metrika yandex
  • $38.87
  • 43.67
  • GA28455

Kadir Gecesi: Yeryüzüne İlahi Müdahalenin Başlangıç Gecesi

Prof. Dr. ENVER ARPA
26.03.2025

 

Kadir kelimesi sözlükte güç, değer, şeref gibi anlamlara gelmektedir. Kadir gecesi değer ve şerefin yeryüzüne indirildiği, esenlik ve bereketin tecelli ettiği gece demektir. Bu geceyi diğer zaman dilimlerinden ayıran, ona bu değer katan bu özelliğidir. Bu husus bu geceye adını veren Kadir suresinde Allah tarafından şöyle açıklanmıştır:

1. Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. 2. Kadir gecesinin ne olduğunu nereden bileceksin! 3. Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. 4. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. 5. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.

Dördüncü ayette meleklerin ve Ruhun (Cebrail) tüm işleri düzenlemek üzere bu gecede çokça indikleri ifade edilmektedir. Kadir gecesinin kıymetinin, yüksek değer biçmeyi hedefleyen bir soru formatıyla sorularak meleklerin ve Cebrail’in bu gecede inip işleri görmelerinden kaynaklandığı ifade edilmiş ve kesret (çokluk) ifade eden “bin gece” sayısı ile bu çokluk kıymetlendirilmiştir. Buradaki Ruh’un Cebrail (as) olduğu ve Kur’an’ı ilk defa bu gece indirmeye başladığı İslam düşüncesinde üzerinde mutabık kalınan bir husustur. Bu gecenin kıymetli ve önemli olduğu ayrıca Duhân sûresinde de “Biz onu mübarek bir gecede indirdik” (44/3) buyurularak tekid edilmiştir. Bakara sûresinde ise (2/185) Kur’an’ın Ramazan ayında indirildiği dolayısıyla bu gecenin Ramazan ayında olduğu açıklanmıştır. Böylece Kadir gecesinin Ramazan ayı içerisinde olduğu netleştirilmiş, ancak hangi gecede olduğu açıklanmamıştır.

Bu bilgiler şu hususları ortaya koyuyor. Bu gece çok kıymetlidir ve kıymeti bilinmelidir, zira ilahi irade bu gece Hz. Muhammed’e Risalet görevi tevdi ederek vahiyle onu desteklemeye, yeryüzünde azgınlaşan, ifsad eden, şirke, zulme ve her türlü haksızlığa dalmış insanlığı düzene koymak, sahip olması gereken esenliğe yeni çıkarmak için müdahale etmeye başlamıştır. Bu ilahi müdahale elbette kıymetlidir ve başladığı zaman anı da elbette kıymetli olacaktır. Bu zaman dilimi yani Kadir gecesi, kendisinde inmeye başlayan vahiyle, kendisine kıymet katan değerlerle kıymet kazanmıştır. Bu geceyi kıymetli kılan bu gece inmeye başlayan ilkelerdir, değerlerdir; tüm prensipleriyle, haberleriyle, emir ve yasaklarıyla kısacası rehberliğiyle inmeye başlayan Kur’an’dır.

Kadir gecesinin kıymetini bilmek, ondaki hayra ve berekete nail olmak, onda indirilmeye başlayan Kur’an’ın belirlediği hayat nizamını en iyi şekilde bilmek ve tatbik etmekle ancak mümkün olur. Kur’an’ın amacı ve bunun için koyduğu ilkeler, değerler, emir ve yasaklar bilinip uygulanmaya çalışılmadıkça Kur’an’ın kadri, kadir gecesinin kıymeti hakkıyla idrak edilmiş olmayacaktır. Üzüntüyle müşahede edilmektedir ki Müslümanlar bu gecelerde bu ilkeleri ve değerleri anlamak ve uygulamaya çalışmak yerine bu geceyi bilinçten yoksun ritüellere boğmaktadırlar. Kadir gecesinde onun varlık sebebi olan Kur’an hak ettiği ilgiyi görmelidir. Onun esenlik bahşeden prensipleri tüm imkanlarla anlaşılmalı, anlatılmalı, yaşanması için çaba safedilmeli ve bunu sağlayacak faaliyetlere ağırlık verilmelidir. Kur’an’ın duvarda kılıfta veya kütüphanenin en üst rafındaki kitaplar arasında kaldığı, anlaşılmaya çalışılmadığı bir gecenin kadri kıymeti tam idrak edilmiş olmayacaktır.

Başta Kadir gecesi olmak tüm dini gün ve geceler imani bilincin yenilenmesi, güçlendirilmesi için bir vesile olmalıdır. Bu tür zaman dilimleri bu ruhla ihya edilmelidir. Bu gecelerde ifa edilecek faaliyetler bu bilinçlenmeyi ve rabbe kulluğu arttırmalı, bunun önündeki engelleri ortadan kaldırmaya yönelik olmalıdır. Kişisel menfaat amaçlı toplu mesajlar, gösteriş amaçlı faaliyetler, bilinçsiz törenler, Kur’an’ın ruhuna aykırı tutum ve davranışlar Kadir gecesinin kadrini ortaya koyamaya yeterli olmayacaktır.

Kadir gecesi bağlamında dikkat çekilmesi gereken diğer bir husus şudur: Hz. Aişe’den gelen bir rivayete dayanılarak Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi olduğu kabul görmüşse de bu gecenin Ramazan ayının hangi gecesi olduğu net değildir. Bu gece, ya Allah tarafından Hz. Peygambere unutturulmuş veya ondan bunu beyan etmemesi istenmiştir. Bunun açıklanmamasının çeşitli hikmetleri bulunmakla birlikte en önemli sebebi onun tüm bir aya ihtimalli kılınarak bu bilinçlenme ve Allah’a kulluk çabasının geniş bir zamana yayılmak ve etkisinin arttırılmak istenmesidir. Zira İslam’da ibadet ve Allah’a yakınlaşma çabası, süreklilik gerektiren bir husustur. Yaratıcıya itaat, onu anma faaliyetleri kısa süreli amellerle değil süreklilik gerektiren bir anlayışla olmak durumundadır. Yaratıcı her daim anılmayı hak etmekte ve bu sürekli yapılması gereken bir kulluk vazifesi olarak öngörülmektedir. Bu tür geceler, günler, Cuma namazı ve bayramlar kulluk bilincinin güçlendirilmesi, arınmanın en üst düzeye çıkarılması ve adeta nefsin geleceğe dönük olarak hazırlanması için birer vesiledir.

İslam hayatın her anına ve her alanına talip olan, her anının itaat ve yararlı amellerle geçirilmesini talep eden bir dindir. Sadece belirli gecelerde yapılan ibadetler ve işlenen hasenatın yeterli olmayacağı, bu arayışın sürekli olmasının gerekliliğini gösteren bir husus da bu gecenin hangi gece olduğunun açıklanmamasıdır. Bu kapalılık kulluk arayışının sürekliliğine de işaret etmektedir. Bu arayış bir ay boyunca veya Ramazan aynın son on gününde sürdürülmelidir. Kulluk bilinci bu günler boyunca arttırılmalı, kulluk en düzeyde yaşanmalıdır.

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
ŞÜKRÜ SAVAŞ | 11.04.2025 14:18
Kadir gecesi ile ilgili okuduğum en derli,toplu, özlü bir yazı kalemine ve yüreğine sağlık Enver Hocam.