Gelelim tazminat meselesine!/Mehmed Göktaş

Diyelim ki ateşkes tamam, Siyonistler inşallah bir daha gâvurluk yapmaz. Gerçi ateşkesi bozduklarında ceza göreceklerine dair bir madde yok ama bütün dünyada ciddi anlamda oluşmuş bir kamuoyu mevcut, terör devletinin bunu çiğneyip yeniden saldırabileceğine ihtimal vermiyoruz.

Şimdilik gündem Gazze nasıl yaşanabilir hale getirilir, en azından beslenme, barınma ve sağlık için neler yapılabilir, bunlar konuşuluyor. Bunlar yapıldıktan sonra da Gazze’nin nasıl ayağa kaldırılacağı konuşulacak.

Dünyayı aptal yerine koyan Trump ve Netanyahu görünen odur ki bunun için gerekli kaynağı bulmuş görünüyor; İslam ülkelerine yaptırılacak bütün bunlar. Belki reklam mahiyetinde az miktarda da olsa Avrupa ülkeleri de dâhil olacağa benziyor. Hâlbuki bütün bunların bedeli sadece Siyonist devlet ve Amerika tarafından ödenmeliydi.

Gelelim yetmiş binden fazla şehit ve yüz binlerce yaralı için ödenmesi gereken tazminata. Bunu hiç ağzına alan, gündeme getiren yok gibi. Fakat hakkın ve adaletin yerine gelmesi, özellikle bundan sonra hiç kimsenin bir daha eşkıyalık yapmaması için bunca şehidin, gazinin ve mazlumların haklarının mutlaka ödenmesi gerekmektedir. Böyle bir şey yapılmadığı zaman hak ve adalet asla yerini bulmayacaktır.

Bu tazminatı kim ödeyecek? Elbette terör devleti israil ve Amerika ödeyecek. Kendi ülkelerinde bir kişi için ödenen kan bedeli neyse onu ödeyecekler. Kendileri başkalarından bir insan için ne kadar tazminat alıyorsa, yaralılar için ne kadar alıyorsa, mesela Almanlardan ne kadar alıyorlarsa Gazzeli her bir şehit ve yaralı için de aynı tazminatı ödemelidirler, bundan asla vaz geçilmemelidir.

Müslümanlar olarak bunun peşini asla bırakmamalıyız, kesinlikle bundan vaz geçmemeliyiz. Özellikle Amerika bu terör devletine ne kadar milyar dolar silah yardımı yapmışsa en azından bu kadarını Müslüman Gazze’ye ödemelidir. İngiltere ve Almanya gibi destekçiler de unutulmamalıdır.

Belki şu günlerde Gazze bununla uğraşacak durumda değil, onun için bu tazminat talebini bizler yapmalıyız, hem de ısrarla.

Selam ve dua ile!

(Doğru Haber)