metrika yandex
  • $34.34
  • 37.69
  • GA21310
Yolcu

bu kadar hafıza ne ihtiyaç var hele bi söyleyin?

MUSTAFA AKMEŞE
02.09.2023


yıllar önce 
13 yaşında hafızlık için kaldığımız yatılı yurtta 
öğle arasında yüksek bahçe duvarları arkasındaki binadan  
koşarak bahçeye çıkar
dışarısını gösteren tek yer olan demir parmaklıklı kapıya başımı dayar 
geçen insanlara bakardım,
gelip geçen arabalara işte...
niye baktığımı nasıl bir zevk olduğunu tam şimdi anlatamam.
o ara sanki ruhumun dinlendiğini hissederdim...
diyordu hafızlık yapan sonra yarıda bırakmış olan  arkadaş…

yüzyıllardır yapılagelen işler olur. 
ama gelenekten kaynaklanan ama dini bir hassasiyetten fark etmez 
üzerine konuşulması zor konulardır 
bu böyle mi gerçekten? doğru mu yapılan? diye sorgulanmaması 
ya geniş kitlelerin öfkesini çekmemek
ya ilgili kişileri veya yakınlarını üzmemek veya kırmamak 
ya da bundan rızıklanan geniş bir kesimin şiddetinden korkmak 
veya ne bileyim sırası mı diye düşünür geri durursunuz.

bir yerlerde bir yanlış varsa 
vardır da 
konuşsak medenice meselelerimizi 
ne iyi olurdu.

konuşmayı becerebilirsem esasında 
onbinlerce aile ve çocuğu yakından ilgilendiren bir konu

sayın diyanet işleri başkanımız geçenlerde bir açıklama yapmış;
180 bin civarında hafızımız varmış. her yıl da üzerine binlercesi eklenmekte.
başkan bu sayının çok yetersiz olduğunu söylüyordu 
ülke nüfusuna göre hiç olmazsa yüzde biri hafız olmalıymış. 
yani “800 bin hafız hedefimizdir” diye de ekliyordu.

nefeslenip burada durmak gerekiyor.
Allah aşkına
bu kadar hafıza ne ihtiyaç var hele bi söyleyin? 
doktoru, mühendisi, siyasetçisi, sanayicisi, motor ustası, berberi vs hafız olmuş 
sahi ne alaka…

hafızlık yapıp ilahiyat alanında görev alan mesela kaç kişi var?
konyanın 4 belediye başkanından 3’ü hafız. valla!
iyi de 
“binlerce hafız imam var ama”  der gibisiniz.
o öyle değil. istatistikler hiç öyle söylemiyor. zamanı gelince o istatistik dilde de  konuşacağız...
bir de 
yahu namazda fil suresi aşağısını her gün okuyan imamın hafız olması için sebep ne?

din ilimlerinde gerçekten ihtisas yapacak sözü olacak kişinin hafızlığı 
kendisi için büyük bir kıymet. burada hiçbir karşı cümle kurulamaz. 
kurulamaz da bunların bir ülkede sayısı kaç tane olur ki…

yaşı başını almış kişiler “ben hafız olmak istiyorum” diyerek 
kendi tercihleriyle bu yola girmişseler 
bu muazzam bir dirayet, disiplin ve ibadet olurdu
böylesi kişi ülkede saylıyken ve tebriği hak etmişken 

can sıkıntısı 

14 yaşında 
daha küçük yaşlarda olanlar da var
çocuk yaşta veya gençliğin başlangıcında 
gözü oyun oynaşta olanı
ana kucağından alıp yurtlara yatılı koyarak 
anlamadığı dilde anlamadığı metinleri ezberletmeyi 
geri kalan hayatında belki de hiç kullanmayacağı, unutacağı kitabı
dindarlık olarak gören zihniyet yüzbinlerce sayıya ulaşmışsa 
burada bi gariplik var gibi sanki. onu derim...

baştan söylemiştim  
ben, bizimkiler yar evlat torun tombalak ve sonraki nesillere yazarım.
bir de sizin gibi yolu kesişenler oluyor benimle… 
onlar da lütfen 
katılmasalar da söyleyeceklerime 
zenginlik saysınlar…

nerede kalmıştık
diyordum ki

meczup araya girdi 

nefeslensen mustafam 
sanki 
iyi olur 

dedi ve sustu...

dilim dönerse hafızlığı konuşacağız 
ökkeş nefeslen dedi…

 

Yorum Ekle
Yorumlar (6)
Mustafa Akmeşe | 05.09.2023 11:01
okur yazar kardeşim, katkılarınız için tşk ederim. Ah! şu bizim ökkeş 'nefeslen mustafam' demeseydi belki derdimi tam anlatma imkanım olacaktı. hafızlık için gelecek yazılar içinde dönüşünüzü beklerim. selametle
Okur-Yazar | 05.09.2023 01:31
Hocam, yazılarınızı takip ediyor, bir çoğunda "hah! işte bu!" duygusuna kapılıyorum. Ama bu sefer böyle diyemeyeceğim. Bence eleştirilmesi gereken durum içi boş hafızların gereksizce artması değil, bunca altyapıya, harcanan paralara, hafız kursu için deyince varını yoğunu ortaya koyan samimi kardeşin hakkının verilmemesi olmalıydı. 180 bin tane hafız varmış. Bu kadar hafızı içi boş yetiştiren sistemi eleştiriyor olmalıydık. Düşünsenize "hafızlar"için seferber edilen bunca maddi manevi emeğin karşılığını, okuduğu Kur'an kıssasını kucağındaki çocuğa masal yerine anlatsa ablalar, anneler kızını yetiştirirken "aman yavrum dikkat edin, şeytan yaptıklarınızı (çirkin olanları) güzel gösterir" diye Kuran'a sığındırsa, baba evladına "en güzel kıssa" olan Hz Yusuf'u anlatsa.. Hafızlığını ilmî olarak değil de, lokum gibi bir kul olarak değerlendirse... Hafızlık yaparken bunlarla yetişse, hem de sayıları 180 bin olsa, biz de demez miydik, 180 bin az, 800 bin olsun.. Bu defa, sizden farklı olarak benim duam şu yönde, "Yâ Rabbî, bu küçücük yaşta, anlamadıkları sözleri, senin kitabın diye ezberleyen, yaşıtları oyun oynarken ezber yapan bütün bu çocukların ahlakını, anlamasa bile ezberlediği ayetler hürmetine, ümmetin en güzelleri eyle, hidayetlerine de vesile eyle" Vesselam.
Mustafa AKMEŞE | 04.09.2023 09:55
misafir rumuzlu kardeşim, estağfurullah .haklısınız. Ökkeş ''nefeslen Mustafa'm 'deyince susmuştum. Sonraki yazılarda konu daha anlaşılır olur inşallah..
Mustafa Akmeşe | 04.09.2023 09:51
sessiz rumuzlu kardeşim ,dua ve selamlar ederim.güzel insan ..
Misafir | 03.09.2023 12:53
Ne anlatmak istediğinizi anlayamadım cahilliğimi bağışlayın
Sessiz | 02.09.2023 22:42
Bazen bir laf arasında, bir fotoğrafta önümüze biri düşer ve yalnız ismiyle yahud cismiyle bizde öyle güzel hisler uyandırır, öyle manevî şeyleri hatırlatır ki; adı anıldığında, sureti görüldüğünde güzel, mukaddes şeyleri hatırlatan biri olmak ne büyük saadet, insan o dem anlar.. İnsan gittiği her yerde, okuduğu her kitapta, düşündüğü her meselede, farkında olsun ya da olmasın aslında kendini arıyor. Bu gayretler bir taraftan onu inşa edip, tekamülüne vesile olurken diğer taraftan aslında aradığı kendini bulmak için ona sadece yol aldırıyor, kalbi selam Mustafa abi..