Bizim dairede mesai saat 17:00’de bittiği ve uzunca bir süredir servis kullandığım için altıdan önce evde oluyorum. Ve tabii günün yorgunluğunu atabilmek maksadıyla kanepeye uzanıp televizyon kanallarında zamping yapıp duruyorum. Memlekette ne var ne yok diye yayında olan programlara bakıyorum.
Aman Allah’ım! Bu ne hal, memlekette rezalet paçadan akıyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Kim, kimi kandırmış kim, kime madik atmış kim, kimin karısıyla kızıyla oynaşmış karman çorman bir hal.
Sonra televizyon haberlerine geliyor sıra. Allah var, TRT haberlerinin eli ayağı biraz düzgün. Özellikle kanal D, Show TV ve TGRT gibi kanallar, eskiden üçüncü sayfa haberleri olarak isimlendirilen, polis dilinde adi suçlar olarak ifade edilen kavga, gürültü, adam öldürme, hırsızlık, gasp ve soygun gibi suçları ana haber bülteninin ana mevzuları haline getirmişler. Zannediyorsunuz ki memlekette kan gövdeyi götürüyor.
Yukarıda şikayet ettiğim vaziyete bakınca yani insanların, insandan çok hayvana benzediklerini görünce aklıma babamın bir hikayesi geldi. Aslında bu hikayeyi daha önce anlatmıştım ama buraya da sanki gidecek gibi duruyor. Bu sefer daha kısa anlatacağım.
Tufan’dan Nuh aleyhisselamın üç oğlu, hani bilirsiniz Ham, Sam ve Yafes kurtulmuştur. Bunların dışında insan olarak sadece bir kocakarı ile bir kızı vardır. Nuh aleyhisselam çocuklarını evlendirmek istiyor ama ortada üç oğlan bir kız vardır. İnsanların ikinci atası sayılan Nuh aleyhisselam Allah’a yalvarıyor: “Yarabbi ne olur şu problemi çöz” diye. Hikaye bu ya Allah ona şöyle vahiy ediyor: “Sen kız istemeye git, gerisini düşünme!” Neyse lafı uzatmayalım Nuh aleyhisselam kız istemeye gittiğinde bakar ki evde üç kız vardır. Onları oğulları ile evlendirir. Düğünden sonra Nuh aleyhisselam, kocakarıya: “bir kız nasıl üç tane oldu” diye soruyor. Kocakarı: “Vallahi ben de anlamadım ama benim bir eşeğim ile bir köpeğim vardı. Kızlar geldiği gün kayboldular, onlardan bir daha haber alamadım” diyor.
Dikkat! Bunun bir hikaye olduğunu unutup gerçek zannetmeyin. Sadece kıssadan hisse çıkarılsın diye dilden dile anlatılmıştır.
Kötülüğün bu kadar yaygınlaşmış olması, kimsenin kimseye saygı göstermemesi, büyük küçük tanımaması herkesin akılsızca başkasında gördüğünü taklit etmesi herhalde bundan olsa gerek. Kimsede tahammül kalmamış. En ufak bir anlaşmazlıkta köpek gibi önce hırlaşıyor sonra da birbirlerine saldırıyorlar. Yumrukla, bıçakla, silahla hatta balyoz ile cinayet işliyorlar. Bir de son zamanlarda şöyle bir moda çıktı ortaya. Adam bir cinnet geçiriyor (Ne demekse) çocuklarını, karısını, anasını ve babasını öldürüyor sonra da intihar girişiminde bulunuyor. Ne hikmetse vurdukları hemen ölüyor ama kendisi ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor. Her halde sıra kendisine gelince eli titriyor
Yani demek istemem o ki: “İnsan evladı azaldı”. Meydan, hikayede bahsi geçen diğer iki kızdan türeyenlere kaldı.
İngiltere’de Zirvede Hangi Türkler Var?
30.09.2025
gazze mahkemesi ay’ı RESUL UZAR 21.10.2025
Dindarların Trajedisi YUSUF YAVUZYILMAZ 25.10.2025
Sumud: Dünyanın Vicdanı YUSUF YAVUZYILMAZ 06.10.2025
Atasoy Ağabey/Ak Saçlı Bilge TALİP ÖZÇELİK 15.10.2025
Üstad'ın Psikanalizi Dr. MEHMET SILAY 09.10.2025
Cumhuriyet Sonrası İslamcılık YUSUF YAVUZYILMAZ 12.10.2025
Siyaset Kader ve Sorumluluk YUSUF YAVUZYILMAZ 27.09.2025