Celal Sancar ile Derkenar..

Celal Sancar ile Derkenar..

Celal Sancar'a Soruldu ve Dedi ki:

 

1-) “Ölüm dediğin…” diye başladığınız cümleyi nasıl tamamlarsınız?

“…, yolculuğun sonu değil; ancak yol üzerindeki konaklamadır.” (Seyyid Kutub)

2- ) Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey…

Kur’an, onu hayatına uygulayan Peygamber’imizden bize gelen bilgiler ve mümkün olduğunca kimseye muhtaç olmadan yaşamak…

3- ) Bir koku var sizi çocukluğunuza götüren, o koku nedir?

Köyde, fırında pişen ekmeğin kokusu.

4- ) Şimdiki mesleğinizi yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?

Yapılması meşru olan, beni hayattan ve dostlardan mahrum etmeyen; bana ve insanlara faydalı herhangi bir meslek.

5- ) O kitabın/öykünün kahramanı nedeni sizi çok etkiledi?

Kur’an; hayatıma bir anlam ve inandığım ebedi hayatı kazanacak bir yol ve yöntem sunduğu için.

6- ) Özlemek deyince aklınıza ilk gelen?

Evladım ve dostlarla bir arada olmak…

7- ) Hayatınızda “bu benim kırılma noktam” diyebileceğiniz bir anınız.

Ercümend Özkan ağabeyimle, Kırşehir’de Hüseyin Alan kardeşimin muhasebe bürosunda tanışmam.

8- ) Mevsimlerden hangisi?

Hepsi.

9- ) Tarihte bir olaya şahitlik etme imkanınız olsa hangi olayı seçerdiniz?

Peygamber’imin yanında, Mekke’nin fethine şahitlik ve kibir abidesi müşriklerin halleri.

10- ) Cevabını çok merak ettiğiniz bir soru…

Yok.

11- ) Kederlendiğinizde yaptığınız şey?

Rabb’ime sığınmak, O’na halimi arz etmek ve gerektiğinde dostlarla paylaşmak.

12- ) Hayatta rafa kaldırdıklarınız?

Kin tutmak, nahoş olaylar üzerinde ısrarla durmak.

13- ) Ruhunuzda iz bırakan biri?

Hz. Muhammed ve O’nun getirdiklerini gerçeğine uygun (gücüm yettiğince) takip…

14- ) En sevmediğiniz özelliğiniz?

Yok.

15- ) Ruhunuz nereli?

Halihazırda ESİR olan Kâbe’nin yanıbaşı. “Müslümanlar yeni bir başlangıç yapmak istiyorlarsa, Kâbe’yi özgürleştirerek başlamalılar.” (Roger Garaudy)

16- ) Gözünüzü kapattığınızda duyduğunuz/duymak istediğiniz o ses?

Evladım, torunlarım ve dostlarımın sesi.

17- ) Geçerken gördükleriniz…

Güzel bakarak, güzellikleri görmeye çalışmak… “Kur’an okunması, bilinen ve bilinmeyen ülkelere yolculuk yapmak gibidir. İki insan, aynı yoldan geçer; fakat biri tecrübe ve tesirlerle dolu olarak, diğeri de sanki gözleri kapalıymış gibi döner. Bu durum, geçtikleri şehir ve manzaralara bağlı değil; onlara bağlıdır.” (Aliya)

18- ) Bir notunuz var mı?

“Burası dünya! Ne çok kıymetlendirdik. Oysa bir tarla idi; ekip, biçip gidecektik.” (Cahit Zarifoğlu) “Ve sakın, pek çoklarına (sadece) onları sınamak için avunsunlar diye verdiğimiz dünya hayatına mahsus parlaklığa, görkeme gözünü dikme; çünkü Rabb’inin sağladığı rızık, daha hayırlıdır.” (Taha: 131) “Bu dünya hayatı, kendini kandırmanın zevkin (i tatmak) tan başka bir şey değildir.” (Hadid: 20)

19- ) Yaşamın boyunca seni en çok etkileyen kitap/film/oyun nedir? Neden?

Kur’an’ı Kerim, kitap olarak Mekke’ye Giden Yol (Muhammed Esed) ve… Çağrı filmi; hayata bir anlam katıyor…

20- ) Bir film yapmak/senaryo yazmak isteseydiniz adı ne olurdu?

Bu konularda kendimi yeterli bulmadığım için düşünmedim.

 

21- ) İleride bir gün anlatmak isteyebileceğiniz bir hikayeniz var mı?

Torunlarıma, isterlerse anlatabileceğim hayatıma dair bir hikayem var.

22-) Sizin için yaşamda önemli olan şeyler nelerdir?

Başta, Kur’an’ı Kerim’i sürekli okumak ve Peygamber’imin örnekliğinde hayatımı devam ettirmek; insanlarla seviyeli bir iletişim içinde olmak.

23- ) Kendinize ve başkalarına karşı nasıl bir tutum takınırsınız?

Açık yüreklilik ve iletişimi devam ettirmeye çalışmak.

24- ) Hayatınızda kendinizi en çok neye/kime minnettar hissediyorsunuz?

Allah ve O’nun Resulüne, sonra da babam ve anneme; çünkü Dinimi yaşamam konusunda bana hiçbir zaman müdahale etmediler.

25- ) Bugüne kadar en büyük hayal kırıklığınız nedir?

Bugüne kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşamadım.

26- ) İlişkilerde sizin için önemli olan nedir?

Samimiyet ve dürüstlük.

27- ) En sevdiğiniz ve aynı zamanda en çok zorlandığınız öğrenme deneyimleri nelerdir?

Gücüm yettiğince, anlamaya çalışırım.

28- ) Hayatınızda mutlu olmanızı sağlayan şeyler nelerdir?

EVDE: Sabah namazı sonrası, kahvemi yudumlarken; hanımın Kur’an’dan (meal) bir bölüm okuması.

VAKIF’da ise dostlarla, İzzettin Düşün kardeşimin ikramı kahvesini içerken; konuşma arasında, Süleyman Arslantaş Ağabeye sataşmak. Daha da var...

29- ) Boş vakitlerinizde veya kendinize zaman ayırmak istediğinizde hangi aktiviteleri yapıyorsunuz?

Dostları ziyaret…

30- ) İnsanlarda en çok hangi özellikleri takdir ediyorsunuz?

Samimi ve içtenlikli hareketleri.

31- ) Kendinizi tanımlarken hangi özellikleriniz ön plana çıkar?

İnsanları inanç ve düşüncelerinden çok içtenlikli ve samimi hareketleri dolayısıyla değerlendirmem.

32- ) En büyük korkunuz?

Rabb’imi razı edememek.

33- ) Kendinize ve başkalarına ne gibi katkılar sağlamak istersiniz?

Dostların, gücüm yettiğince keder ve sevinçlerinde yanlarında olmak.

34- ) Geçmişte yapmak istediğiniz ancak yapamadığınız şeyler nelerdir?

İmkanlarım nisbetinde, yapabileceğim şeylere tevessül ettim.

35- ) Hayatınızda size rehberlik eden bir öğretmen, mentor veya rol modeliniz var mı?

Hz. Peygamber, tek modelimdir.

Ayrıca ALİYA (“Kur’an, bazen kanun veya cihad çağrısı, bazen ise bu dünyanın kaçınılmaz musibetlerine bir tesellidir. Bazı durumlarda birine, bazen de diğerine rastlarız.”)

Paradigmaya olan tavırlarından dolayı, ERCÜMEND ÖZKAN (“Gözlerim bağlı, beni bir sandalyeye el yordamıyla oturttuktan sonra; polislerden birisi şu soruyu sordu: ‘Seni buraya niçin getirdik, biliyor musun?’ Ben de; ‘Evet! Çankaya’daki ilahlar kükredi, Olimpos dağındaki Yunan tanrıları gibi bir kurban istediler; sizler de birkaç koyun-toklu cinsinden kurban getirdiniz tatmin olmadılar, bir de koç olsun dediniz ve gelip beni aldınız’ deyince, polislerin hepsi birden kahkahayla gülerek; ‘Vallahi aynen böyle oldu Ercüment Bey, nereden bildiniz?’ dediler.” Duruşma sırasında, heyete ifadesi: “Bana 100 yıl ceza verseniz ve Allah da bana 101 yıl ömür verse; kalan bir yılı, kaldığım yerden başlayarak devam ettireceğim.”);

ATASOY MÜFTÜOĞLU ("Müslümanların tarihinde çoğunlukla iktidar sahipleri, iktidarlarını din’e göre değil, din’i iktidarlarına göre tanzim edegeldikleri için başlangıçta ortaya çıkan temel sapma, işlene işlene neredeyse sapma olmaktan çıkarılmış ve günümüze meşruiyet kazanarak çıkmış bulunmaktadır.

İslam'ın ruhuna tamamen aykırı olmasına rağmen, İslam tarihi boyunca kendilerini İslam'a nispet ettiklerini iddia eden saltanat sahipleri; otoriteyi dini ve dünyevi olmak üzere ayırmışlardır."

Bir müftü efendiye, ‘Cami’de vaazında; şöyle bir cümle kurabilir misin?’;

‘Biz, İslam’ı asli bütünlüğü içinde, Kur’an nasıl istiyorsa kamusal temsilini içerecek şekilde yeniden hayata geçirmek istiyoruz’ desen; bu mümkün müdür?’ dedim. 

Müftü; ‘Hocam, mevzuat müsait değil; mevzuat, İslam’ı istemeye müsait değil” dedi.)

Ve FİKRET BAŞKAYA: (“Küresel kapitalizm çağında bir insanın değeri, onun satın alma gücüne eşit... Satın alma yeteneği olmayanlarla, kredi kullanamaz durumunda olanlar; velhasıl ‘müşteri’ mertebesine yükselmeyenlerin hiçbir değeri yok. Sistem, onları ilgiye değer bulmuyor ve tabii yok sayıyor.

Slogan şu: ‘Müşteri değilsen, yoksun; bu yüzden küresel müşteri, laboratuar faresi dışında dünyanın en çok incelenen memeli hayvanıdır.’ Her türlü değer ölçüsü yok oluyor; artık, ‘alnının teriyle yaşayacaksın’ özdeyişi sözlüklerden ve belleklerden siliniyor.

Hiçbir emek harcamadan büyük servetlere sahip olmak mümkün olduğu gibi; emek harcamadan bir eser de ortaya koymadan artık ünlü olmak mümkün. Bu durum kimseyi rahatsız etmiyor, kimse de sorgulamaya yanaşmıyor.”

(Kalecik Kapalı Cezaevi /28 Mayıs 2002) ağabeyler de takdir ettiğim şahsiyetlerdendirler…

Elbette başka sayamadığım isimler de var…

36- ) Kendi başına yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler nelerdir?

Bu güne kadar, kendi başıma kalmaya fırsatım olmadı.

37- ) Size göre en büyük başarınız nedir?

“Benim dünya ile ilgim, bir ağaç altında dinlendikten sonra; yoluna devam eden, yolcu gibidir.” Hz. Muhammed

38- ) Hayatınızdaki en zor kararlar nelerdir?

Kayda değer bir durum olmadı

39- ) Kendinizi en mutlu hissettiğiniz anlar nelerdir?

Ailem, dost ve kardeşlerimle birliktelik.

40- ) Kendi hatalarınızdan öğrendiğiniz önemli dersler nelerdir?

Hata olarak gördüğüm davranış ve hareketlerimi, tekrarlamamaya çalışmak; kendi kendimi eleştirerek, daha dikkatli davranmak.

41- ) Kendinize güvendiğiniz durumlar ve kendinizden emin olmadığınız durumlar nelerdir?

Rabb’in açık emirleri doğrultusunda hareket ederken, emin; yeterli bilgiye sahip olmadığım durumlarda, tereddüt içinde olurum…

42- ) Hayatınızda en büyük mutluluk kaynakları nelerdir?

Ailem ve dostlarımın yüzlerinde gördüğüm tebessüm.

43- ) Hayatınızdaki en büyük engelleri nasıl aştınız?

Rabb’ime sığınarak…

44- ) Hayatınızda bitirmek istediğiniz şey nedir?

Ruhumu, Rabb’ime; razı olduğu halde teslim etmek.

45- ) Hertaraf Haber Deyince..

Bazen sakin sakin, bazen de fokur fokur kaynayan bir kazan…

CELAL SANCAR KİMDİR?

1950 yılının Mayıs ayında, Sinop/Boyabat/Kozanlı köyünde doğdu; nüfus kayıtlarına göre…

İlkokulu köyünde, Ortaokul ve Hayvan Sağlığı Meslek Lisesini İstanbul/Üsküdar’da okudu.

1971 yılında tayinen Siirt/Şirvan ilçesinde 8 aylık görevden sonra, askerlik; dönüşte (1974) evliliği sonrası, Trabzon/Of’dan başlayan ve 1978 yılında Ecevit hükümeti tarafından Kastamonu/Taşköprü’ye sürgün..

23 aylık bir görevi takibeden 1980 yılında ihtilal sonrası, Kırşehir’e ikinci bir sürgün.

1987 yılında, Diyarbakır’a tayin ve 1991 yılında Adapazarı’nda dört yıllık bir görev neticesi emeklilikle biten 24 yıllık memuriyetten sonra; Ercümend Özkan ağabeyinin vefatını (1995) takip eden bir yılın sonunda (1996 Şubat ayı) İktibas Dergisinde çalışmak üzere Ankara’ya yerleşti.

2000 yılının sonlarına doğru, İktibas Dergisinden ilişiğinin kesilmesinin ardından, üç yıl İNFAK Vakfında; 2005 yılı sonlarından itibaren de MEKDAV’da çalışmaya devam etmektedir.

Yazı ve röportajları İktibas, Fikir Dünyası, Nida, Haksöz ve Genç Birikim dergilerinde yayımlanmıştır.

Hertaraf Haber'de, Kitap Tanıtım ve Yorumları yayınlanmaktadır..

(MEKDAV'ın Üç Kıymetli Emaktarı: Hayati Aydın, İzzet Düşün)