metrika yandex
  • $42.31
  • 49
  • GA39540

Haberler / Derkenar

Osman Yurt ile Derkenar..

08.07.2025

Osman Yurt ile Derkenar..

Osman Yurt'a Soruldu ve Dedi ki:

1- ) “Ölüm dediğin…” diye başladığınız cümleyi nasıl tamamlarsınız?

Ölüm, yalan dünyadan, gerçeğine geçiş; Dünyanın gadasını belasını, yaşayanlara bırakıp kurtulanların alemi..

2- ) Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…

Kitap, ibadet; yeni zamanlarda telefon.. (Hayatın uzun dönemini onsuz geçirdiğimiz halde, telefon, nasıl bu kadar öne çıktı? Cevapsız soru..)

3- ) Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?

Kızılırmağın, kızıla çalan suyundan gelen yayın balığı kokusu.

4- ) Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?

Üçüncü üniversite öğrenimi vaktim olsaydı bilgisayar ve proğramcılık okumak isterdim.

5- ) O kitabın/öykünün kahramanı neden sizi çok etkiledi?

Kelebek romanı. 12 Eylül 1980 Darbesinden sonra 2 yıl gıyabi tutuklu idim, aranıyordum. 10 Kasım 1982 günü teslim olmadan önce Mamak Askeri Cezaevi’nden çıkanları defalarca dinlemiştim. Kelebek romanını okumuştum. Kitabın kahramanının direnci, teslim olmayışı, özgürlüğe olan tutkusu beni çok etkilemişti. Teslim olduğum andan 1986’da tahliye olana kadar, okuma, ibadet ve sporla birlikte, her zorluğa karşı tam konsantre idim.

6- ) Özlemek deyince aklınıza ilk gelen?

Geçmişi özlemek anakronik bir sorun; her zamanın kendine has güzellikleri vardır..

7- ) Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir anınız.

Kayseri Pazarören Mimarsinan İlköğretmen Lisesi’nden 1975-1976 sezonunda birinci olarak mezun olmuştum. Lise mezunu birincilere üniversitelerde kontenjan açıldığı bilgisi vardı. O sene kontenjan açan olmadı. Birincilik hediyesi olarak bir kitap  almak üzücü idi; Cemil Meriç’in “Bu Ülke” isimli kitabı hediye edilmişti. Bu Ülke ve o çığırdan giderek okuduğum Meriç’in bütün kitapları beni çok etkiledi; bir çok başka yazarla birlikte zihin dünyamı şekillendirdi. Hayatımın en değerli hediyesini almıştım.

8- ) Mevsimlerden hangisi?

Her mevsim güzel; ille öncelik istenirse, bahar..

9- ) Tarihte bir olaya şahitlik etme imkanınız olsa hangi olayı seçerdiniz?

Sreprenitsa Katliamını engelleme imkanı olan bir yerde olmak isterdim..

(Osman Yurt ve Nihat Genç, Bosna'da, Srebrenitsa Katliamının 10. yıldönümünde, Gorajde’de, Abdullah Sidran’ın evinde.)

10- ) Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru…

İnsanların sadece önlerindeki ağaçları görmek gibi haklı mazeretleri olmakla birlikte, bütün ormanı gösterecek mekanizma şansı olabilir miydi?

11-) Kederlendiğinizde yaptığınız şey?

Üzüldüğümüz ve sevindiğimiz her ne ise, bir süre sonra, tatlı bir hikaye olarak anatılan bir olgu olacak ve yüz yıl sonra bizi kimse hatırlamayacaksa, neden kederlenelim, diye düşünmek..

12- ) Hayatta rafa kaldırdıklarınız?

İngilizce konuşmak.

13- ) Ruhunuzda iz bırakan biri?

Muhsin Yazıcıoğlu

(Osman Yurt , Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile, Saraybosna’da  Birlikte)

14- ) En sevmediğiniz özelliğiniz?

Sevmediğim, değil, çok temel bir belirleyen olduğu için: Gençliğinde komünizmle mücadele etmiş birisi olduğum halde, parayı, mülkiyeti tanımayan, hayatı komün mantığı ile yaşayan niteliğim;  hayatın parayı ve mülkiyeti zorunluluk olarak dayattığı zamanlar pişmanlık duymadım dersem yalan söylemiş olurum..

15 - ) Ruhunuz nereli?

Serazad.

16- ) Gözünüzü kapattığınızda duyduğunuz/duymak istediğiniz o ses?

Hesapsız bir sevgi.

17- ) Geçerken gördükleriniz…

Oğuz Atay, Tutunamayanlar isimli eseri kaleme aldığında, Türkiye’nin henüz yüzde otuzu şehirlerde idi. Elli yılda yüzde doksan şehre geldi. Yeni zamanların tutunamayanlarını kaleme alan yok. Şehrin korkunç hayat şartlarında açlık sınırı altında yaşayanlardan ilke, kültür, ahlak beklemek akla zarar; ne sosyalizm, ne milliyetçilik, ne din, hiç bir olgu, tutunmaya çalışan insan için bağlayıcı olmaz;  değerlerin araçsallaştırılmasının bir mantığı vardır. Kim bir kesime öfkesini kusmak isterse, o cenahtan bolca örnek bulmakta zorluk çekmez. .

Afganistan savaşları, İran-Irak savaşı, Cezayir, Irak işgali, Suriye, Yemen, Lübnan’da, Filistin’de, Gazze’de; velhasıl Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda, milyonların ölümünün istatistiklerin kuru rakamlarında bile anlamının kaybolduğunu gördük geçerken..

18- ) Bir notunuz var mı?

Durun. Herkes dursun, düşünsün. Bu gidişi bir yerde durduracak, hikmetlerine odaklanacak bir akıl olmalı. Kerbela’da katledilen, Peygamber’in (Ona selam olsun) torunu ve ahfadının ölümü sonucu, 1500 yıldır kan akıyor; acı hep artıyor. Son on yıllarda belki binlerce kerbela yaşandı. Bir çözüm üretmeliyiz.

19- ) Yaşamın boyunca seni en çok etkileyen kitap/film/oyun nedir? Neden?

Esaretin Bedeli filmi. Bir konferans için öz geçmiş istendiğinde, “herkesin kızdığı bir yönü olan adam”, demeniz yeterli, demiştim. Muhatabım, Esaretin Bedeli filminin sosyal medyada en çok izlenen kısa bir bölümünü göndermişti. Filmi daha önce izlemiştim. Gönderen kardeşim güzel yakalamıştı.

20- ) Bir film yapmak/senaryo yazmak isteseydiniz adı ne olurdu?

Rahmet gazabın önündedir.

21- ) İleride bir gün anlatmak isteyebileceğiniz bir hikayeniz var mı?

Bizde hikaye çok. Seferberlik anısı anlatıyor, diye yaşlılar alaya alınırdı çocukluğumuzda. Hababam Sınıfında da benzer bir örnek vardır. Bugüne katkı sağlayacak bir çıkarım olup da gerçekten ihtiyaç duyulduğunda kısaca anlatılabilir yaşanılan. Yoksa o hikayeler yeni nesillere işkence..

22- ) Sizin için yaşamda önemli olan şeyler nelerdir?

Hiç ölmeyecek gibi bu dünya için, yarın ölecek gibi öbür alem için yaşamak.

23- ) Kendinize ve başkalarına karşı nasıl bir tutum takınırsınız?

Kendime acımasız, başkalarına empati ile bakarak.

24- ) Hayatınızda en çok neye/kime minnettar hissediyorsunuz?

İnsan olan ve insan kalmaya direnen herkese minnettarım.

25- ) Bugüne kadar en büyük hayal kırıklığınız nedir?

İki üniversite bitirdim kimse iş vermedi. İkinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırdığımda, kızım, “Babamın nihayet bir işi oldu,” demişti.

26- ) İlişkilerde sizin için önemli olan nedir?

Samimiyet, dürüstlük, içtenlik, olduğu gibi kabul etmek.

27- ) En sevdiğiniz ve aynı zamanda en çok zorlandığınız öğrenme deneyimleri nelerdir?

Bir yabancı dil olarak İngilizce öğrenmek için çalıştım. Gramerini ezberledim. Cezaevinde kitap tercüme ettim. Ancak konuşmayı beceremedim.

28- ) Hayatınızda mutlu olmanızı sağlayan şeyler nelerdir?

İbadet, okumak, çalışmak, yürüyüş; işkence, kötü muamele, yargısız infaz ve idam riski altındaki birisinin ülkesine gönderilmemesine vesile olduğum her gün için mutlu oluyorum. Bilgisayarın icadı ile matbaacılık sektörü krize girdi. 90’larda  rüzgar beni matbaa makine ticaretinin içine itti. Ankara’da Kazım Karabekir olarak bilinen bölge matbaacılarla anılır. Çöken sektörün altında kaldım. O ortamda yaşananları olduğu gibi  bilen bir kardeşim, yakın tarihlerde,  “Abi, Kazım Karabekir’de alacağın kalmamış kimse yoktur,” dediğinde mutlu olmuştum. Senetleri halen durur. Kimseye hukuki bir işlem yapmadım. Geçtiğimiz aylarda 50 bin dolar kadar alacağım olan bir makineci vefat etmiş. Çocuklarını çağırdım. Senetlerini verdim. Benimle görüşene kadar kredi kullanıp borç ödemişler. Asgari ücretle çalışan insanlar. Ödemeleri mümkün değil. Reddi mirasda bulunmalarını tavsiye ettim. Şaşırdılar. Parayı tahsil etsem bu kadar mutlu olamazdım.

29- ) Boş vakitlerinizde veya kendinize zaman ayırmak istediğinizde hangi aktiviteleri yapıyorsunuz?

Belgeselleri ve maçları izlemek, anneme ve çocuklarıma vakit ayırabildiğim her gün, hesapsız dostlarla iletişim kurmak..

30- ) İnsanlarda en çok hangi özellikleri takdir ediyorsunuz?

Rasyonel, çalışkan, dürüst, inançlı, “İmkansızı isteyen ancak geçekçi” olanlar; başkası için fedakarlık yapanlar.

31-) Kendinizi tanımlarken hangi özellikleriniz ön plana çıkar?

Herkesin kızacağı bir yönü olan, bundan memnuniyet duyan, ancak her zaman bir kategorizasyonun sınırları içinde algılanan.

32- ) En büyük korkunuz?

Bu ay ödemelerimi nasıl yapacağım?

33- ) Kendinize ve başkalarına ne gibi katkılar sağlamak istersiniz?

Huzurlu, ihtiyaçsız, onurlu bir hayat için ne lazımsa sağlamak isterim.

34- ) Geçmişte yapmak istediğiniz ancak yapamadığınız şeyler nelerdir?

Kavgasız sadece bilginin, sanatın,edebiyatın, estetiğin önde olduğu bir eğitim hayatım olsun isterdim. Okuyan, şiir, tiyatro yazan, oynayan birisi iken bir anda kavganın ortasında kaldım. Toplumun önünde olmaklığım söz konusu iken hiç bir kalıba sığmadım; ticaretle ekmek bulmaya çalıştım, hep battım.

35- ) Hayatınızda size rehberlik eden bir öğretmen, mentor veya rol modeliniz var mı?

Allah'ın Rasulü, şüphesiz, rol modelim..  Çok sayıda insandan etkilendim; ancak tek tek insanlara bağlı kalmak veya bağlı olunan birisi olmak, hayatın olağan akışına uygun değil gibi geldi bana. Bunun için değerli bir yalnızlığı güzel buldum hep. Her süreç okul oldu, beni hazırladı bir sonraki adıma; her kitap  yükseltti, çoğalttı.

36- ) Kendi başına yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler nelerdir?

Okumak, araba sürmek, müzik dinlemek, yüzmek.

37- ) Size göre en büyük başarınız nedir?

İnsan kalmaya çalışmak.

38- ) Hayatınızdaki en zor kararlar nelerdir?

Sonucu aşağı yukarı ön görürken, yeteri kadar güçlü olarak savunamadan, hayatın getirdiklerini kabul ederken kolay değildi o kararları vermek; ancak verdim ve bedellerini ödedim. Çok can alıcı bir soru oldu. Hikmetleri itibarı ile bir kaç örneği vermeyi gerekli buldum. 1979 sonunda Ükü Ocaklarının yasal çatısı olan Ülkü Yolu Derneğinin genel yönetim kurulu üyeliğine seçildiğimde, kabul etmek istememiştim. Gelmekte olan belli idi. İkna etmek için benimle görüşen Hasan başkan, “Korkuyor musun?” dediğinde yönetim kurulu üyeliğini kabul ettim.

1982 yılında, iki yıllık gıyabi tutuklu olarak aranıyordum. Daha fazla beklemek istemedim. Özel nedenler de vardı. İşkence ve cezaevindeki dayaklar azalmıştı. En azından ölümler az duyuluyordu. Mamak Cezaevinde A ve B blok vardı. A bloktan idam mahkumu firarı olduğu için dayaklarda B’ye göre bire on fark vardı. Yani A Blokta iseniz 10 jop yerken B’de 1 jop yeniyordu. Teslim olma kararım sonrası aylarca B Bloğa düşmek için yollar aradım. Bir arkadaşım bunun için para da veriyordu. Neticeye ulaşmaya çalışırken, çok sevdiğim, teslim olma kararımı bildirdiğim bir hocam, Hafız Amca’nın, “Daha teslim olmadın mı?” diye sormasının bir gün sonrası teslim oldum. A Bloğa düştüm.

İki binlerde biraz başarılı olduğum bir iş yerim vardı. Sevdiğim arkadaşlarıma kontrollü şekilde bütün imkanlarımı sunmuştum. Ofis çiçek doluydu. Sürekli sigara içerlerdi. Önce çiçekleri kuruttular. Afrika’da stad yapımı gibi bir işten söz ederlerdi. Ben de, “Yapmayın. Paranın ve hukukun olmadığı yerde ticaret olmaz.” görüşümü her vesile ile ifade ederdim; “Senden bir şey istemiyoruz,” derlerdi. İki yıl sonra, bütün bunlara rağmen borçlarına kefil oldum. 20 yıl emek verdiğim bir evim vardı. Banka sattırdı. İşyeri de kapandı.     

39- ) Kendinizi mutlu hissettiğiniz anlar nelerdir?

Mutluluk insanın içinde. Bakışla ilgili. Hiç bir şeyimiz yokken, içimizdeki çocuğu koruyarak mutlu olduğumuz halde, her şeyimiz varken mutsuzluk  nedenlerimiz çokça olabiliyor.

40- ) Kendi hatalarınızdan öğrendiğiniz en önemli dersler nelerdir?

Başkalarına gerçekten yardımcı olabilmek için önce kendimizin ayakta ve güçlü olmamız gerekir.

6 yıl yatılı okul, 4 yıl uykusuz öğrenim, iki yıl kaçaklık, dört yıl cezaevi ve diğer zamanlar bulduğunu yiyerek yaşamayı içselleştirince, ayakta kalmayı beceriyorsunuz; ancak beslenmeyi daha disiplinli, mideyi koruyacak şekilde yapmak gerekiyor.

41- ) Kendinize güvendiğiniz durumlar ve kendinizden emin olmadığınız durumlar nelerdir?

İnsanlarla iletişim kurmak, toplumsal organizasyonlarda bulunmak, her ortamda kendimi ifade etmekte sorun yaşamayacağımı düşünüyorum. Ancak bir vidanın sıkılaştırılması gerekse tıkanır kalırım.

42- ) Hayatınızda en büyük mutluluk kaynakları nelerdir?

Birçok maddede değindim. Fazlasıyla  uzattım.

43- ) Hayatınızdaki büyük engelleri nasıl aştınız?

“Yorulduysan kalk sarıl” düsturu ile.

44- ) Hayatınızda bitirmek istediğiniz şey nedir?

Milyonların çatışmalarda, katliamlarda, işkencelerde, yargısız infazlarda ölümünün sıradanlaştığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Herkes sorumlu. Herkesin düşünmesi gerekiyor. Bütün sorunları ayrıntılı şekilde masaya koyup çözmek mümkün değil. Ancak bir sabit nokta veya noktalar bulup tarihin akışını değiştirecek adımlara vesile olmak için neler yapabiliriz, sorusuna cevap aramak; yollar açmak. Çocuklarımıza böyle bir dünya bırakmamalıyız.

45- ) Hertaraf Haber Deyince..

Hertaraf, duvarların arkasında, dışarıya kapalı yaşayan toplum kesimlerinin aralarındaki setleri yıkmaya, birbirinden haberdar etmeye çalışan; kimsenin duymadığı yazı orucumu bozdurmak için baskı uygulayan..

 

Av. Osman Yurt  Kimdir?

1959 Kayseri doğumludur.

1970-1976 yılları arasında Kayseri Pazarören Mimarsinan İlköğretmen Lisesi’nde okudu.

1980 Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi (Gazi Üniversitesi) Yönetim Bilimleri Fakültesi Çalışma Ekonomisi mezunudur.

2015 istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur.

1980 yılında Ülkü Yolu Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi oldu.

1982-1986 yılları arasında Mamak Askeri Cezaevinde tutuklu kaldı.

1990’da yayınlanan Yeryüzü Dergisi Ankara Temsilciliği Yaptı.

1996 yılında Yeni Haber Gazetesi Ankara Temsilciliği yaptı.

Yeni Düşünce, Bizim Ocak, Değişim, Gözyaşı, Gündüz gazete ve dergilerinde yazıları yayımlandı. Hali hazırda Hertaraf Haber’de yazıları yayınlanmaktadır

1991 yılında Mazlumder kurucu üyesi oldu. Genel Başkan yardımcılıkları yaptı.  Halen Ankara Şube Başkanlığı yapmaktadır.

2001 yılında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi kurucuları arasında yer aldı. Ankara grup koordinatörlüğü yaptı.

İnsan Hakları Gündemi Derneği yönetiminde bulundu

Halen Avukatlık yapmaktadır..

Evli ve üç çocuk babasıdır.  

 

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
E. Dağlı | 09.07.2025 11:43
1990’da yayınlanan Yeryüzü Dergisi Ankara Temsilciliği Yaptı. Yeni Düşünce, Bizim Ocak,  Değişim, Gözyaşı, Gündüz gazete ve dergilerinde yazıları yayınlandı. Hali hazırda Hertaraf Haber’de yazıları yayınlanmaktadır Sayın editör, yukarıya kopyaladığım cümlelerde, 'yayımlandı, yayımlanan' yazılması gereken yerler, yayınlandı yazılmış. Bu sözcük, kurum olduğunda 'yayın evi, basın-yayın' olarak, yapılan iş olduğunda 'yayımlandı, yayımlanan' olarak yazılmalıdır. Selamlar.