metrika yandex
  • $32.3
  • 34.78
  • GA17500

Haberler / Yorum - Analiz

Çocukların Gelişiminde Psiko-Sosyal Destek / Hatun ÖZKÜMÜŞ

07.12.2022

Çocukların ve gençlerin, yaş ve özel durumları ile uyumlu bir şekilde eğitim, öğretim hayatına, mesleki ve sanat çalışmalarına katılmaya, hayatın olağan veya olağan dışı sorunlarıyla baş etme gayreti göstermeye, sosyal ve kültürel gelişimlerini sürdürmeye istekli olmaları beklenir.

 Çocuklar hassas bir gruptur.

Büyüme çağındaki çocukların büyüyüp, gelişmelerinin önünde engel olmaması bakımından gerekli hallerde erken yaşlardan itibaren psiko sosyal destek almaları çocuklar açısından büyük önem taşımaktadır.

Zira fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden sağlıklı büyümek bütün çocukların temel haklarındandır.

Çocukların büyüme ve gelişme süreçlerine ket vurma riski olan veya onların hayatlarını olumsuz etkileyebilecek durumların varlığında, çocuklarımızın, daha yakından dinlenmeye, anlaşılmaya ve güven içinde olduklarını, yalnız olmadıklarını hissetmeye ihtiyaçları vardır.

Çocukların karşılaştıkları problemleri zamanında çözmek, onların moralini yükseltmek, günlük hayatlarındaki sıkıntıları ile başa çıkabilme yeteneklerinin gelişmesine yardım etmenin gerekliliği bilinmelidir.

Psiko sosyal destek, kişinin kendi sorunlarını çözme sürecine dahil edilerek, kendisiyle ve çevresiyle uyumunun artırılması için yapılan çalışmaların bütünüdür. İnsanın, normal hayatını sürdürmesine engel olan, onun çevresiyle uyumunu bozan etkilerden kurtulmasına yardım edilmelidir(Derman, 2017). Bu çalışmalar, çoğu zaman profesyonellik gerektiren işlerdir. Ancak biraz gayret ve özveri ile insanların birbirlerinin iyiliği için yakın çevrelerine destek olabilecekleri hatırlanmalıdır.

Psiko sosyal destek vermede amaç, kişinin içinde yaşadığı problemlere rağmen, sorunlara çözüm önerileri geliştirerek yoluna devam edebilmeyi öğrenmesidir.

Çocuklar bütün insanları olumsuz etkileyen pek çok problemlerin yanında, küçük olaylardan, çevrelerinde olup bitenlerden de iyi veya kötü yönde etkilenirler. Yetişkinlerin geçimsizlikleri, tutumları, doğru anlamlandıramadıkları vakalar da çocuklarda üzüntüye sebep olabilir.

İhtiyaç halinde çocukların, kendileriyle, çevreleriyle psikolojik ve sosyal uyumlarını sağlamak için çalışılmalıdır. Özellikle bir yerden bir yere göç etmiş çocuklarla, ağır stres yaşamış çocukların gerekli olan tıbbi tedavilerinin yanında yakınları, öğretmenleri veya uzmanların işbirliğiyle psiko sosyal uyum çalışması hizmeti almaları bu çocukların sağlıklı gelişimlerine katkı sağlar.

. Çocukların psiko sosyal destek alma gerekçeleri yetişkinlerden daha fazladır. Mesela çocuklar anne veya babasından ayrı yaşamaktan, kendilerini anlamadıklarını düşündükleri ebeveynleri ile olan iletişim bozukluklarından, yetişkinlerin kendi aralarındaki çekişmelerinden sanıldığından daha fazla olumsuz etkilenirler. Başka bir sorun ise çocuklar kendilerine kötü örneklik teşkil eden yetişkinlerle yaşamaktan, yanlış davranışlara tanıklık etmekten, davranış bozuklarını öğrenebilirler. Akranların birbirlerine istenmeyen davranışları aktarması da başka bir sorundur. Bu tür örnekliklerin çocukların sağlıklı gelişimlerini engellemesine karşı da önlem alınmalıdır.

Çocuklar için sıkıntı doğuracağı düşünülen olumsuz süreçlere, zamanında müdahale edilerek düzenleme yapıldığında, onların büyüme ve gelişmesine zarar verilmesi önlenmiş olur.

Çocuklar yaşlarının küçüklüğü nedeniyle karşılaştıkları problemleri her zaman anlayıp, kavrayacak seviyede olamazlar. Onların tek başlarına sorunlara çözüm üretmeleri beklenmemelidir.

Çocuklara ağır gelen yüklerin desteklenerek hafifletilmesi gereklidir.

Çocukların içinden çıkamadıkları problemlerin çözülmesi, onların dert ettikleri konuların aydınlatılması zaman kaybetmeden yapılması gereken işlerdendir. Böylece onlar temiz bir yolda ilerleyebileceklerdir.

Bu nedenle çocukların sağlıklı büyüyüp, gelişmesine yardım etmek öncelikle çocuktan sorumlu ailenin ve çocukla çalışan kişilerin görevleri arasındadır. Çocuğun yakınındaki yetişkinlerin, çocukla doğru iletişimi kurabilmelerine, çocuğa yönelik riskleri erken fark etmelerine ve çocuklardaki riskli davranışların olumlu hale dönüşmesi çalışmalarının yapılmasına ihtiyaç vardır. Çocuğun aldığı tedavi ve uzman yardımlarının etkisinin sürdürülmesine çocuğun yakınları tarafından yardım edilebilmesi değer taşıyacaktır.

Ancak asıl sorun çocuğun psiko sosyal desteğe ihtiyacı olduğu anda en yakınında kendisine güven veren, sırdaş olan, onu dinleyen ve sorunlarına çare arayan samimi uzmanların veya aile yakınlarının olup olmamasıdır. Ayrıca çocuğa destek verecek yakınlıktaki kişiler yeterli mesleki bilgi ve donanıma sahip mi dirler? Sorusu önem taşımaktadır(Palmer, 2017).

Çocukların ihmal edilmesi ise onların sağlıklı büyüme gelişmelerinin önündeki en büyük manilerden biridir. İhmal, ‘’gereken ilgiyi düzenli ve zamanında yapmama, vazifeyi yerine getirmeme’’(Doğan,1996) anlamında kullanılır. Çocuklara yönelik zamanında yerine getirilmemiş bir görev kadar, büyüme ve gelişme çağında çocukların ihmal edilmiş olması da oldukça zarar vericidir. Çünkü ihmal yıkıcı veya hasar bırakıcı problemlerin oluşmasına neden olabilir.

Çocuklara yapılan küçük iyilikler onların hayatlarında yere sağlam basarak yürüyebilmelerine yardım edecektir. Bu doğrultuda kültürümüzdeki güzel örneklerimizi görebiliriz.

Ağlayan çocuğun gözyaşını teselli edici güzel sözle silmek, bir yetimin başını okşamak, kuşu ölen çocuğu teselli etmek(Hz. Muhammed, S.A.V.), ayağı taşa takılan çocuğu kaldırmak, çocukların morallerini yükseltecektir.

Çocuklarımızı koruyup, gözetmenin gerekliliği anne, baba ile diğer çocuktan sorumlu kişiler veya çocukla çalışan uzmanlar tarafından bilinmelidir. Bu konuda bilgili olan ebeveynlerden,  çocukların, olası problemlerini erken fark etmeleri, çocukla ilgili uyum sorunlarını ortadan kaldırmaları, ihtiyaç halinde çocuğun yararına olan fedakarlığı yerine getirmeleri beklenir. Çocuklara yeterince zaman ayırabilme konusu da gündemden düşmemelidir.

Hayatın başında olan çocuklarımızın yaşadığı problemleri erken zamanda fark edip, bireysel çabalar ve psiko sosyal destek uygulamaları ile aşabilirsek onların mutlu ve huzurlu olmasına, sağlıklı bir şekilde hayata katılmalarına destek vermiş oluruz.

 

Kaynaklar:

1-‘’Eğitim Bilimleri Yayınları’’

2- Orhan, Derman, 2017 ‘’Çalıştay sunumu’’ Ankara.

3- Palmer, Sue, 2017, ‘’Zehirlenen Çocukluk’’ İletişim Yayınları, İstanbul.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş