Allah Teala şöyle buyurmuştu Araf Suresi 155. Ayet-i Kerimede:
" İçimizdeki birtakım beyinsizlerin yaptıkları yüzünden mi hepimizi helâk edeceksin? Bu iş, ancak senin bir imtihanındır ki, onunla dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola erdirirsin. Sen bizim dostumuz ve yardımcımızsın. Bizi bağışla ve bize merhamet et. Çünkü sen, bağışlayanların en hayırlısısın!”
Doğduğumuz andan itibaren alt beyin bizimle beraber. Tabir yerinde ise Allah Teala hemen teslim ediyor. Her türlü hizmetimize hazır alt beyin. Yani yemek yerken, nefes alıp verirken, doğal reflekslerde, şehevi duygulardan ve güçlü dürtülerden (id, ego, süper ego diye ayrılan birimlerden " ego"nun yeri) sorumlu olan beyin alt beyindir.
Burası ile biz reflekslerimizi veririz: Limon derken ağzımız sulanır, dehşetli bir manzara da bu beyin ile korkarız yahut haram bir manzara da galeyana gelen dürtüler bu beyin tarafından algılanır. Dolayısıyla alt beyin Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin ilk basamağını karşılar.
Yeme, içme, uyuma, cinsel birliktelik, çoğalma ve haz alma buradan algılar.
Tabii üst beyin de var, daha karmaşık konular buradan süzgeçten geçer: İnsanlığımızı büyük oranda bu beyin ile tamamlarız.
Hayatımıza dair yaşamsal beceriler, anlamlandırma, algılama, analiz ve sentez gibi zihinsel süreçler burada üst beyin de işlem görür...
Ancak üst beyin alt beyin gibi hemen hizmete hazır değildir. Biraz emek biraz yıllarımızı alabilir.
Üst beynimizin bizi istediğimiz hedefe ulaştırması minimum 25-30 yılımızı alabilir ki bu süre insandan insana değişebilir.
Şimdi neden anlatıyorum bütün bunları?
Alt beyin ile üst beyin arasında çok isabetli ve sağlam bir bağ kuramayan şirk ehli müşriklerin Araf Suresi 148. Ayette şöyle yaptığı belirtiliyor:
"(Tûr’a giden) Mûsâ ayrıldıktan sonra kavmi, ziynet eşyalarından, böğürebilen bir buzağı heykelini (tanrı) edindiler. Görmediler mi ki o, onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor! Onu (tanrı olarak) benimsediler ve zulümde karar kıldılar."
Alt beyin ile üst beyin arasında "Amigdala" adında güçlü bir duygusal hafıza var. Yaşanılan duygusal refleksleri kaydeder.
İsrâiloğulları daha önce Hz. Mûsâ’dan, tapmaları için kendilerine bir put yapmasını istemişler, bu yüzden Mûsâ onları şiddetle eleştirmiş ve uyarmıştı. Bu defa da Mûsâ’nın kırk gün süren Tûr’da bulunuşu sırasında, Hz. Hârûn’un ısrarla karşı koymasına rağmen, böğürme şeklinde sesler de çıkarabilen bir buzağı heykelini tanrı edinerek ona tapmaya başladılar.
Musa'nın (a.s.) kavmi, Musa'nın (a.s.) bu eleştirisini duygusal hafızalarına öyle bir nakşettiler ki adeta fırsat kollayarak Musa (a.s.) Tur'a çıkınca o 40 gün onlar için alt beyinden gelen korku ve endişe sinyaliydi.
Amidgala çok güçlü bir sinyal vermişti Musa'nın (a.s.) kavmine.
Adeta " Beyin Tümörü " helak olmayı hak edercesine Samiri yüzünden kavminin bütün hücrelerine yayıldı!
Bu hâl, âyet-i kerîmelerde şöyle beyan edilir:
“Hakîkaten Hârûn, onlara daha önce:
«–Ey kavmim! Siz bunun yüzünden sâdece fitneye uğradınız. Sizin Rabbiniz şüphesiz çok merhametli olan Allâh’tır. Şu hâlde bana uyunuz ve emrime itâat ediniz!» demişti.” (Tâhâ, 90)
“Onlar:
«–Biz, Mûsâ aramıza dönünceye kadar buna tapmaktan aslâ vazgeçmeyeceğiz!» dediler.” (Tâhâ, 91)
“(O sırada Tûr’da bulunan Hazret-i Mûsâ’ya) Allâh buyurdu:
«–Sen’den sonra Biz, kavmini (Hârûn ile kalan İsrâîloğulları’nı) imtihân ettik ve Sâmirî onları yoldan çıkardı.»” (Tâhâ, 85)
“(Tûr’a giden) Mûsâ’nın arkasından kavmi, zînet takımlarından, böğürebilen bir buzağı heykeli (yaparak onu tanrı) edindiler. Görmediler mi ki, o, kendileriyle ne konuşuyor, ne de onlara yol gösteriyor? (Acziyetine rağmen) onu (tanrı olarak) benimsediler ve zâlimler oldular.” (el-A’râf, 148)
Evet, üst beynini çalıştırmayı başaramayan nice insan toplulukları alt beyinden gelen endişe, korku, açlık, makam mevki kaybetme sinyallerini " tam bir bekçi köpeği gibi algılayan Amidgala nice toplulukları Müşrik olmaya yönlendirmiştir.
"Asıl istenen şey alt beyin ile üst beyin arasında hasarlı olan beyin hücrelerini şirk, nifak, gayri ahlaki tümörlerden temizlemektir."
Fıtrat bunu gerektirir. Eğer donanımlarımızı iyi kullanmaz isek ihanet edenler defterine adımız yazılır.
Mûsâ kavmine dedi ki:
«–Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaratanınıza tevbe edin ve nefslerinizi öldürün! Öyle yapmanız, Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allâh tevbenizi kabûl etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabûl eden ancak O’dur.” (el-Bakara, 54)
Yaradanınıza tevbe edin diye nasihat eden Musa'nın (a.s.) çağrısına uyan her insan beyinler arası bağlantıyı iyi kuran sağlıklı nesiller yetiştirecektir.
Beyin tümörü şayet hücrelere tamamen yayılmışsa Firavun gibi boğulmaya ramak kala tevbe eder Müşrikler yahut İslam olmayanlar. Ancak Amigdalanın patronu olan irade müspet anlamda devreye girerse sağlıklı cennet yurdunun sakinleri olan Muvahhid Müminler yetiştirecektir anneler babalar.
Değişim kişinin kendisi ile başlayan bir süreçtir. Zira Allah Teala Ra'd Suresi 11. Ayette şöyle buyurur:
"Kişinin önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçiler vardır. Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz."
Amigdala alt beyin ile üst beyin arasında sağlıklı iletişim kurmaya yarar demiştik.
Aslında Amigdala sosyal uyum süreci ve reddedilme korkusu yaşayan insanlarda direkt devreye girer. İnsanların çoğu koyun misali " konfor alanını" terk edemediği için güçlü olan gurubun yahut baskın olan gurubun onayını almak için itaatte sınır tanımaz.
Dolayısıyla Yusuf Suresi 106. Ayette Allah Teala:
"وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ"
"Onların çoğu ortak koşmadan Allah’a iman etmezler." buyurur.
İnsanların çoğu, göklerdeki ve yerdeki delilleri ibret gözüyle incelemedikleri ve alt ve üst beyin arasında sağlıklı bir bağ kuramadıkları için akıllarını zihinlerinin hizmetine veremiyorlar.
Allah’ın varlığını kabul ettikleri halde O’na çeşitli yollarla ortak koşarlar.
Amidgala konfor alanından çıkamadığı için çoğunluğun şirk koşmasına aldırmadan güçten yana tavır sergiliyorlar.
Nitekim Câhiliye döneminde müşrikler; Allah’a inanmakla birlikte çeşitli şekillerde Allah Tealaya ortak koşuyorlardı.
Lokman Suresi 25. Ayette:
"Onlara: “Gökleri ve yeri yaratan kimdir?” diye soracak olsan, mutlaka “Allah’tır!” diye cevap verirler. Onlara de ki: “Demek her türlü övgüye lâyık olan da yalnızca Allah’tır. Öyleyse, nasıl oluyor da O’ndan başkasına tapıyorsunuz?” Ne var ki onların çoğu, bu itiraflarının tabiî sonucunun Allah’ın gönderdiği dine uymak olduğunu bilmiyorlar."
Meselâ, bazı putperest Müşrikler o dönemde meleklerin Allah’ın kızları olduğuna inanıyordu...
Nahl Suresi 57. Ayeti Kerime'de Allahu Teala şöyle buyurur:
"Bir de onlar kızları Allah’a yakıştırıyorlar; hâşâ Allah böyle şeylerden ve tüm noksanlıklardan yücedir; çok sevdikleri erkek çocukları ise kendilerine mal ediyorlar."
Müşriklerin bir kısmı da kendilerini Tanrıya yaklaştırsınlar diye putlara tapıyorlardı.
Zümer Suresi 3. Ayette Allah Teala şöyle buyurur:
"İyi bilin ki, gönülden tam bir samimiyet ve teslimiyetle yapılan kulluğa lâyık olan yalnızca Allah’tır. O’ndan başka kendilerine birtakım mabudlar ve koruyucular edinenler ise: “Biz bunlara, yalnız bizi Allah’a daha fazla yakınlaştırsınlar diye tapıyoruz” derler. Allah, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda aralarında hükmünü verecektir. Doğrusu Allah, yalancılığı ve inkârcılığı âdet edinenleri doğru yola erdirmez."
İnsanların çoğunluğu güce tapar, insanların çoğunluğu nefsinin şehvetinin esiri olur dolayısıyla nefsini ilah edinir.
İnsanların çoğunluğu ideolojisini, parayı, şöhreti, kadını saplantılı bir şekilde ilah edinir ama Amidgalanın nasıl üst beyni felce uğrattığının farkında değiller!
İşte bütün bu ayet ve işaretler gösteriyor ki insanlar konfor alanından çıkma korkusunu alt beyinden sinyal olarak aldığı için alt beyindeki tüm hastalıklı hücreler üst beyine yayılıyor...
Doktorlar alt beynin alınmasını yoksa hastalığın giderek üst beyine yayılacağının uyarısını yapsalar da nafile...
Bazı insanlar üst beyinleri ile tanışamadan ölüm meleği ile tanışıyorlar.
Doktorların uyarısını dikkate alsa da artık geçmiştir geçen.
Tümör yayılmıştır bir kere!
İnsanların çoğunluğu şirk koşmadan iman etmezler! (Yusuf Suresi 106)
Büyük Direnişci Cevher Dudayev
22.04.2025
Mustafa Ökkeş Evren ile Derkenar..
20.04.2025
Boykotlu işletme önünde Gazze protestosu..
20.04.2025
Güven ve Adalet Toplumu |HAMZA ER
28.03.2025
UMRAN SORUYOR: DÜNYA NEREYE GİDİYOR?
29.03.2025
ah örgütçü kafa ah! MUSTAFA AKMEŞE 25.04.2025
Sorular YUSUF YAVUZYILMAZ 19.04.2025