metrika yandex
  • $34.34
  • 37.69
  • GA21310

Haberler / Sivil Toplum

Mazlumder: Bitmeyen 28 Şubat Hayat Çalmaya Devam Ediyor

01.03.2018

28 Şubat Postmodern Darbesi,   yıldönümünde yurtçapında protesto edildi. İnsan Hakları ve Mazlumlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), 28 Şubat sürecinde hapse giren ve hala cezaevinde tutulan mahkumların tekrar adil bir şekilde yargılanabilmesi için, yurt genelinde adiye önlerinde kitlesel bir basın açıklması düzenledi. Basın açıklamasına o dönem ceza almış ve mağdur olmuş kişiler ile Sivil Toplum Kurululuşları da destek verdi.

 

Ankara, Malatya, Mardin, Kayseri, Konya ve Ağrı ve İstanbul’da Adliye önlerinde ve şehrin değişik merkezlerinde bir araya gelen İnsan hakları aktivistleri ve STK’lar , Mahpus yakınları ve Avukatlar “Bitmeyen 28 Şubat Hayat Çalmaya Devam Ediyor” “ Orda Kimse Varmı 28 Şubat Ne zaman Son Bulacak” diye haykırdılar…

 

İSTANBUL:

 

Dev bir temsili hapishanenin önünde gerçekleşen gösteri ve açıklamada, bazı konuşmacılar parmaklıklar arkasından söz aldı.

 

Parkın dört bir yanında yer alan brandalar ve göstericilerin taşıdığı pankartlarda “28 Şubat Darbe Cezaevi”, “Sessiz Olun Müslüman Tutsaklar Ölüyor”, “Son 28 Şubat Olsun” , “Hala İçerideler”, “Brifingler veya FETÖ Talimatlarıyla Yargılandılar”, “Siz Sustukça Biz Ölüyoruz” ifadeleri yer aldı.

 

İstanbul Saraçhane parkında bir araya gelen STK lar ve Mazlumder Üyeleri kurdukları temsili cezaevi ile 28 Şubat birifingli yargı karaları ile halen cezaevinde tulan kişilerin tekrar adil bir şekilde yargılanmalarını dile getirdiler.

 

Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Ali Öner’in de hazır bulunduğu toplantıda, Mazlumder Genel Başkanı Ramazan BEYHAN yaptığı açıklamada; Bu 28 Şubat son olsun çağrımızın 8. sini yapmak üzere bir araya geldiklerini belirterek  bu süreç zarfında kendilerine  destek veren tüm basın mensuplarına, STK temsilcileri ve gönüllerine, MAZLUMDER´in  üye ve gönüllerine teşekkür etti.

 

Beyhan; 28  Şubat bir dönemin adı olduğunu, yıllarca darbeye psikolojik ve sosyolojik zemin hazırlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri içinde oluşturulan “çalışma grupları” ile adeta toplum mühendisliği yapıldığını belirtti.

 

28 Şubat darbesinin, bir çok bileşeniyle birlikte Müslüman Türkiye halkına karşı yapılmış ve bin yıl sürecek şekilde toplumun dinamikleri olan “Hakça siyaset”, inanç ve değerlerine bağlı gerçekten o günün sivil guruplarına, ekonomi ve eğitim alanına, sağlık, iletişim ve kültürel değerlere karşı yapıldığını belirtti.

 

Mazlumder Genel Başkanı Ramazan Beyhan: “28 Şubata silahsız olduğu için postmodern darbe diyorlar. Bu doğru mudur?” diye seslenerek şöyle devam etti:

 

“ 28 Şubat´ta belki  tanklar yürüdü, askerler parmak sallayarak, omuz atarak  kabadayılık yaptılar, ancak 28 Şubat´ta yargı bir silah gibi kullanıldı. Yargının yaptığı tahribat hukuk adına zulüm ve mağduriyet ürettiği gibi 28 Şubatı hala devam etmektedir. Brifing, talimat ve direktif alan yargı mensupları yargı görevini kötüye kullanmışlardır. Bu yargıçlar adeta hukuk celladı olmuşlardır. Şartlar ne olursa olsun yargı adaleti temin etmek istiyorsa hukuka giden yolları  ve prensipleri korumalıdır. Bu; 28 Şubat dönemi için de, bugün de, yarın da zaruri  bir ihtiyaçtır. Adalet hepimize lazımdır, bundan 20 küsur yıl önce verilen yargı kararları hukuk ilkelerine aykırı olmuştur. Yüzlerce gencimiz zindanlarda çürümektedir. Genç hayatlar çalınmaya devam ediyor. Bu yanlışı düzeltmek Türkiye Büyük Millet Meclisi´ne, Hükümete, Adalet bakanına özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza düşmektedir.”

 

Beyhan , 28 Şubat mahpusları ile ilgili verilen kararların” tabulaşmasını” anlamakta güçlük çektiklerini; hiç kimsenin bu kararlara  dokunmuyor ya da dokunamıyor olmasının izah edilmeyeceğini belirtti.

 

28 ŞUBAT MAHKUMLARI İÇİN EYLEME DEVAM..

 

Ramazan Beyhan  MAZLUMDER olarak önümüzdeki 28 Şubat´a varmadan bu mazlumiyet kaldırılıncaya kadar  her ayın yirmi sekizinde şubelerimizle birlikte çeşitli etkinliklerle yetkililere hatırlatmaya ve halkımızı da duyarlı olmaya devam edeceklerini ilan etti.

 

ANKARA

 

Ankara Adliye sarayı önünde bir araya gelen Mazlumder Ankara Şube Yöneticileri Zulnün Son bulmasını ve Mahpusların Adil bir şekilde tekrar yargılanmasını istediler.

 

Mazlumder Ankara Şube Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci’nin sunduğu programda;

 

28 Şubat Sürecinde Mağdur olmuş kişilerden 28 Yıl ile yargılanmış ve 5 yıl Hapis yatan Selman Kapan; kendisine isnad edilen suçları İşkence Altında vediğini ; kendisine işkence eden polislerin , işkence ettiklerinin yargı yolu ile kesinleştiğini ve o polislerin meslekten ihraç edilmelerine rağmen kendilerine hapis cezası verildiğini ve 5 yılının çalındığını ifade etti.

 

1994 Yılında Bir Gece Yarısı Operasyonla Gözaltısına  Alınıp ve  Müebbet Hapis Cezası Alan Emin TENŞİ’nin Oğlu ,  Ruhullah Sinan Tenşi :

 

 

”Ogün gece yarısı polisler ağır silahlarla eve baskın yaptı. Babamı gözaltına aldılar. Bir hafta boyunca, ailece yaşadığımız eve bir hafta boyunca kamp kurdular. Evimizden dışarı hiçkimsenin çıkmasına müsaade edilmedi, dışardan içeriye giren herkes, evimizde hapsedildi.

 

Hatta polisin şüheli bulduğu herhes; (o zaman ben 8 yaşında en küçük kardeşim de 2 yaşında idi. ) gözlerimiz önünde tacizedildiler, işkence gördüler.

 

Cezaevi sürecimiz 24 yıldır devam ediyor. Bu süreçte gezmediğimiz cezaevi kamadı. 24 yıl boyunca şahşımın, ailemin ve çevremin maruz kaldığı polis ve istihbarat baskısı bu işin de cabası. Babam gözaltına alındıktan sonra tam bir hafta kendisinden haber alamadık. Kendisinin işkence gördüğünü biliyoruz. Bir çok işkence kendisine uygulanmış.24 yllık cezaevi hayatımızda biçok sıkıntılar gördük; cezaevi ziyaretlerindeki aramalar, Okul hayatımızda önümüze konulan engeller, iş hayatımızda bize yapılan baskılar oldu. 28 Şubat döneminde, dönemin DGM’lerinde Babam Emin Tenşi idam cezası aldı. Bu ceza daha sonra müebbet hapse çevrildi. O dönemler askeri savcıların bulunduğu için, daha sonra verilen DGM’lerin Hukuksuz, Haksız , Adaletsiz kararlar bugün geçerliliğini korumakta. Bu durum hukuk ve adalet açısından büyük bir çelişkidir. Eğer yeni bir Türkiye inşa edildiği iddia ediliyorsa, eski Türkiye’nin mağdur ettiği kişilerin tekrar göz önüne alınması ve mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyor. 28 Şubat sadece anma günü olarak kalmasın.  Mağdurlar unutulmasın. Uydurma suçlar ve örgütler oluşturulduğu aşikardır. Hükümetin bu konuda somut adımlar atmasını bekliyoruz.  Yeni bir sistem, yeni bir anlayış, yeni bir adalet  ikame ediliyorsa eski Türkiye’nin mağdur ettiği kişilerin görülmesi lazım. Hiçbir siyasi ve oy hesabına kurban edilmeyecek kadar kutsal bir davadır. Bizler cezaevi yollarında büyümüş insanlarız fakat bizim çocuklarımız da cezaevi yollarında büyümesin. İnsanlık ve adalet adına bu zulmün artık son bulsun. Buradan Ak parti hükümetine sesleniyorum: Bizler af istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Yeniden adil bir şekilde yargılanmak istiyoruz. Zalimlerin başlattığı zulmü , bugünkü hükümetin devam ettirebilmesi mükün değildir.

 

TAYYAR TERCAN:

 

“28 Şubatı yapanlar 1000 yıl sürecek diyorlardı. 975 yıl kaldı. 28 Şubat’a içerdekiler direndiler. Bunlar 15 Temmuz da Tankların önününe çıkanlardır. Aslında bizler Kendi Kahramanlarımızı cezalandırıyoruz.

 

23-24 yıldır Cezaevinde yatanlar 28 şubat bitti demeden 28 Şubat bitmez. Daha çocuk yaşta gariban  bir şekilde babasız büyüyen çocuklar 28 Şubat bitti demeden , bitmez. Hayatın hertürlü maddi manevi sıkıntısını göğüleyen o çilekeş kadınlar 28 Şubat bitti demeden bitmez. Oğlunun hasreti ile kıyafetilerine sarılıp yatan analar 28 şubat bitti demeden bitmez.

 

Mazlumun mazlumluğu bitti demeden bitmez 28 Şubatla hesaplaşmadan ne 15 Temmuz ile neden diğer gelebilecek darbelerle hesaplaşılabilir. Bu son 28 Şubat olsun diyoruz”

 

Tercan’ın ardından konuşmasını yapmak üzere kameralar karşısına geçen, askeriyeden ihraç edilmiş mağdur Gültekin KOÇ’un “Yeter artık!” haykırışları dikkat çekti.

 

MAZLUMDER Avukatlarından Osman YURT da konuşmasında 28 Şubat sürecinde kurgulanan komplolara değindi, süreci gözler önüne serdi.

 

“28 Şubat göz önünde işlenen cinayettir.Türkiye tarihi darbeler tarihidir.Başarılı olan ve olmayan darbeler görsük hep. Darbeler totaliter militer yapılar kurdular. Halkın herşeyi kabullenmesi için şartların olgunlaşması beklendi. Ve bu sağlandı. 12 Eylül öncesi yaşanan Maraş, Çorum, Sivas nasıl kurgulanmış ise, 28 Şubat’ta da  Sivas Madımak felaketi, Uğur Mumcu cinayeti de 28 şubat için kurgulanıp kullanıldı.Darbelerin gündemde olmadığı zamanlarda da bu tür olaylar ortadan kalkıyorlar.28 Şubat’ın bütün ülkeye faturası 2001 krizi oldu.Toplum yoksullaştı. Dindar Anadolu insanı ötekileştirildi.Hayatın dışına itilmeye ve terörize edilmeye çalışıdı. Siyasi iktidar değiştirildi. Gençlerin hayatları karartıldı. Suçlar üretidi. Darbenin gerekçesi olarak herkesin üzerinde özel olarak çalışıldı. Gizli gözaltılar, fişlemeler, adil yargılanmama doğallaştı. Çok can candı. 2010 referandumu ile Türkiye geçmişi ile hesaplaşma , karanlık operasyonların ortaya çıkartılması, hesabının sorulması fırsatını yakalamıştı fakat FETÖ yargı ve brokrasideki kadrolarını kullanarak, rol kaptı bu süreçleri kullanarak kontrol altuna aldı, hukuk’u araçsallaştırdı. FET’nün enbüyük zararı Türkiyenin geçmişi ile hesaplaşmasını engellemiş olmasıdır. 28 Şubat Cunta davası haksızlara yol açmayacak şekilde ama mutlaka alenen işlenen suçların cezalandırılması ile sonuçlandırılmalıdır. 28 Şubat öncesi kugulanmış; gizli gözaltılar, işkenceler birifingli yargının verdiği kararlarla hapis yatanların mahkemeleri yeniden görülmeli ve adil bir şekilde yargılanmalıdır.”

 

 

İlke İlim, Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Özden SÖNMEZ söz aldı. 28 Şubat mağdurlarının kadınların çektiği sıkıntıları ifade eden Sönmez’den sonra mikrofonu, Avukatlar Mustafa KOCAMANBAŞ ve Hasan BOZDAŞ aldı.

 

Avukat Kocamanbaş konuşmasına “bugün buraya 28 Şubat ve sonrasında devam eden sürecin sonlandırılması çağrısını yapmak için toplandık.” sözleriyle başladı. “Cezaevlerinde kalan samimi Müslümanların durumları değişsin, zulüm son bulsun diye beklerken dışardaki Müslümanlara da aynı zulümler reva görülmüştür. Daha üç ay kadar önce Hizb-ut Tahrir davasından 105 Müslümana 660 yıl hapis cezası verilmiştir. Ellerine hiçbir şekilde silah almamış, şiddete başvurmamış olan Hizb-ut Tahrirliler bugün tek tek cezaevine gönderilmektedir. Bu son 28 Şubat olsun, zulüm son bulsun” sözleriyle konuşmasına son verdi.

 

 

Avukat Hasan BOZDAŞ da yaptığı konuşmada, 28 Şubat sürecinin devam ettiğinin altını çizdi ve devletin bu süreci başlatan zihniyetin devlet hafızasına reset çekmeden bu süreci bitiremeyeceğini ifade etti.

 

Daha sonra mikronu alan MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Abdurrahman ÜNLÜ’nün MAZLUMDER’e ait aşağıdaki basın açıklamasını okumasının ardından grup dağıldı.

 

MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Abdurrahman ÜNLÜ’nün  yaptığı Basın Açıklamasının Tam Metni şöyle:

 

 

Ocak ayıyla birlikte 28 Şubat Mahpuslarının Serbest bırakılması talebiyle başlattığımız basın açıkması, eylem ve etkinlik dizisinin sekizinci haftasında Ağrı’dan İstanbul’a şubelerimiz, destekçi sivil toplum örgütleri, üye ve gönüllülerimizle alanlardayız…

 

28 ŞUBAT BRİFİNGLİ YARGI KARARLARI İPTAL EDİLSİN!


“28 ŞUBAT” YETER ARTIK!


BİTMEYEN 28 ŞUBAT HAYAT ÇALMAYA DEVAM EDİYOR!


28 ŞUBAT MAHPUSLARI SERBEST BIRAKILSIN!


28 ŞUBAT MAHPUSLARININ ÖZGÜRLÜK TALEBİ HEPİMİZİN İMTİHANIDIR!


28 ŞUBAT NE ZAMAN SON BULACAK! ORADA KİMSE VAR MI!

 

 

başlıklarıyla yaptığımız açıklamalarla ve bu açıklamalar sırasında konuşan mahpus yakınlarının beyanlarıyla gerek sorunun boyutu gerekse taleplerimiz dile getirilmiştir.

 

21 yıldır ertelenen bu sorun hükümetler, siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı mensupları değişmesine rağmen 20 - 25 yılı aşkın sürelerdir cezaevlerinde tutulan darbe mağduru Müslüman siyasi mahpuslar ve bunların aileleri yönünden etkisini en ağır şekilde devam ettirmektedir.

 

28 Şubatın hemen her çevrede darbe olarak adlandırıldığı; bir kısım 28 Şubatçının müebbet hapis cezası talebiyle yargılandığı; brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu; örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğunun ve cezalandırdığının ortaya çıktığı bu günlerde dönem yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapmak açık bir zulümdür.

 

Çocukları babasız, anneleri evlatsız bırakan bu sorunun hemen şimdi çözülmesi gerekmektedir. Unutulmasın ki mazlumların ahı bütün siyasi hesapları ve matematik hesaplarını alt üst edecek bir güce sahiptir. Bahse konu hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir.

 

MAZLUMDER olarak,

 

Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını;


28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını;


28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını  talep ediyoruz.

 

 

MALATYA

 

Malatya’da bir araya Gelen Mazlumder üyeleri ile diğer STKlar 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilmesini talep ettiler.

 

Açıklamaya 28 Şubat Birifingli yargısının verdiği kararlarla 8-10 yl arasında hapis yatmış olan Zekeriya Şengöz , Fahri MEMUR, Müsiad Malatya Şube Başkanı  Hüseyin  Kalan. Eğitim Birsen 1 no.Şb Bşk Kerem Yıldırım ile Başörtüsü mağduru Bayanlar ile ve Fahri Memur 28 Şubat mağdurları ve STK Yöneticileri katıldı.

 

 

Basın açıklamasını Mazlumder Malatya Şube Başkanı Mehmet ARSLAN okudu. Arslan Yaptığı açıklamada 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını;28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını  talep ederek  28 Şubat Mahpuslarına özgürlük talebini yineledi.

 

AĞRI:

 

Ağrı Adliye Önünde bir araya gelen Mazlumder üyeleri ve STK’lar : “Bu Şubat Son 28 Şubat Olsun” dediler. STK’lar adına basın açıklamasını Mazlumder Ağrı Şube Başkanı Yüksel ARSLAN okudu.  Yüksel ARSLAN: “28 Şubatın hemen her çevrede darbe olarak adlandırıldığı; bir kısım 28 Şubatçının müebbet hapis cezası talebiyle yargılandığı; brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu; örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğunun ve cezalandırdığının ortaya çıktığı bu günlerde dönem yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapmak açık bir zulümdür” dedi

 

KONYA:

 

 

Konya Adliye Önünde Mazlumderin organize ile bir araya gelen Sivil toplum kuruluşları ve Mazlumder üyeleri  “28 ŞUBAT MAHPUSLARININ ÖZGÜRLÜK TALEBİ HEPİMİZİN İMTİHANIDIR! dediler STK’lar adına basın açıklamasını Mazlumder Konya  Şube Başkanı Derviş ARGUN  okudu. Argun; 21 yıldır ertelenen bu sorun hükümetler, siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı mensupları değişmesine rağmen 20 - 25 yılı aşkın sürelerdir cezaevlerinde tutulan darbe mağduru Müslüman siyasi mahpusların  ve bunların ailelerinin mazlumiyeti her yönü ile etkisini devam ettirdiğini ve bedellerini de en ağır şekilde ödemeye devam etmekte olduğunu ifade etti.

 

KAYSERİ:

 

 

Kayseri Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen Gönüllü Kuruluşlar ve Mazlumder Üyeleri 28 Şubat zulmünün son bulmasını talep ettiler. Açıklamayı Mazlumder Genel Başkan yardımcısı Ahmet TAŞ okudu Ahmet TAŞ :” Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını istiyoruz” dedi

 

ADANA:

 

 

Adana Adliye önünde bir araya gelen Mazlumder ve diğer STK yöneticileri zulmü protesto ettileri Grup adına konuşmayı Mazlumder Adana Şube Başkanı Av. M. Ali ÖNAL  YAPTI.

 

Mazlumder Şube Başkanı ÖNAL: “Çocukları babasız, anneleri evlatsız bırakan bu sorunun hemen şimdi çözülmesi gerekmektedir. Unutulmasın ki mazlumların ahı bütün siyasi hesapları ve matematik hesaplarını alt üst edecek bir güce sahiptir. Bahse konu hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir” dedi.

 

MARDİN:

 

 

Mardin'de 28 Şubat basın açıklamasını Mardinde STK’ların desteği ile Mazlumder  GYK üyesi  Mustafa AYDIN tarafından okundu. Aydın: “28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını; 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını  talep ediyoruz.” Dedi

 

 

ADIYAMAN

 

Adıyaman  Şube binasında biraya gelen Gönüllü kuruluşlar ve Mazlumder Yönetim kurulu üyeleri “ 28 Şubat bir daha asla” dediler. STK’lar adına konuşmayı Mazlumder adıına şube Bakanı İbrahim Halil Kıran Okudu. Kıra, 1000 sürecek dedikleri darbenin 21 yılında, darbe sürecinde mağdur olmuş kişilerin ve ma”hkumların haklarının iade edimesini gerektiğini vurgulayarak “28 Şubatın hemen her çevrede darbe olarak adlandırıldığı; bir kısım 28 Şubatçının müebbet hapis cezası talebiyle yargılandığı; brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu; örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğunun ve cezalandırdığının ortaya çıktığı bu günlerde dönem yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapmak açık bir zulümdür” dedi

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş