metrika yandex
  • $42.5
  • 49.55
  • GA41180

Haberler / Yorum - Analiz

AYM KARARI GÜVENLİ SOKAKLAR İÇİN TARİHİ BİR EŞİK / Mehmet Altuntaş

02.12.2025

Anayasa Mahkemesi’nin sahipsiz ve başıboş köpeklere ilişkin düzenlemenin iptal talebini reddetmesi, uzun yıllardır toplum güvenliğini tehdit eden bu sorunda devletin pozitif yükümlülüklerini açık biçimde ortaya koyan tarihi bir karardır. Yüksek Mahkeme, yaşama hakkını ve kişinin vücut bütünlüğünü merkeze alarak, belediyelere yönelik sorumluluk ve yaptırımları insan hakları hukukunun gereği saymıştır.

 

AYM Başıboş köpek sorunu karşısında insan haklarına dikkat çekti.

Türkiye’de sahipsiz ve başıboş köpek meselesinin yıllardır hukukun, vicdanın ve sağduyunun önünde engel oluşturduğu merhamet sapmasına mahkum olduğu kısır bir döngüye kapıldığı bir gerçektir. Çocukların okula yürüyerek gidemediği, yaşlıların sabah namazına çıkmaktan çekindiği, kadınların sokakta yürürken tehdit hissettiği bir tablo; ne demokratik bir hukuk devletine, ne insan haklarına, ne de sağlıklı bir şehir yaşamına yakışıyordu. 

Çok şükür ki sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü iradesi ile bu sorun 5199 sayılı kanun değiştirilerek çözüldü. Ancak günümüzde uygulama ile ilgili sorunlar bulunmaktadır. İptal talebi ile anayasa mahkemesine yapılmış olan başvuru anayasa mahkemesi tarafından da makul bulunmadı. 

Anayasa Mahkemesi, 1 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararıyla, “insan yaşamı her şeyin üstündedir” diyerek hem hukuki hem de toplumsal bir düğümü çözdü. Sahipsiz ve başıboş köpeklerle ilgili düzenlemelerin iptaline yönelik başvuruyu reddederken, devletin ve yerel yönetimlerin sorumluluklarını insan hakları temelinde yeniden hatırlattı.

Yaşama Hakkı: Tartışmanın Bittiği Yer

AYM’nin kararında dikkat çeken en net vurgu şudur:
Sahipsiz ve başıboş köpeklerin sokakta kontrolsüz biçimde çoğalmasının, insanların yaşam hakkını ve vücut bütünlüğünü ihlal edebileceği kabul edilmiştir.

Bu nedenle Mahkeme;

sahipsiz ve başıboş köpeklerin sokakta tutulması ve beslenmesi uygulamasının kaldırılmasını,

bu köpeklerin baki̇mevleri̇ne alınmasını,

rehabilitasyon, kontrol ve sahiplendirme süreçlerinin kapalı ve güvenli alanlarda yürütülmesini,

sağlıklı çevrede yaşama hakkının ve kişinin maddi–manevi bütünlüğünün gereği saymıştır.

Bu yaklaşım, bir hayvan karşıtlığı değil; bireyin en temel hakkı olan yaşam hakkını önceleyen hukuk devletinin gereğidir.

***

Devletin Pozitif Yükümlülüğü: Sadece Yasaklamak Değil, Korumak

AYM, devletin sahipsiz ve başıboş köpek sorununa ilişkin iki yönlü yükümlülüğünü açıkça ortaya koymaktadır:

1. İnsanları korumak:
Her yıl yüzlerce saldırı, onlarca ağır yaralanma, kalıcı sakatlıklar ve can kayıpları yaşanmaktadır. Mahkeme, bu görünür gerçekliğin artık inkâr edilemez olduğunu vurgulamaktadır.

2. Köpeklerin refahını sağlamak:
Sahipsiz ve başıboş köpeklerin rehabilitasyon merkezlerinde, veteriner gözetiminde barındırılması; sokakta açlık, saldırganlık ve kontrolsüz üreme döngüsüne mahkûm edilmemesi, insan haklarıyla uyumlu bir hayvan koruma anlayışının parçasıdır.

AYM böylece hem insan haklarını hem de hayvan refahını birlikte ele alan dengeli bir yaklaşım ortaya koymaktadır.

***

Belediyelere Yaptırım: “Sorumluluk” Değil, “Mecburiyet”

Kararda en çok dikkat çeken kısım, “gerekli kaynağı ayırmayan, bakımevi kurmayan ve sahipsiz–başıboş köpekleri toplamayan belediye başkanlarına 6 ay–2 yıl arası hapis cezası” düzenlemesinin anayasaya uygun bulunmasıdır.

Bu yaptırım, emniyet–halk güvenliği perspektifinden bakıldığında son derece isabetlidir. Çünkü:

“Can güvenliğinde ihmal olmaz.”

AYM, bu hapis cezasını:

açık,

öngörülebilir,

caydırıcı
ve amacına uygun bulmuştur.

Bu karar, “kaynak yok, imkan yok” diyerek yükümlülüklerini yıllarca erteleyen idarelere karşı hukuk düzeninin net bir uyarısıdır.

***

Ötanazi Tartışması: İstisnanın Hukuki Sınırları

Mahkeme, istisnai durumlarda ötanazi uygulanabileceğine dair düzenlemenin de anayasaya aykırı olmadığına hükmetmiştir.

Burada altı çizilen noktalar şunlardır:

Ötanazi bir temel yöntem değildir.

Sadece hukuken belirlenen ve tıbben zorunlu kabul edilen istisnai hallerde, toplum güvenliği ve hayvan refahı birlikte gözetilerek uygulanabilir.

Bu açıklama, kamuoyundaki bilgi karmaşasını gideren önemli bir hukuki netlik sağlamaktadır.

***

Hukuk, Akıl Ve Vicdan Ortak Noktada Buluştu

AYM’nin kararı, Türkiye’nin sahipsiz ve başıboş köpek sorununda yıllardır beklediği zihni dönüşümün hukuki temelini güçlendirmiştir.

Bu kararla:

  •  İnsan yaşamı ve özellikle çocukların güvenliği merkeze alınmıştır.
  •  Sahipsiz ve başıboş köpeklerin sokakta kontrolsüz biçimde bulunmasının oluşturduğu risk artık hukuken de tescil edilmiştir.
  •  Belediyelere yüklenen görevler “iyi niyetli çaba” değil, zorunlu bir kamu hizmeti olarak tanımlanmıştır.
  •  Rehabilitasyon merkezleri, sahiplendirme ve denetimli bakım süreçleri ülke çapında standart altına alınmıştır.

Güvenli Sokaklar Derneği’nin yıllardır savunduğu şu temel gerçek artık Yüksek Mahkeme kararına da yansımıştır:

Sokaklar korku değil huzur, kaos değil düzen yeri olmalıdır.
Can güvenliği ertelenemez. Yaşam hakkı pazarlık konusu yapılamaz.

Bu karar, Türkiye’nin daha güvenli, daha yaşanabilir ve insan onuruna yakışır sokaklara kavuşması için atılmış tarihi bir adımdır.

 

Mehmet Altuntaş 

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş