metrika yandex
  • $38.48
  • 43.79
  • GA29200

ANNE HENÜZ FİLİSTİN ADINDA BİR TORUNUM YOK

MEHMET ALİ ÖNER
02.06.2021

Bir sûfînin serzenişi [Bir yazmanın hâmişinden]:

“Ey Sevgili!

‘Nasıl adımı abdestsiz ağzına alma!’ dersin ki…, yüreğim sürekli kanarken…

Yoksa 'ışk’ için akan kan abdesti bozmaz mı?

Sen'in meşrebinde…” *İhsan Fazlıoglu

Nerde kalmıştık? ..

Hiç bir yerde ve hiçbir şeyde kal(a)madık ki! Hiç bir yerde yokuz..

Oysa; İnsan nihayet yasadığı an'a şahit.. Görmezden gelemiyoruz olan biteni..

Yoksa kendi adıma aciz biriyim..

Çok değil yahu, insan olmanın asgari gereğine talib olabilirdik, ama nafile..

2 binlere gelmeden ne yapmış isek (ki ne yaptık onu da bilmiyorum) onları konuşmaktayız hala.  Halbuki yeni dünya düzeni, 1991 başlarında Irak’ın işgaliyle başladı. 2 bin senesine ise; milenyum dediler ve globalizmi ilan ettiler.

Evet, biz yaşarken oldu bütün bunlar.

Ve tabii ikibinyirmi’ye gelindiğinde global “dijital hegomanyayı” açıktan ilan ettiler.

“O vakitler ısırgan otundan şampuan icad edilmemişti..” Henüz birçok güzel insan beyaz atlara binip gitmemişti daha..

Hakkımız olmayan ganimetleri paylaştık, makamları, saltanatları.. Hakkımız olmayan (Bedeli ödenmemiş) savaşların sloganlarını tükettik. Ürettik diyemiyorum, ki, üretebilseydik keşke, buna da razıydık!

Mustafa Akad’dan sonra ne acılarımızın ne de sevinçlerimizin filmini çekebildik. Madem acılardan besleniyoruz, son 150 yıldır bütün coğrafyamızda ve son 40 yıldır yakın coğrafyamızda bu acıların ne şiiri ne hikayesi yazılabildi!

Aslında Cahit Zarifoğlu üstad bir kısmını yazdı o vakitler:

“Hava çok hoş insanın tuttuğu yerler azar azar

Kalbin zengin davetleriyle oynar

Çocuklar o anda çok yakında bakarsın bir aşk sayhasında

Yaslanırlar güzel anaların kollarına

Hava çok hoş başın tuttuğu idrak yanımızda”

Geçen gün gördüm bir yerde, İslam'ın(müslümanın ) savaş ahlakından dem vuruyordu bir büyüğümüz. İyi de, bu ahlak neden iki veya daha çok Müslüman arasında, Müslümanca anlayışlar arasında cereyan etmiyordu? Birbirimizin çiğ etini yemekte olduğumuz vak’a değil mi Allah aşkına? Oysa kardeşlik güzelliktir, zenginliktir ve dahi insanları bağlayan bir hukuki statüdür. Kişiyi hem borçlandırır hem alacaklı hale getirir.

Oluk oluk kan akarken bazı aklı evveller, sosyal medyada ve benzer mecralarda (Bunların bir çoğu da etrafımızda İslami/dindar kimlikle dolaşıyor..) “Ama İslamcılık yapıyorsunuz..” diyorlar.. Ömer Karaoğlu’nun da dediği gibi evet, İslamcıyız! 

Bir dahaki sayıya kadar söz biter;

Anne ben Afrikaya hiç gitmedim ve en acısı “Filistin" adında bir torunum da yok henüz..

 

18 Mayıs 2021

Denizli

Yorum Ekle
Yorumlar (5)
Mehmedali | 05.06.2021 12:09
YakupKemal abi, muhtesem satirlar bunlar.. halimizi izhar etmissin,sagol..
Yakup Kemal Kalyoncu. | 02.06.2021 22:58
hüzün akşamlarından biriydi bu akşam açtım youtube'u, tıkladım Nesrin Sipahi'yi; "bir ateşim yanarım külüm yok dumanım yok" seslendim Hilal'e doldur kızım dedim, demlice olsun, olsun ki akıtmaya kıyamadığım kanımın, tavşan kanı rengine benzesin. benzesin ki, belki utanırım da, tövbe ederim geçmişime, boşa geçmiş gençliğime. tövbe kesmez aslında, biz yaşarken olanlara şahitliğimiz, ola ki ihanettir davamıza. davamız dedim de, sahi kimi dava etmiştik biz, yoksa.... yoksa dava edilen biz mi idik? uyandım ki, kan ter içinde kalmışım, yastık diye başımı koyduğum Kitap inkârımı yüzüme vurdu. ve yoldan dönenlerin, hiç dönemeyenlere borcu için beni tutukladı zaptiyeler. ............................................. Ortabatı Afrika'dan selam olsun Filistin'in dedesine.
Ali kardeş | 02.06.2021 14:00
Ağlayıp sızlamakla ömrümüz geçecek. Bìrşey yapmadığımız gibi birşey yapmaya çalışanlarıda beğenmeyip, paçalarından aşağı çekmeye çalışacağız. Bunun adıda mücahitlik olacak.
mehmet ali | 02.06.2021 13:49
Teşekkürler dostum...
hüseyin sevim | 02.06.2021 13:01
yüreğine sağlık güzel adam ! senin gibi bir deli fişeğe bile çöllerin mecnunu, dağların ferhatı olmak ne de yakışmış. yürekten olunca yakışıyor.