İçinde bulunduğumuz çalkantılı bölgesel ve küresel ortamda, her ülkenin birinci önceliği güvenliğini korumaktır. Ancak güvenliği korumak kadar sürdürülebilir, barış ve kalkınmaya uygun şartları oluşturmak da bir o kadar önemlidir. Bu nedenle Türkiye ile Suriye arasında diyalog çabalarının başlatılması geç kalınmış doğru bir adımdır.
Zira ülkemizi hedef alan PKK terör örgütü Suriye’de kamp kurmuş, sömürgeci ülkelerden maddi ve manevi destek alarak güvenliğimizi tehdit etmektedir. Türkiye, terör örgütünün ilk eyleminden beri oluşturduğu tehdidi bertaraf etmek için verdiği mücadeleden birçok dersler çıkarttı.
Hiç şüphesiz çıkarttığı bu derslerden biri uluslararası düzeyde somut işbirliği yapmaktır. Bu anlayış çerçevesinde Suriye ile diyalog geliştirmeye çalışmaktadır. Türkiye, bu konuda başarılı olursa, terörü bitirmeye ciddi katkısı olacağı muhakkaktır.
Hatırlanacağı gibi ‘’Arap baharı’’ olarak tarihe geçen halk hareketleri, 2011 yılının Mart ayında Suriye’ye de sıçramış ve büyük bir ihtilafa neden olmuştu. Söz konusu gelişmeler Suriye başta olmak üzere bir bütün olarak bölgenin güvenlik ve istikrarını derinden etkilemiştir. Bunun sonucunda yüzbinlerce Suriyeli ölmüş, milyonlarcası yaşadıkları topraklardan başka ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır.
Suriye’deki bu kargaşayı sonlandırmak için Suriye’nin huzura kavuşması gerekir. Bu nedenle Türkiye’nin Suriye ile başlattığı diyaloğun önemli olacağını düşünüyorum. Zira bir insanın en temel amacı nasıl ki hayata kalmaksa, bir devletinde en önemli amacı varlığını devam ettirmektir.
Dolayısıyla hem Suriye’nin devlet olarak varlığını devam ettirebilmesi hem de toprak bütünlüğünü koruyabilmesi ancak vatandaşlarının topraklarına geri dönmesiyle mümkündür. Çünkü unutulmamalıdır ki Suriye için en büyük tehdit İsrail’dir. Suriye’ye ait ve stratejik öneme sahip olan Golan tepeleri şu anda İsrail’in işgali altındadır.
Bu bakımdan Suriyelilerin kendi topraklarına dönmesini sağlamak sadece Türkiye ve Suriye için değil, bölgenin geleceği ve güvenliği açısından da oldukça önemlidir. Çünkü Suriyeliler topraklarını terk ettikçe İsrail’in önü açılmaktadır.
Bu nedenle Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak ve Suriyelilerin topraklarına dönmesini sağlamak için rejimle diyalog geliştirmeye çalışmaktadır. ABD ise, terör örgütlerini kullanarak Suriye’yi bölmek ve İsrail’e alan açmaya çalışmaktadır. Onun için ABD, Türkiye’nin Suriye ile başlattığı diyalogdan son derece rahatsız olmaktadır.
VOA sitesinde okuduğum bir haberde ABD’li üst düzey bir heyetin Türkiye’yi ziyaret edeceğini yazıyordu. Muhtemelen Türkiye’nin Suriye ile başlattığı diyalogdan vazgeçirmek için telkinlerde bulunacaklar. Ama ne derse desinler, Türkiye ABD’nin bölücü stratejisine karşı, birleştirici stratejisinden asla taviz vermemelidir.
Her zaman vurguladığımız gibi mesele ciddi ve derindir.
Kaynak: Milat Gazetesi
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tel Aviv'de operasyon
01.10.2024
İran, İsrail'i Vurdu
01.10.2024
Husiler, ABD SİHA'sını düşürdü
01.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
Allah Var! Gam Yok! AHMET SEMİH TORUN 01.10.2024
my body my decision MUSTAFA AKMEŞE 03.10.2024
İktidar ve Toplum YUSUF YAVUZYILMAZ 05.10.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024