geçen haftaki yazımızda
üretmenin
müslümanlar için olmazsa olmazı demiştik
savaşacak, “düşmana korku salacak savaş atları hazırlayın” diyordu ya! aziz kitap.
fetih suresini okuyup zafer beklemek sanki bu konudaki “yasa”yı anlamıyoruz demektir.
“savaşacak atları” hazır edecek adamlar yetiştirmek için
sabırlı olmakla ve hayatta kalmakla mümkündür
o zaman yaşamak mı değerli, ölmek mi? konusunu bi konuşsak sanki iyi olacak be dost.
ama lütfen katılmazsanız bile
söylediklerimi düşünce dünyanıza bir renk olarak kabul buyurun
ve ileri geri söylenmeyin.
benim anladığım dinde
bu inancın esas gayelerinden biri de insanı yaşatmaktır, ölmek değil.
bir hareket, bir inanç, dinli, dinsiz fark etmez
ölümü kutsamış ve ölüm üzerine ağırlıklı olarak şarkı, şiir, marş yazıyorsa eğer
mağlubiyetine kendi kanının rengini vererek adeta örtüyor demektir.
marşlarımıza şiirlerimize bakıverin. şehadet illa ki şehadet!
yüzelli yıldır ölüm üzerine edebiyat var ettik.
niye?
çünkü yenilmişlik böyle bir şeydir de ondan
yüz binlerce ölenler üzerinden davayı savunmak ve anlatmak durumuna düşen
bir hareketin veya inancın
yaşayanlara mesajı ne olabilir ki?
veya kenardan seyreden dünyalılara ne diyebilir ki?
hele hele bu sırada dışarıdan, uzaktan hamaset yapanlar vardır.
çoluğu çocuğuyla birlikte tatil programı yaparken sosyal mecrada
mesela şehid olanlar için aslanlar, canımız, her şeyimiz, gururumuz diye başlayan …
siz anladınız işte
sözde övgüler ve yakılan ağıt ne kadar samimidir ki...
ne oldu dost çok mu tanıdık geldi yoksa…
küme düşen veya alt sıralardaki takımın seyircisi olmaz be dost.
dikkat edin şampiyonlar
tüm dünyada tutulan ve bayrağı sallanan
forması çoluk çocuk dahil herkesin sırtında olan takımlardır.
dost, ne mi derim?
“rakip çok güçlüydü ona rağmen çok iyi oyun çıkardık bir gol bile attık,”
attık da
ama o ara skorpordda gözüken
yediğimiz 7 gol ne anlama geliyor
onu bir söyleseniz!
haydi gündemden örnek vereyim;
anadolunun yürüme bilmez fukara çocukları
10 yıllarca dağlarda telef oluyordu ve
ağlayan gariban anasının kucağına “kahraman” oğlunun! cansız cesedi bırakılıyordu.
sonra
bir aile çıktı
yıllarca uykusuz geçen gecelerin ve emeğin sonucunda
siha ve insansız uçaklar ürettiler
savaşın kaderini değiştirdiler.
bugün daha önemlisi on binlerce gence umut oldular, güven verdiler.
şimdi hele bi söyleyin:
değer kıymet açısından daha çok övgü ve gündem edilecek olan şimdi kimdir?
onu derim…
şampiyonlar liginde oynamak ve başarılı olmak için yapılacak bellidir.
çok çalışmak.
kimse anasının karnında başarılı olarak doğmuyor.
üretim yetmez, üretim teknolojisini hayatın her alanında yaygınlaştırmak
şekilde çalışmak işte.
“yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer’’, “bir ölür bin diriliriz’’ edebiyatı vakit kaybetmektir.
daha çok ölmek için sıra beklemektir.
sırayı söyleyeyim: ırak, libya, suriye, lübnan, iran ve türkiye…
son yüzyılda ne çok öldük be dost.
yetmez mi? valla
ölü kahramanlara ihtiyaçtan daha çok
üreten, bize maddi manevi alanlarda katma değer katan
yaşayan kahramanlara daha çok ihtiyacımız var.
yaşayan kahraman aynı zamanda
yaşatan kahramandır. bence...
hudeybiye’de müşriklerle anlaşmayı
utanç verici bulan peygamberin arkadaşları
taşkınlık yapacak kadar öfkeliydiler ve
Allah yolunda ölmeye hazırdılar.
ama can peygamber onları teskin etti ve
savaşı, kazanacakları bir zamana erteledi.
ah ki ah!
ökkeş araya girdi ve
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا خُذُوا حِذْرَكُمْ فَانْفِرُوا ثُبَاتٍ اَوِ انْفِرُوا جَم۪يعًا
ey iman edenler! düşmana karşı korunma tedbirinizi alın.
duruma göre bölükler halinde sefere çıkın veya gerektiğinde topyekün savaşın.
(Nisa 71)
topyekün savaşa çıkma imkanı yoksa,
veya teknolojik savaş gücünüz düşmanlarınızın yanında gülünç kalıyorsa
o zaman
“düşmana karşı korunma tedbirinizi alın’’ emri ne ola ki?
dedi ve sustu.
meczup işte! ama olsun
düşünmeye değer...
paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tel Aviv'de operasyon
01.10.2024
İran, İsrail'i Vurdu
01.10.2024
Husiler, ABD SİHA'sını düşürdü
01.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
Allah Var! Gam Yok! AHMET SEMİH TORUN 01.10.2024
my body my decision MUSTAFA AKMEŞE 03.10.2024
İktidar ve Toplum YUSUF YAVUZYILMAZ 05.10.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024