Yüz Erdemli İnsana Çağrı! Üzerine
Yüz Erdemli İnsana Çağrı! yazımızla iki mağdur ailenin ayağa kaldırılmasını murat etmiştik. Niyet ve düşüncelerimizin hayatta bir karşılığı olsun amacıyla yapılmış bir çağrıydı.
Çağrımıza ses veren, katkıda bulunan erdemli insanlara sonsuz şükranlarımı arz ediyorum.
Sözkonusu yazı an itibariyle 3227 kişi tarafından okunmuş (Tekil hit). Birçok okuyucu tarafından tekrar okunduğundan sayı 5228’e ulaşmış (Hit)…
Bilinir, herkesin derdi vardır. Borçlar alacaklar, kol kanat gerilecek insanlar. Ekonomik buhran, çoluk çocuğun maişet sorunları…
Hayat devam ediyorsa sorunlar devam edecektir. Bir ihtiyaç haberi kime ulaşmışsa boşuna değildir.
Varlıktan yokluğa düşenler, ömürleri sıkıntı içinde başlayıp öyle devam edenler… Kalbi kırık, gönlü yıkık, derdini dinleyecek insan bulamayanlar… Acziyet ateşinde pişenler… Bakar dururlar uzaklara… Dillerinin söyleyemediğini, gözlerine bakarsanız anlarsınız. Onlar halleriyle imtihan olurken, biz de onlarla imtihan olmuyor muyuz?
Hayat seçimlerden ibarettir.
Tasarruf olmadan tasadduk (sadaka vermek) olmuyor. Tasarruf, kendi bağlamından koparıldığında cimriliğe dönüşebiliyor. Bütün sıkıntılara ve geçmişe göre imkânlarımız hayli yükselmiş durumda. Belli bir seviyeyi yakalamış ve onun altına düşmek istemeyen ciddi oranda bir kitle var.
Yoklukla varlığın sınavları iç içe… Varlığın sınavı daha zor, sarp bir yokuşu tırmanmak gibi. Varlık arttıkça kaybetme korkusu artıyor galiba… Varlık adına bize verilen ne varsa, hepsinin sorulacak hesabı var.
Daha varlıklı ama daha çekingen daha kuşkulu, yitirmekten korkan, kalbi katılaşan insanlara döndük.
Çocuklarımızın marka ağına takılmış cep telefonları, spor ayakkabıları, giysileri… Sofralarımız…
Tatil ve tüketim tutkumuz…
Harcadıkça mutlu olan insanlar… Ne ki; kitap alamazlar, medeniyet taşıyıcılığı yapamazlar, yardım isteyene el uzatamazlar. Bir gönüle girmek gibi dertleri yoktur.
Kişinin namazı orucu kendisine aittir. Kutlu elçi, o kişinin ilişkilerine, eylemlerine bakılmasının daha doğru olacağını ifade etmektedir.
Zenginlik, anlaşılan yorgunluk bıkkınlık kayıtsızlık ve bencillik getiriyor. Derdi olmayana ne anlatılabilir ki? Varlıkta yukarıdakilerle, maneviyatta aşağıdakilerle kendini kıyaslayanlar baltayı nereye vurmaktadır.?
Dünya içimize kaçmış, nasıl ölebiliriz?
Koşturmaca koşturmaca…
Evler, arabalar, yazlıklar, beş yıldızlı tatiller… Bitmeyen işlerimiz…
Bu kadar mal mülkle ölmek kolay mıdır? Çocukların cep telefonları kaç tane binliktir? Hafta sonu etkinliği kaça mal olur? Ya tatil gideri?
Hayatın nabzı eşya merkezli atarken, bitmek bilmeyen işler sürükler durur insanı. Oysa işini bitirip de ölen var mıdır dünyada?
Hedeflediğimiz rakamın maalesef çok uzağında kaldık. Sessizlik hâkim oldu. Sözünü söyleyen, eli cebine giden az sayıda muhatabımız oldu. Maddî konular istismara her zaman açık olduğundan yeterince güven duygusunu mu tesis edemedik?
Toplanan para 2 ye 1 şeklinde iki aileye gönderilecektir. Arzu edenlere dekontlar gönderilebilir.
Maddî ibadetleri yerine getirmenin zor olduğunu bir kez daha, buruk bir kalple anlamış olduk. Eylemsizlik sözü bitirir. Kalemin ucundan hüzün damlar.
Destek veren gönül dostlarına bir kez daha teşekkür eder, saygı ve sevgilerimi sunarım.
Söyleyin! İnsandan geriye ne kalır? Verdikleri mi, vermedikleri mi?
Erdemli insanlara selâm olsun!
03.07.2020, Kardelen/ Ankara
Mehmet Yavuz AY
myavuzay@hotmail.com
Kibrin Mağlûbiyeti -1 | İlhan Akar
23.04.2024
Baş Döndüren Diplomasi AHMET GÜRBÜZ 24.04.2024
Seçimin İmkanları YUSUF YAVUZYILMAZ 21.04.2024
Kemal Kılıçdaroğlu ÜSTÜN BOL 06.04.2024
YEREL SEÇİMLER ÜZERİNE SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 08.04.2024
SİYASET VE SERMAYE YUSUF YAVUZYILMAZ 13.04.2024
müslüman ‘Allah diri’dir! valla! MUSTAFA AKMEŞE 19.04.2024