanmış bedenlerini üçer beşer toprağa veren ana babaların, yetim kalan sabilerin, narkoz yokluğundan canlı canlı karnı, göğsü yarılarak ameliyat edilen masum yavruların dualarının da mı farkında değil bu isyankarlar. Sanki devletimiz bilmiyor neyi ne zaman yapacağının; her şeyin bir sırası var. Görecek o pislik siyonistler günlerini... Hele biraz daha güçlenelim, palazlanalım... Kolay mı devlet yönetmek ?! Ben bile daha evlendirecek 3 çocuğum olduğunun hesabını yaparken, onlar kim bilir ne zor hesaplar yapıyorlar. Rabbim hesaplarını mahşerde terazilerinin kefesinde karşılarına çıkarsın, ahiret yolculuklarında yoldaş etsin ! Amin !.

Gerçekleri gören yanım böylece olan biteni tespit ederken, çocuksu ve korkak yanım da şöyle fısıldıyor nedense : " Ulan alçak ! Allah senin de, senin gibi yattığı yerden dua edenlerin de dualarını neden kabul etsin ?! Kabul edilecek dualar varsa onlar ancak, Gazze'de bedel ödeyen Filistin halkının dualarıdır.

Onlar da Rabblerine dua ederken, senin gibi alçak ve ikiyüzlü adamları ve devletleri Allah'a şikayet ediyor, sana beddua ediyorlar farkında değil misin ?!

Eğer Rabbin onlara bir zafer nasip ederse, bu zaferde senin dualarının da bir payı var zannedeceksin değil mi? Oysa yok! Senin durumun Musa aleyhisselam'a "Ya Musa demişlerdi, onlar orada bulundukça biz, oraya ebediyen giremeyiz. Sen, Rabbinle git, ikiniz çarpışın onlarla, biz burada oturup duracağız." diyen yahudilerden çok mu farklı ??? Sen on yıllardır evi, barkı, tarlası gasp edilen, zindanlara doldurulan, tecavüzlere uğrayan, katledilen o masumların haline seyirci kaldığın gibi, bugün de arşı titreten çığlıklara bir iki dua mırıldanarak kendini rahatlatan ikiyüzlü bir alçaksın ! Şu kadarcık bir onurun varsa ve gerçekten elinden bir şey gelmiyorsa, dürüst ol ve öldür beni Allahım diye dua et ! "

Öldür beni Allahım !

Amin !