Annesi, geriden geriye yüksek sesle,
kız Fatımaaa,
döküle kalasıca nerdesin?..
sonra ses tonunu degiştirdi ve;
güzel kızım hadii, çalışman lazım
şu evcilik oyunlarını bırak gel.
Elinde altın bilezik olmalı bir kızın
koca eline bakarsın sonra,
veya Allah korusun, boşanır gelirsen eger
hiç olmazsa elinde işi olmalı insanın..
Der dururdu ya..
Öyle büyüdü Fatıma’LAR,..
Hani bilirsiniz,
akşam misafirlikte uyaya kalır ya bir kenara çocuk..
şöyle bir ceket atılıverirler ya üzerine,
Sonra,
eve dönüşte babası "kalk yavrum uyan gidiyoruz" der..
asılır tutar elinden, sündürür..
O sıra,
kopar gider bir şeyler içinden,
uyku bedenden sökülür gelir ya sanki..
tam da öyle bir şeydir işte.
oyunlarından, hayallerinden çalınıp,
soru bankaları arasına kapatılmak...
ah ki ah..
büyüdü Fatıma, okudu.
çok iyi okullarda, lisanslar, doktoralar bitirdi.
kaç uykusu bölündü her yaşta bilinmez..
ve uyurken yürümeye zorlanan çocuklar misali..
Otuz yaşında,
kolunda bileziği vardı tamam ama,
bu alyans takacak prens nerelerde kalmıştı ki..
Fatıma,
şimdilerde "kariyer dulları" listesinde kayıtlıydı ismi..
böyle .. valla böyle..
Ey dost ,
ne yapsın şimdi .Fatımalar, Mücahidler söyler misiniz?..
meslek, para kariyer diyerek koşturan
Otuz yaşlara dayanan, ertelenen cinselliklerini
Ar, Namus, İffet, Allah, Kitap diyerek baskıladılar...
gömdüler bagırlarına.
uykusuz geceler boyunca.
sonra,
cinsel rahasızlıklar
cinsel soğukluk, depresiflik,
kendine güvensizlik, huzursuz, huysuz geçimsiz,
Bir orta yaşlı sınıfı ile yüzleşmek zorunda kalacak / kaldı toplum.
Sonra bilir misin dost,
bir Türk büyüğünün ifadesiyle,
evlilik kararının yarısı niyet,
diğer yarısı cesaretten ibaretmiş..
Ertelenen cinsellikler ve orta yaşlara ulaşmış
erkek ve kadınlar evlenemez, kararsızdır,
korkar cesaretleri ve heyecanları kalmamıştır artık..
Toplumsal bir kitleledir onlar.
Ebeveynler tek sığındığı kapıdır hala
Söyler misiniz Allah aşkına ,
ne olursa konuşmaya değer .
mesala ekonomi desek ilginizi çeker mi?
Daha kötüsünü söyleyeyim
kariyer sahibi çok iyi eğitimli
doktor, öğretmen, sekreter, mühendis
namazlı, niyazlı erkek / kadın bir kitle var
ve,
Gün boyu birlikte oldukları mesai arkadaşları arasında
Ruhsal olarak savrulmaların girdabında,
kıyı köşede ya patron gözdesi,
ya da "eh işte ne yapalım bari bu olsun" için aday olan
adeta bir toplumsal kuşak gelmekte.
çok mu ağır oldu..
Ey yolcu..
rızk endişesiyle öldürme evlatlarını..
atma ataşlara.
biyolojik ve ruhsal bütünü bozma,
bölme uykularını, hayallerini.
Girdiği(n) yarışma da
İlk üç’e, alkış /madalya veriyorlar..
Burun farkıyla
dördüncü olan ve geri kalanlara,
yetersiz diye çöp muamelesi yapan bir
dünyadır yaşanan..
Sekinet
kariyer basamaklarında değil ki..
Orda arama boşuna..
Ey yolcu,
evliliğin zamanını geçirme...
erteleme...
dur bakalım hele,
bu da geçince diye bakma bu işe.
önemse ve niyet et..
et ama sağlam dua et.
dön yüzünü Rab’bine hele.
Dön hadi şimdi.
O yardım eder..
BİZ ÖYLE İNANANLARDANIZ..
Birgün
tutup elinden,
dershane, ders, okul, iş kariyer,
yetiş, geç kaldın
uyansana ey sevgili dediğin de..
Ah!
Uyanmaz,
iade edilmez ya emanet olan..
Burda saklı bütün sorularının
Cevabı..
Ah bilsen..
Kibrin Mağlûbiyeti -1 | İlhan Akar
23.04.2024
Baş Döndüren Diplomasi AHMET GÜRBÜZ 24.04.2024
Başkası İçin Yaşamak Doç. Dr. MEHMET SAĞLAM 28.04.2024
Kemal Kılıçdaroğlu ÜSTÜN BOL 06.04.2024
YEREL SEÇİMLER ÜZERİNE SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 08.04.2024
Ölüm ve Bayram AHMET SEMİH TORUN 13.04.2024
müslüman ‘Allah diri’dir! valla! MUSTAFA AKMEŞE 19.04.2024
SİYASET VE SERMAYE YUSUF YAVUZYILMAZ 13.04.2024