metrika yandex
  • $32.19
  • 34.99
  • GA17650

İslam ve Ütopya

YUSUF YAVUZYILMAZ
05.05.2024

Seküler çevrelerde İslam’ın günümüz sorunlarına çözüm üretemeyeceği yönünde yaygın bir anlayış vardır. İlerlemeci tarih düşüncesini referans alan bu anlayış geçmişte yaşanan ne varsa geride kaldığı tezini temel alır. Özellikle pozitivist felsefenin ilerlemeci tarih anlayışının ülkemizdeki akademik çevrelerde uzun yıllar süren egemenliği, din – tarih- toplum ilişkilerinin bu paradigmanın ışınında değerlendirilmesine yol açmıştır. Bu anlayışa göre tarih teolojik, metafizik aşamalardan geçerek nihai aşama olan pozitif aşamaya ulaşmıştır. Pozitif aşamanın temel referansı din değil, akıl ve bilimdir. Bilimsel anlayışı büyük ölçüde pozitivist bir felsefeye göre oluşmuş geleneksel Türkiye aydını dini bu anlayışın gölgesinde yorumlamıştır. Bu anlayışın doğal sonucu olarak seküler ve modern Türkiye aydını dini, bugünün sorunlarına cevap verme imkanı olmayan, tarihin teolojik döneminde kalmış ve bir daha tekrarlanması mümkün olmayan bir açıklama biçimi olarak değerlendirir. Akıl ve bilimin bütün olayları açıkladığı pozitif dönemde dine ihtiyaç ve yer kalmayacaktır.  

Ütopya, “Yunanca’da yer anlamına gelen topos kelimesinin başına eklenen olumsuzlama edatıyla elde edilen ve olmayan yer biçiminde tercüme edilebilecek olan bir terim”dir. “Ütopya kavramı Gılgamış destanından bugüne değin birçok düşünür tarafından, bazen mevcut toplumsal yapı ve ilişkilerin örtük olarak eleştirilmesi, bazen da kurgusal olarak üretilen ideal toplum modelleri anlamında kullanılmıştır”. (Mustafa Acar- Ömer Demir, Sosyal Bilimler Sözlüğü, Adres Yayınları, s: 420) Ahmet Cevizci, ütopyacılığı “ Yürürlükte düzene radikal alternatif oluşturan ideal bir düzen arayışı içinde olma yaklaşımı” (Ahmet Cevizci, Felsefe Sözlüğü, Say Yayınları, s: 436) olarak tanımlar. Tarih boyunca geleceğin olumlu ya da olumsuz olacağından hareketle, çok sayıda istenilen ve korku ütopyalar üretilmiştir. Geleceğin toplumu nasıl olacaktır sorusu ütopyaların birinci sorusudur. Platon’un “Devlet”, Farabi’nin “Erdemli Şehir”, T.Moor’un “Ütopya”, Campanella’nın “Güneş Ülkesi” ve F. Bacon’ın “Yeni Atlantis” adlı ütopyaları olumlu ütopya örneği olurken, A. Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” ve “G. Orwel’in “1984” adlı ütopyaları da olumsuz ütopya örnekleridir.

İslam ise bir ütopya örneği olarak adlandırılamaz. Tarihte bir kez tekrarlanan bir olay tekrar yaşanabilir. İslam öğretisi tarihsel bir zamanda Hz. Peygamberin yol gösterici örnekliğinde yaşanmıştır. Hz. Peygamberin yönetimi vahyi tarihle buluşturan, karşılaşılan sorunların çözümü için referans olan ve daha sonra yaşayacak nesiller için bir örneklik teşkil eden bir olgudur. Bu toplumsal düzeni Hz. Peygamberin şahsına has kılarak tekrarlamayacağını iddia etmek, Peygamberin örnekliği anlamsız kılacağı gibi, İslam’ı toplumu bir daha tekrarlanamaz tarihte kalmış bir efsaneye dönüştürür.

Allah'ın bize hayatta uygulanması mümkün olmayan kurallar göndermesi mümkün değildir. Kur'an kendi değerlerinden üstün hiçbir değerin var olduğunu kabul etmez. Allah katında din İslam'dır . Bu gerçek asla değişmez. " Kendilerine kitap verilenler, bunu adamakıllı bildikten sonra aralarındaki azgınlık ve haddini aşma yüzünden ihtilafa düştüler ve kim Allah'ın ayetlerine inanmazsa bilsin ki Allah, pek tez hesap görür. Hiç şüphesiz, Allah katında (tek ve gerçek) din İslam'dır.' (Ali İmran 19) ayetinin anlamı üzerine düşünmek gerekir.

Kur'an'a iman edip, onun yanılmaz bir kaynaktan geldiğine inanan bir Müslümanın, Kur'an'ın değerlerine uygun bir toplumsal düzen arayışında olmaması mümkün değildir. Kur'an'ın hükümleri bu dünyada uygulanmayacak ise onlara inanmanın hiçbir mantıksal gerekçesi kalmaz.

Dini, hayatımızı kuşatan ve düzenleyen bir öğreti olarak görme konusunda bir eksikliğimiz var. Oysa din ve hayat o kadar iç içedir ki, bu anlayış bizi, ahirette karşılığı olmayan hiçbir eylem olamayacağı sonucuna götürür. Allah, dini yaşansın ve karşılaşılan sorunların çözümüne referans olsun diye bir hayat rehberi olarak gönderdi. Bu anlamda din ve iman ile çözülemez dediğimiz hiçbir sorun olamaz.

İslam, kendi öğretisine inanmayı insanlara teklif eder. Toplum ve devletlerin çoğu ise dini dönüştürerek kendi inanabilecekleri bir şekle getirirler. Devletler ise dini kendi siyasetleri için araçsallaştırırlar. Önemli olan kurulu düzenin devamıdır; din bu amaca hizmet eden bir unsurdur. Devletin istikrarı ve güvenliği ulus devletlerin birincil amacıdır. Resmi din anlayışı, devletin güvenliğinin tehlikeye düşmesi gibi endişeler sonucunda, güvenlik ve istikrarı sağlayan bir aparat olarak oluşur. Türkiye de dahil bütün İslam devletlerinin resmi dini anlayışları, İslam ile aynı kavramsal sistemi kullanan ancak başka bir dini anlayışa dönüşen bir duruma işaret eder.

İslami toplum düzeni bir ütopya değil, tarihte uygulanmış bir modeldir. Bu yüzden İslam’ı düşünürlerin zihinlerinde canlandırdıkları, henüz uygulama alanı bulamamış, hayali toplum tasarımı anlamına gelen ütopya olarak tanımlayamayız. İslam’ın temel ahlaki değerlerini referans alarak bir toplumsal düzen oluşturma çabası bütün müslümanların birincil önceliğidir.

Ütopyayı henüz uygulanmamış geleceğe ait bir tasarım değil de, var olan eşitsizliğe, adaletsizliğe, sömürüye karşı bir alternatif çözüm arayışı olarak nitelendirirsek İslam her zaman bu arayışın içinde olacaktır. Bu arayış statükoyu radikal bir şekilde eleştirdiği için statüko güçleri tarafından olumlu karşılanmaz.

Biz Müslümanız biz ve öteki ayrımını etnik, coğrafi, tarihsel veya kültürel bir değer üzerinden yapamayız. Bu anlamda zulme uğrayan mazlum Filistinliler ve Uygur Türkleri bizden, bu zulme göz Yunan, Türk, Arap, Fars ve diğer bütün insanlar ötekimizdir. Biz ve öteki ayrımının İslam'ı referansı takva, insanı referansı ahlaktır. Takvaya ve ahlaka uzak olan kendi etnik ve kültürel aidiyetimizden olsa da ötekimizdir.

İslam'ın temel amacı kendine, topluma, Allah’a karşı sorumluluklarını bilen ahlaki bir insan modeli inşa etmektir. Bu modelin en temel kavramlarından biri de adalettir. Bundan dolayı müslümanlar hangi toplumsal düzende yaşarlarsa yaşasınlar, adaletin izleyicisi olmalıdır.

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş