Azad olan ruhlar istedim kalbime... / Zeynep Taş

Azad olan ruhlar istedim kalbime.

Vermesi için yalvardım.

Yüzüm olsun istemeye diye "İsteme'nin Ahlakı"na boyandım.

Sevdiceğim; senin elini tutarken, bir yoksulun karnını doyururken, Rasulullah gibi yetimleri sevdiğimi söylerken, yaşlı olan teyzemin yanağına şefkatle dokunurken "Sizden Ücret İstemeyen Adamın Sözlerine Kulak Verin" ayetine iman ettim..

Severken, hürriyetine kavuşturdum ruhumu...

Azad oldu kölelikten, esaretten.. Zincirlerini kırdım anlıyor musun..?

Anlamanı beklemiyorum.

Neden biliyor musun?

Zira anlamasan da seveceğim de ondan...

Sevmek için anlaşılmayı beklemek de esaret.

Gerçi yorgunluğumun ücreti de var. 

Sevinç olarak yetiyor bana... Olsun...

Yine de anlaşılmayı beklemeden sevmek ihlas'ın kendisi.

İnce ince sıyrıl menfaatlerinden.

Bazen inkişaf için elzem.

Ne diyordum?

Zincirlerini kıran şaha kalkmış çok güzel bir at oldum ben.. Evet.

Evet evet yanlış duymadın...

Düşündüğümde şaha kalkmak istediğim her türlü zulme ve sevgisizliğe karşı şaha kalkmak istediğim bir at.

 

Ücret istemeden sevmek nedir bilir misin.?

Ruhu azade her menfaatten...

Ruhu azade tıkanmış fikirlerden, taassuplardan.

Ruhu azade ayrıştırılıp ötekileştirmelerden.

Bütün yobazlıktan, fukaralıktan, aymazlıktan.

Ücret istemeden sevmek nedir?

İşte o Bedir..

Yüreği yangın olan bir şehir..

Sevgi dolu...

Çiçek verirken versem mi diye düşünmediğim, "Seni seviyorum" dersem şımarır mı diye çekinmediğim, uyanmasın diye parmak uçlarımda yürüdüğümsün.

Ücretimi beklediğim adresimi sorguladığımsın...

Adresini bilen şaşkın olur mu..?

Ücret istersem, bilirim putlarım şaha kalkar.. Vicdanım aklıma aklım vicdanıma gölge ve belkide hiç açılmayan perde olur..

İbrahim değilim... Olamayacağım biliyorum... Ancak kendi içimdeki putları tanıyorum.

O putlar bana semer olursa benim "Kitap Yüklü Merkep " olacağım aşikar ..!

Ücret istersem, bilirim; arındırılamayan nefislerin helak olacağını...

Severken ücret istemeyerek yola koyuldum... Bu işe böyle başladım ben... Yola revan oldum.. Severken putlarım incitti, kırdı, ezdi, üzdü beni..

Bazen onları yedim

Müşrikler gibi.

Sonra tevbe ettim ...

Tekrar yedim... Yine tevbe ettim..

Yola revan oldum ...

Oldum olma adına... "Ol"  nidasını bekleyen piri fani gibi... "Ol" insan ol... " Ol" mümin ol...

Beklemedeyim... Hala..

Yola revan oldum...

Putlarım beni ezerken ben de zaman zaman onları ezdim... Seni sevdim, senin için saçımı süpürge ettim derken ücret isteyen zavallı "Benn' imi" gördüm.. Gördüm de öldüm...

Allah'ın ücretinden Âli ücret mi vardı da aşağılık ücretlere tamah ettim dedim...

Dedim ya hani o zavallı "Ben" i gördüm... Gördüm de öldüm...

Varıp varabileceğim en güzel barış yurdundan nasıl vazgeçebilirdim.?

Acilen bir şeyler yapmalıydım...

Azad olmak ... " Kalu Bela"  demek

Ahde Vefa gerek...

Narsist Kimliğim Sarmaşık gibi Zehirli Engerek...

Yola Revan Oldum...

 

Yeniden...
Sen'in vaad'in  benim de istediğim demek.. Tekrar yememek üzere putlarımıbertaraf etmek...

Allah'ın taraftarı olmak ...

Allah'lı yaşamak...

Ücretin Sahibi'nin Vaadi ile menfaatin çakışınca Şirk'ten beri olmak...

İslam..

Öyle bir rızıktır ki farkına varmak..

Yapmam gereken "Elini elime alırken günahlarımın döküleceğini söyleyen" Rasulullah aleyhisselamın müjdelediği İslam nimetinin farkında olmak...

Bir hadisi şerifte Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmuştur:

"Kişi, hanımının yüzüne baktığı vakit, hanım da efendisinin yüzüne bakarsa, Allah da her ikisine rahmet nazarı ile bakar. Erkek, hanımın ellerini avucuna alınca, o da erkeğinin ellerini tutarsa, parmaklarının arasından günahları dökülür.."

Evet... Ücret ne...

"Günahları Dökülür

Erkek Hanımına  Sevgi ve Şefkatle bakar.”

“Hanımı da O’na Sevgi ve Şefkatle bakarsa.”

“Yüce Allah onlara  Rahmetle Bakar”

“Erkek Hanımının Elini Tutarsa”

“Parmaklarının Arasından Günahları Dökülür.”

Ücreti Sen'den İsterim Ya Rahman...

Artık Putlar kırılır bundan sonra...

Kırılmalıdır...

Allah var putlar yok...

Var olan Bir' ise yoklar yok olur...

Yok'ları yok etmezsen Varlığın ziyan olur...

Birleştiğin, Bir'lediğin ne ...?
Nedir seni var eden..?

Ne buyuruyor ne vaad ediyor Allah... Dön diyor, zira dönmesen de " "Döndürüleceksiniz..."

Dön.. Selam yurduna.. Allah'ın razı olduğu kıbleye...

Salih amellere, iyi niyete, Tevhide..

Sonunda üzülmeyecekler de diyor ya hani.. Bütün bunlar "Selam yurdundaki kalıcı dostluklara gebe..."

Lanet yağdırılan, putları kıramadığın dostların dostlukların arasının ayrıldığı o gün gelmeden niyetler temizlensin..

İbrâhim onlara şöyle dedi:

Ankebut 25:

“Sizin Allah’ı bırakıp bir takım putlar edinmenizin sebebi, sırf bu dünya hayatında birbirinize duyduğunuz sevgi bağları ve aranızda oluşturduğunuz kirli çıkar ilişkileridir. Fakat kıyâmet günü birbirinizi tanımayacak ve birbirinize lânet yağdıracaksınız. Sizin varacağınız yer ateştir; sizi oradan kurtaracak yardımcılarınız da olmayacaktır.”

Katışııksız bir niyetle sadece Allah için

"Senden Ücret İstemiyorum "

Senin saçlarını taramak, elini yüzüme sürmek, bakışlarından o yükü kaldırmak için geldim " diyiverin ...

Ruhu sevindirmenin ücretini Allah'tan bekleyerek....

Sevindirmeden sevinmenin mümkün olmadığını görerek...