metrika yandex
  • $42.47
  • 48.95
  • GA40280

Ulucanlar Cezaevi

MEHMET YAVUZ AY
24.11.2025

 

 

Ulucanlar Cezaevi, 1923 yılında askeri depo olarak Ankara'nın Altındağ ilçesinde inşa edilmiştir. Yapılan tadilat ve ilavelerle 1925 yılından itibaren cezaevi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Cebeci Tevkifhanesi, Ankara Hapishanesi, Merkez Kapalı Cezaevi, Ulucanlar Cezaevi isimleri verilmiş yıllar içinde…

Ulucanlar Cezaevi; tıpkı Metris, Mamak, Diyarbakır Askerî cezaevleri gibi Cumhuriyet’in kan, gözyaşı, işkence ve acı dolu karanlık yüzüdür…

Cezaevinde;  İskilipli Atıf Hoca, Babaeski Müftüsü Ali Rıza Hoca, Osman Bölükbaşı, Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Doğu Perinçek, Ramiz Ongun,   Cüneyt ArcayürekMahmut AlınakFakir BaykurtHatip DicleOrhan Doğan, , Yılmaz GüneyNâzım HikmetYaşar KemalSelim SadakSırrı SakıkKemal TahirMetin TokerLeyla Zana, Cevat Şakir, İlhan Selçuk, Ahmet Emin Yalman, Osman Yüksel Serdengeçti, Dr. Nazım, Talat  Aydemir, Deniz Gezmiş, Muharrem Şemsek, Ahmed Arif, İpek ve Oral Çalışlar, Kurtul Altuğ gibi  çok sayıda politikacı, gazeteci, şair, yazar tutuklu ve mahkûm kalır.

1926 - 1983 yılları arasında 19 kişinin idamı infaz edilir.

19 idamın 18'i siyasiyken 1982'de idam edilen Ednan Kavaklı tek adi suçlu olarak kayıtlara geçer.

29 Eylül 1999'da başlatılan Hayata Dönüş Operasyonu sırasında cezaevinde 10 kişi ölür, 100'e yakın kişi de yaralanır.

Ulucanlar Cezaevi 1 Temmuz 2006'da kapatılır.

Daha sonra restore edilerek müzeye dönüştürülür.

İdam Edilenler

 

Suç

İnfaz Tarihi

İskilipli Âtıf Hoca

Anayasayı İhlal

4 Şubat 1926

Ali Rıza Hoca

Anayasayı İhlal

4 Şubat 1926

Cavid Bey

İzmir Suikastı

26Ağustos 1926

Doktor Nâzım

İzmir Suikastı

26 Ağustos 1926

Filibeli Hilmi

İzmir Suikastı

26 Ağustos 1926

Nail Bey

İzmir Suikastı

26 Ağustos 1926

Abdülkadir Bey

İzmir Suikastı

1 Eylül 1926

Fethi Gürcan

Anayasayı İhlal

27 Haziran 1964

Talat Aydemir

Anayasayı İhlal

5 Temmuz 1964

Deniz Gezmiş

Anayasayı İhlal

6 Mayıs 1972

Yusuf Aslan

Anayasayı İhlal

6 Mayıs 1972

Hüseyin İnan

Anayasayı İhlal

6 Mayıs 1972

Necdet Adalı

Kahve basıp 2 sağcıyı öldürme

7 Ekim 1980

Mustafa Pehlivanoğlu

Kahve tarayıp 5 solcuyu öldürme

7 Ekim 1980

Erdal Eren

Piyade Er Zekeriya Önge'yi öldürme

13 Aralık 1980

Fikri Arkan

2 solcuyu öldürme

27 Mart 1982

Ednan Kavaklı

Tecavüz ettiği 16 yaşındaki erkek çocuğunu öldürme

18 Haziran 1982

Ali Bülent Orkan

Kahve basıp 7 solcuyu öldürme

13 Ağustos 1982

Levon Ekmekçiyan

Esenboğa Havalimanı saldırısı

29 Ocak 1983

Bugün Ulucanlar Cezaevi’nden yola çıkarak,  geçmişle yüzleşmenin kapısını aralayabiliriz.

“Geçmişle yüzleşmek konusunda isteksiz olanlar, ne bugünü anlamayı ne de geleceğe bakmayı başarabilirler..” (Bernard Lewis, Tarih Notları)

Ankara’nın “günah galerisi”, Despotizm kırbacının derin izlerini müze haliyle de taşımaktadır.

1877-1920 tarihleri arasında 3 kıtadaki cephelerin ve Kurtuluş Savaşı’nın ağır yükünü taşımış yorgun, aç, yaslı ve yalnız milletimizin evlatlarına reva görülen baskı, zulüm, yok sayma,, yıldırma politikalarının amacı nedir?

Türkiye Cumhuriyeti’ne egemen olan irade; hukuk, adalet barış, kardeşlik ve merhamet yerine neden kardeş kavgasını, kaosu, kamplaşmayı seçmiştir?

Her darbe sonrası, binlerce kişi gözaltına alınmış, işkenceden geçirilmiştir. Yüzlerce politikacı, gazeteci, şair, yazar, kanaat önderinin yolu hapishanelerden geçmiştir?

105 yıllık Cumhuriyette mutluluğun resmi yapılamadı.  Kardeşlik sofrasına oturamadık. Dostun düşmanın hakkını teslim ettiği bir hukuk , adalet ve refah devleti olamadık. Hep beraber başarmak zorundayız.

Devleti elinde tutanlar, Despotik bir yapılanma inşa ettiler.

Despotizm, (…) hastalıklı bedenler üretir, ahlakı yozlaştırır. Akıl üzerinde baskı kurar, aklın bilgiyle gelişmesini önler. Aklın, ilmin ve eğitimin inşa ettiği her şeyi, despotizmin orantısız gücü yıkar. Ortada yıkıcı varken hiç inşa olur mu?” (Abdurrahman el-Kevakibi, Despotizmin Duası)

Ülkemizde en büyük ihtiyaç cezaevi inşa etmekse akıl ve ruh sağlığımız tehlike altındadır.

Yeni Çözüm Süreci bağlamında despotlar, gayrinizami unsurlar ve destekçileri yıkıcı eylemler yapabilirler.

Öyle bir irade ortaya koymalıyız ki, dış engellerin yanında iç engellerle de mücadele edebilelim.

Mehmet Yavuz AY

23.11.2025, Kardelen /Ankara

Nazım Hikmetin Mektubu:

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Mehmet palili | 24.11.2025 12:15
Güzel bir başlangıç