Dün 20 yılını adadığı tarımdan çekilen bir dostumdan aldığım mektubu, onun acısını ve veda feryadını sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Dostum, içinde bir yara, gönülde bir gurbet taşındığını, fiziken orada olsa da, ruhunun hep daha iyi bir "yol" beklediğini, fakat bu yolun hiç gelmediğini hemşehrisi Âşık Sümmanî'nin dizeleriyle anlatmaya başlıyor;
“Ben razı değilem hicrana gama, garip gönlüm halden hale salan var.
Sebavetten (çocukluk) beri bir yol gözlerem, el zanneder uzaklarda kalan var.”
Sulusuyla susuzuyla, verimlisiyle çorağıyla yıllarca ektiğimiz tohuma ihanet etmeyen tarlalara elveda,
İthalatla sağlanan soğan, mısır, pancar, marul, ayçiçeği, yerli olarak tedarik ettiğimiz buğday, arpa tohumlarına, başka tarlada üretilip ekimi yapılan tohumluk pancar, kavun, karpuz, marul, domates fidelerine elveda,
Kendisi tarlanın yerlisi olduğu halde ektiğimiz ürünlere zarar verdiği için zararlı olarak gördüğümüz bozkurt, karadirina, süne, kımıl, beyaz sinek ve adını bilmediğim bütün böceklere, tırtıllara, farelere, yılanlara, tarlaya attığım tohuma saldıran ve onu topraktan çıkarmaya çalışan kargalara, sığırcık kuşlarına, leyleklere elveda,
Tarlanın esas sahipleri olduğu halde kendileri ile mücadele edip kimi zaman çapa ile kimi zaman ilaç ile azaltmaya çalıştığımız ancak herbiri ayrı bir güzellikte olan tilki kuyruğu, çoban çantası, yaban pazısı, dulavrat otu, ökse otu, ebegümeci, çıbanotu, yapışkan otu, frenk soğanı, hodan, sarmaşık, kaz ayağı, papatya ve daha adını sayamadığım otlara elveda,
Toprağa attığım, fiyatları ürettiğimiz ürünlerin fiyatlarından çok daha fazla artan, parasını ödemeden asla temin edemediğim, büyük büyük gübre fabrikaları tarafından üretilen amoyum sülfat, üre, potasyum nitrat gibi taban gübrelerine, çeşitleri onlarca fiyatları da oldukça yüksek olan borlu, bakırlı, demirli ve tamamına yakını ithal edilerek tarlalara atılan mikro besleyici gübrelere elveda,
Her yıl bakımlarını yapıp toprağı işlediğim traktöre, pulluğa, kaz ayağına, rotile, tırmığa, merdaneye, ekim yaptığım arpa-buğday mibzerine, teleskobik mısır-pancar tohum mibzerine, gübre serpme ekipmanlarına, düz sıralı ekim yaparak verimli iş yapmayı sağlayan traktör dümen kilitleme ekipmanına, ilaçlama dronuna ve holderine, sulama tankerine, sıcak soğuk havalarda yağmurda yağışta içine sığındığım konteynere elveda,
Suyu toprağa verimli bir şekilde vermek için metrelerce kullandığım damlama borularına, sprinkli sulama sistemine, fıskiyelere, naylon malçlara, elektirkli su pompalarına, yer altı su kuyularına elveda,
Kimi zaman bitkilerin büyümesi, kimi zaman hasat edilen ürünlerin kuruması için hasretle beklediğim sıcağa, soğuğa ve onu sağlayan güneşe, bitkiye hayat veren suya, geceye-gündüze, toprağa can versin diye beklediğim kara, yağmura, ektiğimiz ürünlere zarar veren doluya, geceleri düşen çiğe, yaza, kışa, ilkbahara, sonbahara, ılık havaya, lodoslara, poyrazlara, sam yeline, ekilen ürünlere zarar veren fırtınalara, karanlık gecelere, aydınlık gündüzlere, sessizliğe elveda,
Her yıl hasattan sonra bir sonraki yıl daha iyi olur umuduyla toprağına sarılan, borçlarını hep hasat zamanına erteleyen, çok zaman traktörünü ve tarlasını satan, imkanları tükenince oğlu-kızı yanından şehre kaçan, bu sebeple köyündeki evinde biçare kalan, yaş ortalaması 55-60 lara ulaşan, köyünde mezar kazacak genci dahi kalmayan, artık çalışacak gücü kalmadığı için Afganlı veya Suriyeli çalıştırmak durumunda kalan çiftçi kardeşlerime elveda,
Çapa ve ot yolumu için çoluk çocuk taa Urfa’dan gelen, tarımın emek yükünü çeken, yılın sekiz on ayı bez çadırlarda her türlü sağlık, su, gıda ve temizlik kurallarından uzak yaşayan, kimi zaman ağustos sıcağında kimi zaman kışı aratmayacak soğuk havalarda tarlalarda çalışan ve hakları asla ödenemeyecek olan erkek- kadın, yaşlı- genç insanlara elveda,
Kullandığım ekipmanları tamir eden traktör ve ekipman tamircilerine, enerji hatları ve pompalara bakım yapan ustalara elveda,
Daha iyi verim alacaksınız diye sürekli olarak yeni tarım ekipmanları ve tarımsal ilaçlar üreten, tanıtan ve onları bize satarak para kazananlara, çoğu fedakarca çalışan ziraat mühendislerine elveda,
Tarımla uğraşıyor diye oğluma kız vermeyen anne ve babalara elvada!
Yıllardan beri bir kez bile tarlaya gelip “sen burada ne yapıyorsun arkadaş” demeyen tarım müdürlüğü personeline ve yetkililerine, çiftçinin para kazanıp kazanmadığını sorgulamayan, tarımsal üretimdeki finansal zorlukları sadece verdiği düşük finansman giderli yatırım ve işletme kredisi çözüleceğini düşünen ve sektörün denetimini Tarsim Sigortası Sistemi üzerinden yapan bankalara elveda,
Çiftçinin sermayesi ile kurulan ve tarımsal üretimin değerini aracılar, halciler ve marketler karşısında koruması gerektiği halde, tüketim marketi açarak tüketiciye hizmet eden ve bu şekilde tarımı koruyacağını düşünen Tarım Kredi Kooperatiflerine elveda,
Sigorta bedelini tahsil etmekte geç kalmayan ancak hasar durumunda hasar bedelini ödememek veya daha az ödemek için kırk dereden su getiren Tarsim’e elveda,
Yıllardır çıkacağı söylenen ve bir türlü çıkmayan hal yasasını çıkaramayanlara, verimli tarım arazilerimizi ve sulak alanlarımızı vahşi şehirleşmeye açanlara, ekim yapılabilen arazilerin sürekli azalmasını sağlayanlara elveda,
Yeterince kaynak ayırarak tarımda ölçek ekonomisinin en önemli şartı olan tarım arazilerinin bütünleştirilmesini, tarla içi yolları, sulama, enerji gibi altyapıları bir türlü tamamlayamayan, tarımsal üretimde başarının esas unsurlarından başında gelen ürün fiyat istikrarını sağlamak
yerine sadece tarımsal desteklerle tarımı kalkındıracağını düşünen, ekilemeyen tarım arazilerini sahipleri adına kiraya vereceğim diyen fakat o insanların hangi sebeplerle tarımı bıraktığını yeterince araştırmayan ve bu soruya cevap bulamayan Tarım Bakanlığına ve diğer bakanlıklara elveda,
Değer zincirinin en başında duran; kuraklık, yağış, küresel ısınma gibi her türlü iklim ve fiyat riskleri karşısında zayıf ve korumasız olan, ürettiği üründen her zaman zarar etme riski bulanan ve çok kereler zarar eden ve umudunu bir sonraki seneye aktaran çiftçiyi korumak ve onu statüsü en yüksek meslek yapmak yerine, onu yolunacak kaz gibi gören ve altın yumurtlayan tavuğu kesme peşinde olan ve bunda sorumluluğu olanlara elveda,
En itibarlı meslek olması gereken çiftçiliği değersizleştirerek toprağından ayıran, gençlerini tarıma çekemeyen, sadece düşük faizli kredi vererek gençleri tarıma sokacağını düşünen, tarımla uğraştığı için onu evlenemez duruma getiren, yaşamak için çiftçileri; şehirde güvenlikçi, kapıcı gibi işlerde bile çalışmaya razı eden anlayışa ve kişilere elveda,
Ziraat mühendisliğini, ziraat teknisyenliğini, toprakla uğraşmayı değersizleştirerek en itibarsız meslek hale getiren anlayışa elveda,
Sözüm ona tarımsal alanda STK lık yapan, üreticilerin haklarını koruma yerine diğer aktörlere yanaşık duran ziraat odalarına, tarımsal birliklere elveda,
Tarımı çok iyi yapan ülkelere gidip gördükleri halde iyi örnek oluşturan üretim yöntemlerini, organizasyon biçimlerini (sözleşmeli tarım gibi) Ülkemize getiremeyen, iş adamlarına, üniversite hocalarına, bürokratlara ve siyasetçilere elveda,
Çiftçinin bin bir zorlukla ürettiği ürünü hasat zamanı bedavaya kapatmaya çalışan marketlere, hal ağalarına, parasını ticarete sürme yerine bankasında bekleten spekülatörlere, hammadde olarak kullandığı tarım ürününü olabilecek en düşük fiyatla alarak karlarına kar katan sanayicilere ve bunlara yol veren anlayışa elveda,
Markette veya pazarda gördüğü ürünün oraya hangi emeklerle geldiğini göremeyen, sanki o ürünler o pazara veya market rafına gelmeye mecburmuş gibi düşünen ve davranan, ürün fazla olduğunda çiftçiye “niye bu kadar ekim yapıyorlar ki” veya “onları dökmek yerine cami kapsında veya sokakta insanlara bedava versinler” diyen emek kıymeti bilmeyen tüketicilere elveda,
Gıda ürünleri fiyatlarındaki artışın asıl nedenin, tarımsal faaliyetin dışındaki nakliye, sigorta, pazar ve market kiraları, market ve aracı karları, vergiler, rüsumlar, harçlar, finansman gideri vb giderlerindeki artışlardan veya dengesizliklerden değil de bunun sebebinin tarladaki ürünün fiyatlarında görenlere elveda,
Tarladaki ürünü olabilecek en düşük fiyatla alınmasıyla gıda fiyatlarının düşeceğini veya tarım ürünlerinin fiyatlarındaki nisbi yükselmelerde hemen ithalatla fiyatları düşürerek işi çözüme kavuşturacağını zannedenlere elveda,
Yıllardır tarımdan bir kazanç elde edeceğini uman, çocuklarını da bu işe inandıran umutlarıma elveda,
Merhaba; şehire, kalabalığa, lüx arabalara, korna seslerine, yüksek binalara, ışıklı caddelere, şık giyimli beylere bayanlara, fabrikalara, işçilere, bekçilere, zenginlere, fakirlere, marketçilere, pazarcılara, tüketenlere merhaba. Ben de geldim şehre, artık sevinin, aranızdayım.
Ancak haber vereyim mutfakta kimse, tarlada su, bende umut kalmadı.
Sümmani ile başladığım mektubumu yine Onunla bitireyim.
“Sümmani’yem Ya Rab gönlüm hoş eyle, ya sabır ver ya bağrımı taş eyle,
Ya bir çift kanat ve yada kuş eyle, tez ulaşam dost bağında talan var!”
Muhsin Ganioğlu
09.11.2025
Ankara
Sudan'da neler oluyor, neden oluyor?
03.11.2025
DİNİ ANLAMADA USÛL SORUNU|RAMAZAN YAZÇİÇEK
11.10.2025
Yazarımız Osman Kayaer Emekli Oldu
18.10.2025
HAMAS Filistin'in İktidar Partisidir!
12.10.2025
Surelerin Mesajları: ALAK SURESİ OSMAN KAYAER 04.11.2025
Darfur ve Kahreden Sessizlik! SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 04.11.2025
Ne Yapmalı? YUSUF YAVUZYILMAZ 09.11.2025
Atasoy Ağabey/Ak Saçlı Bilge TALİP ÖZÇELİK 15.10.2025
Cumhuriyet Sonrası İslamcılık YUSUF YAVUZYILMAZ 12.10.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025
küresel sumud deniz filosu ayı RESUL UZAR 12.10.2025