Ankara Filistin Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla, Hacı Bayram Veli Camisi’nde cuma namazının ardından, İsrail’in şehit ettiği 201 Filistinli gazeteci için anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, şehit gazeteciler için gıyabi cenaze namazı kılındı ve ardından İsrail’in Filistin’de işlediği insanlık suçlarına dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması yapıldı.
Platform adına açıklama yapan gazeteci Tayyar Tercan, İsrail’in iki gün önce Nusayrat Mülteci Kampı’na gerçekleştirdiği saldırılarda 5 gazetecinin yaşamını yitirdiğini belirterek, Gazze’de şehit edilen toplam gazeteci sayısının 201’e yükseldiğini ifade etti. Tercan, “İsrail, Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırımı tüm dünyaya duyuran cesur gazetecileri hedef alarak susturmaya çalışıyor. Ancak Batı dünyası, sözde basın özgürlüğünü savunan ülkeler, bu katliamlar karşısında derin bir sessizlik içinde. İsrail’in vahşetine tepki göstermek bir yana, görmezden geliyorlar,” dedi.
Açıklamasında İsrail’in yalnız olmadığını vurgulayan Tercan, “Bu soykırımın doğrudan suç ortağı Amerika ve Avrupa ülkeleridir. Dolaylı ortakları ise bu zulmü durdurmak için hiçbir adım atmayan, sessiz kalan Müslüman ülke liderleridir,” ifadelerini kullandı.
Tercan, İsrail’in son günlerde Gazze’de sistematik bir şekilde sağlık altyapısını hedef aldığını, Kemal Advan Hastanesi çevresine düzenlenen bombalı saldırılarda aralarında 5 Filistinli sağlık personelinin de bulunduğu 50 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Ayrıca, Gazze’deki ağır koşullar nedeniyle soğuktan ölen bebeklerin sayısının son üç günde dörde yükseldiğini dile getirerek, “İsrail bilinçli bir şekilde masum çocukları öldürüyor,” diye konuştu.
İsrail’in saldırılarının kapsamına dikkat çeken Tercan, şunları kaydetti: “Evler, okullar, çadırlar, camiler ve kiliseler; hastaneler, güvenli bölge ilan edilen mülteci kampları, gıda, su ve ilaç depoları; ambulanslar, arama kurtarma ekipleri, yardım kuruluşları ve gazeteciler, Siyonist saldırganlığın hedefleri arasında yer almaktadır. Bu saldırıların her biri, uluslararası hukuka göre savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamına girmektedir.
Batı dünyasının sözde evrensel değerleri, insan hakları söylemleri ve uluslararası anlaşmalar, İsrail’in vahşeti karşısında hükümsüz kalmıştır. Soykırıma karşı alınan uluslararası kararlar, çocuk, kadın, yaşlı ya da genç demeden masum insanların katledilmesine yönelik kurallar ve anlaşmalar, Gazze’de sistematik olarak çiğnenmektedir. İsrail’in uygulamaları, insanlık dışı canilik ve vahşetin birer örneğidir.”
Etkinlik sonunda Filistin halkına destek çağrısı yinelenirken, uluslararası toplumun ve insan hakları örgütlerinin bu katliamlara karşı sessiz kalmamaları gerektiği bir kez daha vurgulandı.
Basın Açıklamasının Tam Metni Aşağıda Verilmiştir:
Bismillahirrahmanirrahim
ANFİDAP olarak yaptığımız açıklamaya hoşgeldiniz.
İsrail, arkasına aldığı Amerika ve Avrupa desteğiyle 450 gündür dünyanın gözü önünde Gazze halkını en vahşi şekilde öldürülmeye devam ediyor ve insanlık alemi bu vahşeti durduramıyor.
Bir iki gün önce, Gazze'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı'na yönelik saldırıları takip eden 5 gazeteci işgalci ordu tarafından katledildi.
Bu katliamla Gazze’de İsrailin katlettiği gazeteci sayısı 201'e çıktı. İsrail, yaptığı soykırımı dünyaya duyuran gazetecileri öldürerek susturmaya çalıyor. Dünyanın başka bir bölgesinde bir gazeteciye karşı saldırı olsa “basın özgürlüğünden” dem vurarak ortalığı ayağa kaldıran Batı ülkeleri, 201 gazeteciyi katleden İsraile tepki bile gösteremiyor.
Soykırımcı İsrailin doğrudan suç ortağı Amerika ve Avrupa ülkeleri, dolaylı ortakları ise bu vahşeti durdurmak için harekete geçemeyen Müslüman ülke liderleridir.
Soykırımcı İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi çevresini hedef alan bombalı saldırılarında 5 Filistinli sağlık personelinin de aralarında olduğu 50 kişinin hayatını kaybetti. İsrail sistematik şekilde hastane ve doktorları hedef alıyor.
Gazze Şeridi'nde son 3 günde soğuktan hayatını kaybeden bebeklerin sayısının 4'e yükseldi. İsrail bilinçli şekilde çocukları öldürüyor.
Dün Gazze’de doktorlar şehit edilen çocukların emar görüntülerini paylaştı. Daha 5-6 yaşındaki bir çok masum çocuk, Siyonist keskin nişancılar tarafından doğrudan kafasına ve kalbine nişan alarak iki kurşunla vurularak öldürüldüğü görülüyor.
Bir süredir kullandığı yöntemlerden birsi ise mümkün olan en çok sayıda sivili öldürmek için patlayıcı taşıyan robotların sivillerin olduğu alanlara bomba paketleri bırakarak patlatmak. İsrail, Evleri okulları çadırları cami ve kiliseleri hastane ve güvenli bölge ilan edilen mülteci kampları, gıda, su ve ilaç depolarını, ambülans arama kurtarma ve yardım ekiplerini ve gazetecileri vurmaya devam ediyor.
Dikkat çekmek istediğimiz şey şu: Siyonist katiller Gazze’de yaptığı her saldırı savaş suçu, insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamındadır. Batı ülkelerinin iddia ettiği bütün değerler, kurallar, diğer ülkelere baskı aracı olarak kullandığı anlaşmalar İsrail vahşetiyle çöp hükmündedir.
Uluslararası hukuk, soykırıma karşı alınmış karar, insan hakları çocuk kadın yaşlı genç sivil katliamı, şehirlerin altyapı üst yapısını yok etmek, yüz binlerce insanın açlıktan ölüme mahkum edecek şekilde su gıda ilaç tedariğinin engellenmesi her kanun her kural her muaşerete göre canilik, vahşet, insanlık ve savaş suçudur.
Batı ülkeleri, yüz yıldır dünyaya karşı savunduğunu iddia ettiği bu değerleri İsrailin çöp haline getirmesini izleyerek, aslında bu kavramların Batı için sadece sömürü aracı olarak kıymetli ve kullanılabilir olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Soykırıcı israile karşı devlet ve millet olarak yapabileceğimiz şeyler var bunları yapmakla sorumluyuz.
Öncelikle devletten değişmez talebimiz, İsrail’i devlet olarak tanıma kararının geri alınması ve İsrail ile yapılmış bütün anlaşmaların iptal edilmesidir.
Bunun yanında uzun bir süredir dile getirdiğimiz ve Meclis gündeminde bekleyen "İsrail'in soykırımına katılan çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılması ve soykırım suçundan cezalandırılmaları" kanun teklifinin bir an önce yasalaşmasını istiyoruz. Bu mesele aynı zamanda ülke güvenliğimizi de doğrudan ilgilendirmektedir.
Siyonist İsrailin insanlık vicdanında soykırımcı katil bir şebeke olduğu tescillenirken devletler olarak da bu terör yapılanmasını yalnızlaştırmak gerekiyor. İsrail Gazze’de soykırım yaparken hedefinin sadece Gazze olmadığını açıkça söylüyor. Bu gün o soykırımı durdurup İsraili her yönden yalnızlaştırarak soykırımı durduramazsak Lübnan ve Yemen’de olduğu gibi, bölgedeki bütün ülkeler İsrail vahşetini yaşama riski altındadır.
Ferdi olarak boykotlu ürünler konusunda bilinçli olmak, çevremizi bilinçlendirmek ve bunu yaşam tarzı haline getirmeliyiz.
Soykırım alışılacak kanıksanacak normal karşılanıp görmezden gelinecek bir şey değildir. İslami insani ve vicdani olarak mazlumlara yapılan her saldırı yüreğimizi yaralamalı, bizi mazlumların derdiyle dertlenmeye sevk etmelidir.
Özellikle şehit edilen basın mensupları özelinde şehit edilen bütün Gazzeli kardeşlerimiz için ve soykırımcı İsrail işgal ettiği Filistin topraklarından defolup gidene kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak tüm mazlumlardan yana olduğumuzu, Filistin’den Gazze’den yana olduğumuzu, kanımızın son damlasına kadar zalimlere karşı olduğumuzu, yer yüzünde hiç fitne kalmayıp din tamamen Allah'ın oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğimizi tekrarlıyoruz.
ANKARA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU
Aydın ve Aktivistler'den Barış Çağrısı..
08.02.2025
BARIŞ UMUDU / Ümit AKTAŞ
09.02.2025
BARIŞ UMUDU|ÜMİT AKTAŞ
08.02.2025
Aydın ve Aktivistler'den Barış Çağrısı..
08.02.2025
Yıldız Ramazanoğlu ile Derkenar..
24.01.2025
Nail Bey'in Aklı İsraille Ticarette Kaldı!
25.01.2025
Instagram Annesi Hülya FEYZULLAH AKDAĞ 09.02.2025
Netanyahu Trump’ın Mayın Eşşeği mi? AHMET GÜRBÜZ 08.02.2025
ATEŞKESİN ATEŞİ DERVİŞ ARGUN 15.01.2025