metrika yandex
  • $38.87
  • 43.67
  • GA28455

Haberler / Ankara Analiz

Ankara Filistin Dayanışma Platformu'ndan Sisi'nin Tutumuna Tepki: Soykırım Karşısında Sessizlik ve Sorumluluk

04.09.2024

Mısır Cumhurbaşkanı SİSİ’nin Türkiye Ziyareti önce Ankara Filistin Dayanışma Platformu Üyeleri İMH Ankara Şube’de bir araya gelerek Basın Toplantısı gerçekleştirdiler.

Basın Açıklamasını Platform Dönem sözcüsü Şehir ve Medeniyet Derneği Başkanı Aziz Oğuzhan Karaman Okudu.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Mısır Cumhurbaşkanı SİSİ’nin TYürkiye Ziyareti önce Ankara Filistin Dayanışma Platformu Üyeleri İMH Ankara Şube’de bir araya gelerek Basın Toplantısı gerçekleştirdiler.

Basın Açıklamasını Platform Dönem sözcüsü Şehir ve Medeniyet Derneği Başkanı Aziz Oğuzhan Karaman Okudu.

Değerli Katılımcılar ve Basın Mensupları;

Tarihin öyle dönemleri vardır ki asla unutulmaz. Tam 332 gündür Gazze’de yaşanılan soykırım; tarih boyunca acıyla anılacak, nesiller boyu unutulmayacak bir katliamlar silsilesidir. Gelecek nesiller, soykırımın faili İsrail’i lanetle anacağı gibi soykırıma karşı hiçbir somut eylemde bulunmayan adeta yalnızca seyirci kalan Müslüman halkları ve liderleri; korkak, zayıf, zelil ve hatta katliamın ortakları diye hatırlayacaklardır.

            Mısır’ın seçilmiş Başbakanı Muhammed Mursi’ye darbe yaparak başa geçen ve diktatoryal bir rejim oluşturan Sisi, yarın Ankara’ya geliyor.

Ankara’da yapılacak görüşmelerin, bebek katili İsrail’in durdurulması ve soykırımın sona ermesi için Mısır’ın da içinde bulunduğu ateşkes görüşmelerine müspet anlamda katkı sağlayacağını umuyoruz. Bununla birlikte Mısır’ın soykırımcı İsrail’e karşı bir duruş göstermediği gibi Filistin’e insani yardım ulaştırılması konusunda pasif tutumu ve  İsrail’e doğrudan veya dolaylı avantaj sağlayan politikalar izlemesi de bilinen bir gerçektir.

Soykırımın yaşandığı, bebeklerin keskin nişancı kurşunuyla öldürüldüğü, çadırların bombalandığı, hastanelerin özellikle hedef alındığı, adeta taş üstünde taş bırakılmayan Gazze şeridinin Mısır’a 12 kilometre uzunluğunda sınırı bulunmaktadır. Soykırım boyunca dünyanın her tarafından ve özellikle ülkemizden gönderilen insani yardımların yalnızca çok azının Refah sınır kapısından Gazze’ye girmesine müsaade edilmiştir. İnsanların dişinden tırnağından artırarak Gazze’deki masumlara ulaşacağı umuduyla gönderdiği binlerce tır yardım malzemesi Mısır yönetimi yüzünden heba olmuştur. Mısır Cumhurbaşkanının bu utanca son vererek gecikmeksizin insani ve tıbbi yardımların Gazze’deki sivillere ulaşmasını sağlaması insani bir zorunluluktur.

            Başta HAMAS olmak üzere Filistin direniş örgütlerinin tamamı meşrudur ve hukuka uygundur. Uluslararası hukukta tanınmış meşru müdafaa hakkının ve self determinasyon (kendi kendini yönetme) hakkının uzantısı olan direniş haklarını kullanmakta olan bu gruplar işgalci İsrail güçlerine karşı topraklarını savunmaktadırlar. Bu meşru grupların Mısır tarafından desteklenmesi gerekirken terör örgütü olarak ilan edilmeleri, Filistinli gruplara karşı zarar verilmesi ve İsrail’e hizmet eden politikalar güdülmesi insani, vicdani ve hukuki açıdan izah edilemez, kabul edilemez bir durumdur. Mısır devletinin bu ayıptan dönmesi ahlaki bir zorunluluktur. Müslüman Mısır halkının iradesini yok sayan ve bir darbe ile iktidara gelen Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin neyin karşılığında Filistin davasını ortada bırakan tavır sergilediği vicdanlı insanlar tarafından sorgulanmaktadır.

            Mısır’ın soykırım sürecinin başından itibaren İsrail ile ticareti katlanarak devam etmektedir. Katillerden kazanılan paradan hiçbir zaman fayda gelmeyeceği uyarısıyla Ankara görüşmeleri neticesinde alınacak bir kararla Mısır Cumhurbaşkanının İsrail’le tüm ticaretini sonlandırması soykırıma ortak olmamak açısından bir zorunluluktur.

            Denizden ve İsrail tarafından kara ablukasıyla 17 yıldır kuşatılan Gazze’nin tek nefes alabileceği noktaları tünellerdir. Mühendislik harikası tünelleri sayesinde Gazze, aralarında Mısır’ın da bulunduğu devletlerin 6 günde yenildiği İsrail’e karşı tam 332 gündür direniyor.  Tünellere karşı sergilenecek her türlü müdahale Gazze’nin haklı direnişine vurulacak bir darbedir. Mısır Cumhurbaşkanının Gazze’deki tünellere karşı sergilediği politikasını derhal sonlandırması insani bir zorunluluktur.

            Soykırımcı İsrail, kendilerine vaat edildiğine inandıkları topraklar nedeniyle işgalci ve yayılmacıdır. İsrail’in ülkemiz topraklarında emelleri olduğu gibi Mısır topraklarında da emelleri bulunmaktadır. Geçtiğimiz Mayıs ayında katil İsrail tarafından Refah sınır kapısının kontrolü sağlanmış ve Mısırlı askerler katledilmiştir. Mısır’ın toprak bütünlüğüne doğrudan müdahale olan bu tutum İsrail’in Gazze’den sonra Mısır’a saldıracağının da bir işaretidir. Mısır Cumhurbaşkanının, işgalci İsrail’e karşı tedbirler alması ve Gazzelileri desteklemesi Mısır’ın kendi güvenliği için bir zorunluluktur.

            İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülkeler, özellikle Mısır gibi Filistin topraklarının komşu ülkeleri hava, kara ve deniz sahalarını soykırımcı İsrail’e kapatmaları soykırımı durdurmak açısından çok önemlidir.

            Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak siyonist israil’in soykırımının durdurulması ve özgür Filistin devletinin kurulması için Mısır ile Türkiye’nin ortak hareket etmesinin öneminin farkındayız. Mısır devleti başkanı Sisi’nin 7 Ekim soykırım sürecinde gösterdiği Filistin aleyhine duruştan bir an önce vazgeçerek tarihin doğru tarafında Filistin’in mücadelesinin yanında tavır almasının, soykırıma sessiz kalma ve dolaylı yardım etme utancından kurtulması için bir fırsat olduğunu hatırlatırız.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş