metrika yandex
  • $38.87
  • 43.67
  • GA28455

Haberler / Türkiye

İsrail'in Refah'a saldırısı ABD Büyükelçiliği önünde protesto edildi:

28.05.2024

 Ankara Filistin Dayanışma Platformu , İsrail'in Refah saldırısını ABD Büyükelçiliği önünde protesto etti.

Platformun çağrısıyla ABD Büyükelçiliğinde önünde toplanan Ankara’daki Müslümanlar, “Katil İsrail, katil ABD”, “Aksa Tufanı siyonizmi yenecek”, “Bir sınır ötede çocuklar ölüyor”, “Katil ABD Ankara’dan defol” ve “İnsanlık onuru Siyonizmi yenecek” sloganları attı.

Platform Sözcüsü Aziz Oğuzhan Karaman, Türkiye'nin İsrail'i tanıyan ilk İslam ülkelerinden olduğunu, bunun bir utanç olduğunu ve bu utançtan artık kurtulmamız gerektiğini vurguladı.

Platform adına açıklama yapan Mustafa Karakaş, dünkü saldırıda onlarca kişinin öldüğünü vurgulayarak, "Siyonist çetenin ne ahlaki kriterleri vardır ne kuralları vardır ne de hukuk tanır. Biz Ankaralı sivil toplum kuruluşları olarak Siyonist rejimin barbarlarını tel'in etmeye, ona destek veren firmaları boykot etmeye devam edeceğiz. Zulmün olduğu yerde tarafsız kalmayacağız" dedi.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu bileşin STK temsilcileri Çukurambar'daki ABD'nin Ankara Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarına tepki gösteren protestocular, "Nehirden denize özgür Filistin", "Özgür Filistin", "Gazze'de soykırımı durdur", "İnsanlık onuru Siyonizm'i yenecek", "Kıller Israel", "İsrail savaş suçlusudur", "Bu da mı soykırım değil ey katil ABD", "Gazze kan gölüne döndü" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Protestoya, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir de katılarak destek verdi.

Platform adına açıklama yapan Peygamber Sevdalılıları Derneğinden Mustafa Karakaş, "Sivil yerleşim yerleri, güvenli denilen bölgeler bile bombalanıyor. Özellikle çocuklar ve kadınlara yönelik bir toplu imha süreci yürütülmektedir" dedi. Karakaş, İsrail'in kısa vadede hedefinin Mescidi Aksa'yı ele geçirmek olduğunu, uzun vadede ise "Arz-ı Mev'ud projesi"ni hayata geçirmeyi planladığını ileri sürdü. Karakaş, "Siyonist terör çetesi İslami direnişe karşı üstünlük sağlayamayacağını anlayınca çadırları bombalıyor" ifadesini kullandı.

"Zulmün olduğu yerde tarafsız kalmayacağız"

Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'in Gazze'nin Refah kentindeki askeri operasyonlarını, saldırılarını ve diğer faaliyetlerini acilen durdurması gerektiğine hükmettiğini hatırlatan Karakaş, şöyle konuştu:

"Uluslararası Adalet Divanı'nın siyonist teröristlere yönelik saldırıları durdurma çağrısından hemen sonra Filistinli kardeşlerimizin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı depolarının bulunduğu bölgenin yakınlarındaki çadırlara yönelik bombardımanda onlarca kardeşimiz yanarak şehit oldu. Siyonist çetenin ne ahlaki kriterleri vardır ne kuralları vardır ne de hukuk tanır. Biz Ankaralı sivil toplum kuruluşları olarak siyonist rejimin barbarlarını tel'in etmeye, ona destek veren firmaları boykot etmeye devam edeceğiz. Zulmün olduğu yerde tarafsız kalmayacağız."

Açıklamanın ardından "Hamas'a selam, direnişe devam" sloganları atıldı.

Basın açıklamasının tam metni:

Siyonist terör şebekesinin onlarca yıldır sürdürdüğü katliamlar silsilesi son günlerde ümmetin sessizliğinden alınan cesaretle hızlandırılmıştır.

Sivil yerleşim yerleri, güvenli denilen bölgeler bile bombalanıyor.

Özellikle çocuk ve kadınlara yönelik bir toplu imha süreci yürütülmektedir.

İslam dünyasının parçalı hali, emperyalist batı bloğunun ve özellikle ABD’nin desteği ile siyonist çeteler emellerine ulaşmak için her tarafı yakıp yıkıyor.

Peki asıl hedef ne?

1917 yılında “halksız topraklar” diye tabir ettikleri Filistin’e göç ettiklerinde hedef ne ise şimdi de odur.

Der Yasin’de, El Halil’de Şabra Şatilla’da hedef ne idiyse şimdi de odur.

1948 savaşında, 1967’de, 1973’te hedef ne idiyse şimdi de odur.

Kısa vadedeki hedefleri mescidi aksa’yı ele geçirmektir.

Uzun vadedeki hedef ise arzı mev’ud projesi ile islam dünyasının tam merkezine yerleşmek ve bir siyonist imparatorluk kurmaktır.

Günlerdir kadın ve çocukları katlediyorlar.

Bu katliamlara rağmen batılı emperyalist ülkelerin İsrail’e verdiği destek sadece gazzeli müslümanların değil; bütün bir insanlığın tehdit altında olduğunu gösteriyor.

İsrail insanlığı goyimleştirmek yani köleleştirmek isteyen bir ifsat ve şer şebekesidir.

7 ekim kıyamı bu zehirli yılana karşı bu ur’a karşı bu köleleştirme girişimine karşı Filistin islami hareketinin başlattığı soylu bir direniştir.

Dünyaya dar çerçeveden bakmayan herkes Filistin halkının direnişinin haklı ve yerinde bir direniş olduğunu idrak eder.

Hamas 7 ekim’de sadece İsrail’i değil tüm emperyalist batı’yı mağlup etmiştir.

İman ve irade imkân ve teçhizat üstünlüğüne karşı direnmektedir.

Bugün dünyanın dört yanındaki özgür ruhlu bireyler filistin halkının yanındadır.

Her ne kadar devletler halklarının iradesine uygun bir siyaset uygulayamasa da üniversiteler, meydanlar filistin halkının yanındadır.

Siyonist terör çetesi islami direnişe karşı üstünlük sağlayamayacağını anlayınca çadırları bombalıyor.

Dünya adalet sarayı divanı’nın siyonist teröristlere yönelik saldırıları durdurma çağrısından hemen sonra filistinli kardeşlerimizin birleşmiş milletler Filistinli mültecilere yardım ve bayındırlık ajansı depolarının bulunduğu bölgenin yakınlarındaki çadırlara yönelik bombardımanda onlarca kardeşimiz yanarak şehit oldu.

Siyonist çetenin ne ahlaki kriterleri vardır ne kuralları vardır ne de hukuk tanır.

Artık kelimeleri israf etmenin hiçbir manası yoktur. siyonist çete bugüne kadar sözden anlamadığı gibi bundan sonra da hiçbir sözlü uyarıya kulak asmayacaktır. söz bitti.

Siyonistlerin anladığı tek bir yol vardır.

O da cihadı ekberdir.

Müslüman orduların kuzeyden güneye doğudan batıya Tel aviv’in üzerine yürümesidir.

21 yüzyılda gözlerimizin önünde bir ashabı uğdud katliamı yaşanmaktadır.

Bu zulme sessiz kalmak insanlıktan vazgeçmek demektir.

İnsanlık gazze katliamı ile net bir şekilde siyonizm terörizm olduğunu anlamıştır.

Gazze direnişi insanlığın ve ümmetin çanakkale savunmasıdır.

100 yıl önce 15 yaşındaki çocuklar ümmetin merkezi emperyalizm tarafından işgal edilmesin diye nasıl ki bedenlerini islam’a siper etti,

Nasıl ki kadınlar çocuklarına örtmesi gereken bezleri topların üzerine örttü

Bugün de gazzeli yiğitler sadece kendilerini değil; ümmetin geleceğini savunma adına hergün can veriyorlar.

Biz ankaralı sivil toplum kuruluşları olarak siyonist rejimin barbarlıklarını tel’in etmeye, ona destek veren firmaları boykot etmeye devam edeceğiz.

Zulmün olduğu yerde tarafsız kalmayacağız.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş