metrika yandex
  • $36.11
  • 37.24
  • GA23655

Haberler / Sivil Toplum

Aksa Tufanın Yıldönümünde ANFİDAP Öncülüğünde toplanan Yüz Binler Ankara'da Meydanlara İndi..

07.10.2024

Ankara'da, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının yıldönümünde, Ankara Filistin Dayanışma Platformu'nun (ANFİDAP) çağrısıyla yaklaşık 250 bin kişi 'Soykırıma İsyan Filistin’e Destek' amacıyla yürüyüş düzenledi. Kurtuluş Parkı'ndan Anadolu Meydanı'na kadar süren yürüyüşe, 300’e yakın sivil toplum kuruluşunun üyeleri, siyasi partilerin temsilcileri sendika ve meslek odaları ve birçok vatandaş da katıldı. Ellerinde Türk ve Filistin bayrakları taşıyan katılımcılar, İsrail ve ABD aleyhinde sloganlar attı ve Filistin direnişine destek verdi.

Basın açıklamasında Müslüman ülkelerin liderlerine  Dünya Liderlerine ve İsraile çağrıda bulunuldu...

Müslüman ülkelerin yöneticilerine sesleniyoruz diyen Öylek:  şöyle konuştu: "Tüm dünyada başlayan küresel bilinci canlı tutun. Siyonist yöneticiler, enselerinde haklı öfkemizi hissetsinler. Müslüman ülkelerin yöneticilerine sesleniyoruz! Gazze’ye yönelik abluka ve ambargoyu kaldırmak üzere fiili durum oluşturun. İsrail’le ilişkilerinizi kesin. Kuduz bir köpek gibi her tarafa saldıran İsrail’in ancak güçten anladığı gerçeğini görün.Birlik olun, somut ve caydırıcı tedbirler alın ve hayata geçirin.

Platfom adına konuşan Nevzat Öylek Hükümete de seslenerek şu çağrılarda bulundu:

İlk günden itibaren tavrını Filistin’den yana koyan yöneticilerimize sesleniyoruz.

•          Ülkemizin Hamas’ın yanında yer alınması,

•          Katillerle ticari ilişkilerin kesilmesi kararı,

•          Filistin’e yapılan insani yardımlar,

•          Uluslararası platformlarda Filistin için diplomatik girişimlerde bulunulması

•          Ve Adalet Divanında açılan davaya müdahil olunması gibi olumlu adımlar milletimizin hassasiyetiyle örtüşen adımlar olmuştur.

Ancak bu çaba İsrail’in azgınlığını durdurmaya yetmemiştir.Bu soykırımı durdurmak için toplumun tüm kesimlerinin kenetlenmelerini ve ortak bir cephe oluşturmalarını bekliyoruz.Bunun için milletimizin beklentisi olan taleplerden bazılarını bu tarihi günde paylaşmak istiyoruz.

•          Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İsrail'in devlet değil terör örgütü olduğu gerçeğinden hareketle, Siyonist çeteyi devlet olarak tanıma kararını iptal etmelidir.

•          Çifte vatandaş statüsünde, soykırımcı terör çetesiyle iltisaklı herkes, milli güvenliği tehdit eden unsur olarak tanımlanmalı ve yargılanmalıdır. Bu bağlamda TBMM Genel Kurulunda görüşülmeyi bekleyen kanun teklifi oy birliği ile kabul edilerek millet iradesinin tecelligahından dünya kamuoyuna net bir mesaj verilmelidir.

•          Adalet Bakanlığı, soykırım suçunu işleyen Siyonist yöneticilerin yargılanmalarına yönelik hukuki sürecin önünü açmalı, Ayşenur Ezgi Eygi’’yi katleden teröristlere karşı başlatılan soruşturma ivedilikle sonuçlandırılarak katillerin yargılanması sağlanmalıdır.

•          Siyonist çeteye, ABD ve Batı bloğuna hizmet sunan başta Kürecik olmak üzere tüm askerî üsler kapatılmalıdır.

•          Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden soykırıma enerji desteği kesilmelidir.

•          Belediyeler dâhil tüm kamu kurumlarında Siyonizm’e destek veren ürünlere karşı boykot uygulanmalıdır.

•          İsrail’e yönelik yaptırım kararını delen iş adamları, “soykırıma destek olmak” suçundan yargılanmalı, bu yönde caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.

•          Yükseköğretim Kurulu, Siyonist odakları akredite eden akademik mekanizmalar konusunda duyarlı olmalı, Siyonistlerin küresel akademik hegemonyasıyla mücadele etmelidir.

Siyasi Katılım Yoğundu

Yürüyüşe, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili İdris Şahin, AK Parti MKYK Üyesi Lütfiye Selma Çam, AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, CHP'li Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Utku Reyhan gibi isimler de destek verdi. Ayrıca çeşitli siyasi partilerin Ankara il başkanları da yürüyüşe katıldı. Bu katılım, farklı siyasi görüşlere sahip kesimlerin Filistin'e destek konusunda ortak bir duruş sergilediğini gösterdi.

Sloganlar ve Pankartlar Eşliğinde Yürüyüş

Yürüyüş boyunca katılımcılar, “Müslümanlar birleşin”, “Filistin’de zafer mutlaka gelecek”, “Adalet ve hukuk adına, soykırımcılar yargılansın”, “Bebek katilleri hesap verecek” gibi yazıların bulunduğu pankart ve dövizler taşıdı. Sloganlar arasında "Katil İsrail, Katil Amerika", "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek", "Çocuklar ölürken sessiz kalınmaz" ve "Nehirden denize özgür Filistin" ifadeleri öne çıktı. Yürüyüş sırasında dev Türk ve Filistin bayrakları taşınarak Filistin halkına destek vurgulandı.

ANFİDAP'tan Sert Açıklamalar: "Bu Suça Ortak Olmayın"

Yürüyüşün ardından Anadolu Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında, ANFİDAP adına Nevzat Öylek konuştu. Öylek, bu yürüyüşün, tarihe not düşmek ve insanlığa karşı sorumluluğu yerine getirmek adına yapıldığını belirtti. İlk sözünü İsrail, ABD ve işbirlikçilerine yönelten Öylek, “Zulmünüz adım adım sonunuzu getirecek. Sonunuz, enkazların altından kurtulan bebeklerin elinden olacak. Bundan kaçamayacaksınız" dedi.

Nevzat Öylek, dünya ülkelerinin liderlerine ve uluslararası örgütlere de seslenerek, bir avuç gücün tüm insanlığı sömürdüğü ve dünyayı Üçüncü Dünya Savaşı'na sürüklediği gerçeğini görmeleri gerektiğini ifade etti. Öylek, "Bu kanlara engel olmazsanız, o kanlar bir gün mutlaka sizin kapınıza kadar gelecek. Bu suça ortak olmaktan vazgeçin, Filistin'in yanında olun" diyerek çağrıda bulundu.

"İsrail Devlet Olarak Tanınmamalı"

Öylek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, İsrail'in bir devlet değil, terör örgütü olduğunu kabul ederek bu ülkeyi tanıma kararını iptal etmesi gerektiğini söyledi. Çifte vatandaşlık statüsünde olup soykırımcı çeteyle iltisaklı kişilerin milli güvenliği tehdit eden unsurlar olarak tanımlanması ve yargılanması gerektiğini belirtti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülmeyi bekleyen kanun teklifinin de oybirliğiyle kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Öylek, bunun dünya kamuoyuna net bir mesaj olacağını söyledi.

Boykot ve Diplomatik Girişim Çağrısı

Öylek ayrıca, Türkiye'nin İsrail'e yönelik boykot kararını delen iş adamlarının soykırıma destek olma suçundan yargılanmasını ve başta Kürecik olmak üzere ABD ve Batı Bloğu'na hizmet eden askeri üslerin kapatılması gerektiğini belirtti. Ayrıca Bakü-Ceyhan boru hattı üzerinden İsrail’e enerji desteğinin kesilmesi ve kamu kurumlarında İsrail ürünlerine karşı boykot uygulanması gerektiğini ifade etti.

Öylek, bireysel olarak da her vatandaşın İsrail'e destek olan firmaları boykot etmesi gerektiğini vurguladı. “Boykot, sadece bir ekonomik eylem değil, zulme karşı koymanın bir yoludur. Boykotlu ürünü almak, katille işbirliği yapmaktır. Katilleri finanse etmeyelim, boykot edelim” dedi. Filistin'de yaşanan acımasız soykırıma karşı uyanan küresel vicdanın, insanlığın umudu haline geldiğini belirten Öylek, bu bilinçle hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi.

"Filistin İçin Uluslararası Adalet Divanı'na Müdahil Olunmalı"

Öylek, Türkiye'nin uluslararası platformlarda Filistin için diplomatik girişimlerde bulunmasının, milletin hassasiyetiyle örtüştüğünü belirtti. Türkiye’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açılan davaya müdahil olması gerektiğini ve Hamas’ın yanında yer alması gerektiğini de sözlerine ekledi. İsrail'in saldırgan tutumunu Filistin’den sonra Lübnan’a taşıdığını ifade eden Öylek, siyonist rejimin bu "azgın" tutumunun bölge halkları için açık bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Yoğun Güvenlik Önlemleri

Yürüyüş sırasında güzergah boyunca ve Anadolu Meydanı’nda güvenlik güçleri yoğun tedbirler aldı. Yürüyüş boyunca herhangi bir olay yaşanmadan, sloganlar ve pankartlar eşliğinde Anadolu Meydanı’na varıldı. Meydanda yapılan basın açıklamasının ardından, dualar edilerek yürüyüş sona erdi.

Bir Yıllık Felaket: İsrail'in Gazze'deki Eylemleri

Öylek, İsrail'in Filistin halkını hedef alan saldırgan tutumunu kınayarak, son bir yılda hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, su depoları, pazar yerleri, aşevleri ve mülteci kamplarının bombalandığını belirtti. "42 bin kişi, terörist İsrail tarafından vahşice katledildi. Binlerce Filistinli ise hala enkaz altında" diyen Öylek, İsrail’in Gazze’de ve Batı Şeria’da sergilediği eylemleri "mutlak kötülük" olarak nitelendirdi. İsrail'in bu saldırganlığının Kıbrıs'a ve Türkiye'ye kadar yayılabileceğine işaret eden Öylek, bu tehdidin tüm dünyayı kaosa sürükleyeceğini vurguladı.

Uluslararası Topluma Çağrı

Öylek, Filistin söz konusu olduğunda Batı'nın yıllardır ürettiği insani ve hukuki birikimi göz ardı ettiğini ve çifte standartlı tutumunu bir kez daha sergilediğini söyledi. İsrail'e asker, silah ve para desteği sağlayan ülkelerin soykırıma ortak olduklarını ifade ederek, bu durumun Batı'nın insanlığa sunabileceği hiçbir şey kalmadığını gösterdiğini belirtti. Uluslararası örgütlerin, özellikle Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin İsrail'e karşı gerekli adımları atmadığını vurguladı.

Son olarak, bireysel sorumluluğun İsrail'e destek veren firmaları boykot etmek olduğunu belirten Öylek, boykotun sadece ekonomik bir eylem değil, zulme karşı durmanın bir yolu olduğunu söyledi. Şehit İsmail Heniyye başta olmak üzere tüm Filistin şehitlerine rahmet dileyerek, Filistinli kardeşlerinin yanında olduklarını ifade etti.

Filistin'e Dayanışma İçin Ortak Bir Duruş

Yürüyüş, Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) tarafından düzenlendi ve Kurtuluş Parkı’ndan Anadolu Meydanı’na kadar süren yürüyüşte Filistin halkının yaşadığı zulme dikkat çekildi. On binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bu yürüyüş, Filistin’e yönelik dayanışmayı göstermek, İsrail’in saldırılarını kınamak ve Filistin direnişine destek vermek amacıyla yapıldı. Yürüyüş sonrası yapılan basın açıklaması ve duaların ardından etkinlik sona erdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Medeniyetlerin beşiği Anadolu’dan,

Bütün farklıklarını, mensubiyetlerini, unvanlarını bir tarafa bırakarak,

Vicdan ortak paydasında,

Yaşanan vahşete karşı isyanını ifade etmek için bir araya gelen, değerli Filistin dostları!

Bugün, toprakları gasp, halkı yok edilmeye çalışılan Filistin’de yaşanan acımasız soykırıma tepkimizi gösterme üzere,

Yapılan insanlık yoklamasında “ben de varım” demek için buradayız.

Soykırımcı İsrail’in kanlı tarihine yeni bir sayfa olarak eklenen son bir yıllık felaket bir kez daha göstermiştir ki İsrail hiçbir değeri ve sınırı bulunmayan mutlak bir kötüdür.

Sabıkası, katliamlarla dolu katil İsrail, Filistin’de soykırım suçunu en vahşi şekilde işlemektedir.

Filistin’de 365 gündür hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, evler, pazar yerleri, su depoları, fırınlar, aşevleri ve mülteci kampları bombalanıyor.

Bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlıkçılar, yardım görevlileri ve gazeteciler katlediliyor.

Gazze’de 365 günde 42 bin kişi terörist İsrail tarafından vahşice katledildi.

Binlerce Filistinli ise hala enkaz altında.

İsrail, saldırgan tutumunu Gazze, Batı Şeria ve tüm Filistin’den sonra Lübnan’a da taşıdı.

Aynı vahşeti Lübnan’da sergileyerek binerce masum Lübnanlı’yı katletti.

Siyonist rejimin bu azgın tutumu bölge halkları için açık bir tehdit olmaya devam ediyor.

Kıbrıs’a ve Türkiye’ye doğru sıçrayacağı açık olan bu cüretkâr tehdidin tüm dünyayı kaosa sürükleyeceği ortadadır.

İsrail terörü karşısında BM ve AB gibi uluslararası örgütler, engelleyici bir rol üstlenmedikleri gibi, İsrail'i koruyup kollamaktadırlar.

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Hindistan gibi ülkeler İsrail’e asker, silah ve para desteğinde bulunarak Siyonist soykırımın ortağı olmuşlardır.

Filistin söz konusu olduğunda onlarca yıldır ürettiği insani ve hukuki birikimini göz ardı eden Batı, bu çifte standartçı barbar yüzüyle insanlığa sunacağı hiçbir şeyinin kalmadığını bir kez daha göstermiştir.

Amerika ve işbirlikçilerinin sosyal ve siyasal mühendislikleriyle yaşanan iç savaşlar ve derinleşen insani krizler neticesinde dünyada 60’ı aşkın ülke, savaş ve çatışma alanına dönmüştür.

Son 20 yıl içerisinde Irak’ta Suriye’de Afganistan’da, Libya`da milyonlarca insan öldü.  Emperyalist güçler benzer ihlalleri Doğu Türkistan, Myanmar ve Keşmir başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde devam ettirmektedirler.

Katil İsrail başta olmak üzere gözünü kan bürümüş bu ifsat çetesini en çok cesaretlendiren durum ise İslam İşbirliği Teşkilatına üye ülkelerin caydırıcı hiçbir irade ortaya koymamalarıdır.

 İslam İşbirliği Teşkilatı, yaşananlara sessiz ve seyirci kalarak bu vahşetin büyümesinde pay sahibi olmuştur.

 

Yaşanan benzersiz katliamlara karşı uyanan küresel vicdan ise insanlığın umudu olmuştur. 

Yöneticilerinin aksine dünyanın birçok coğrafyasında vicdan sahibi herkes meydanlara döküldü.

Artık herkes anlamaktadır ki İsrail dünyanın kayıtsız kalamayacağı bir sorundur.

Yüz yıldır yaşananlar göstermiştir ki İsrail yargılanıp mahkûm edilmedikçe, ceza ve yaptırımlar tatbik edilmedikçe sorun gerçek anlamda çözülmeyecektir.

İsrail’in saldırganlığını durdurmak için uluslararası örgütlere, devletlere, kurumlara ve fert fert her birimize sorumluluk düşmektedir.

Bugün, buradan tarihe not düşmek ve insanlığa karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek adına çağrıda bulunuyoruz.

İlk sözümüz Siyonist İsrail, katil Amerika ve işbirlikçilerinedir!

Ey İsrail, ABD ve işbirlikçileri!

Zulmünüz, adım adım sonunuzu getirecek. 

Sonunuz, enkazların altından kurtulan bebeklerin elinden olacak.

Bundan kaçamayacaksınız.

Askerlerinizle, donanmanızla, üslerinizle, diplomatlarınızla, firmalarınızla ait olmadığınız coğrafyamızdan defolup gideceksiniz.

Dünya ülkelerinin devlet başkanlarına ve uluslararası örgütlere sesleniyoruz!

Bir avuç sapkının tüm insanlığı sömürdüğü, dünyayı üçüncü dünya savaşına sürüklediği gerçeğini görün.

Dökülen kanlara engel olmazsanız, o kanlar bir gün mutlaka sizin kapınıza kadar gelecek.

Bu suça ortak olmaktan vazgeçin, Filistin’in yanında olun.

Dünya halklarına sesleniyoruz!

İşgalci Siyonistler; ülkelerin yöneticilerini kontrolleri altına alarak halklarından kopuk, insani değerlerden nasipsiz devletler hedefliyor.

Yönetimlerinizin, sizden aldıkları yetkiyi kötüye kullanarak mazlumları öldürmek için silah, para ve lojistik destek olmalarına izin vermeyin.

Tüm dünyada başlayan küresel bilinci canlı tutun.

Siyonist yöneticiler, enselerinde haklı öfkemizi hissetsinler.

Müslüman ülkelerin yöneticilerine sesleniyoruz!

Gazze’ye yönelik abluka ve ambargoyu kaldırmak üzere fiili durum oluşturun.

İsrail’le ilişkilerinizi kesin.

Kuduz bir köpek gibi her tarafa saldıran İsrail’in ancak güçten anladığı gerçeğini görün.

Birlik olun, somut ve caydırıcı tedbirler alın ve hayata geçirin.

İlk günden itibaren tavrını Filistin’den yana koyan yöneticilerimize sesleniyoruz.

•          Ülkemizin Hamas’ın yanında yer alınması,

•          Katillerle ticari ilişkilerin kesilmesi kararı,

•          Filistin’e yapılan insani yardımlar,

•          Uluslararası platformlarda Filistin için diplomatik girişimlerde bulunulması

•          Ve Adalet Divanında açılan davaya müdahil olunması gibi olumlu adımlar milletimizin hassasiyetiyle örtüşen adımlar olmuştur.

Ancak bu çaba İsrail’in azgınlığını durdurmaya yetmemiştir.

Bu soykırımı durdurmak için toplumun tüm kesimlerinin kenetlenmelerini ve ortak bir cephe oluşturmalarını bekliyoruz.

Bunun için milletimizin beklentisi olan taleplerden bazılarını bu tarihi günde paylaşmak istiyoruz.

•          Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İsrail'in devlet değil terör örgütü olduğu gerçeğinden hareketle, Siyonist çeteyi devlet olarak tanıma kararını iptal etmelidir.

•          Çifte vatandaş statüsünde, soykırımcı terör çetesiyle iltisaklı herkes, milli güvenliği tehdit eden unsur olarak tanımlanmalı ve yargılanmalıdır. Bu bağlamda TBMM Genel Kurulunda görüşülmeyi bekleyen kanun teklifi oy birliği ile kabul edilerek millet iradesinin tecelligahından dünya kamuoyuna net bir mesaj verilmelidir.

•          Adalet Bakanlığı, soykırım suçunu işleyen Siyonist yöneticilerin yargılanmalarına yönelik hukuki sürecin önünü açmalı, Ayşenur Ezgi Eygi’’yi katleden teröristlere karşı başlatılan soruşturma ivedilikle sonuçlandırılarak katillerin yargılanması sağlanmalıdır.

•          Siyonist çeteye, ABD ve Batı bloğuna hizmet sunan başta Kürecik olmak üzere tüm askerî üsler kapatılmalıdır.

•          Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden soykırıma enerji desteği kesilmelidir.

•          Belediyeler dâhil tüm kamu kurumlarında Siyonizm’e destek veren ürünlere karşı boykot uygulanmalıdır.

•          İsrail’e yönelik yaptırım kararını delen iş adamları, “soykırıma destek olmak” suçundan yargılanmalı, bu yönde caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.

•          Yükseköğretim Kurulu, Siyonist odakları akredite eden akademik mekanizmalar konusunda duyarlı olmalı, Siyonistlerin küresel akademik hegemonyasıyla mücadele etmelidir.

•          Dijital sektörler başta olmak üzere, gıda, tıp, teknoloji ve savunma sektörlerinden başlanarak, her alanda Siyonist terör tehdidine karşı atılan yerli ve millî adımlar hızlandırılmalıdır.

•          Kültür, sanat ve spor, barış içindeki bir dünyada anlamlıdır. Bu nedenle sahneden, kürsüden ve tribünden yükselen “soykırıma isyan” çağrısına herkes destek vermelidir. Özellikle kültür ve sanat camiası, bir avuç Siyonist uşağının mahalle baskısından kurtularak vicdanların sesine kulak vermelidir.

 Değerli Filistin Dostları

Dünyanın çok kritik bir dönemden geçtiğini bildiğimiz bugün, hepimizin çok önemli sorumlukları bulunmaktadır.

Bizi ilgilendiren önemli bireysel sorumlulukların başında, İsrail’e destek olan firmaları boykot gelmektedir.

Boykot, sadece bir ekonomik eylem değil; yaşanan zulme karşı koymanın bir yoludur.

Boykotlu ürünü almak katille iş birliği yapmaktır.

Katilleri finanse değil, boykot edelim.

Alışveriş listemizin başına “vicdanı” eklemeyi unutmayalım.

Son olarak “ya şahadet ya zafer” şiarıyla destansı bir mücadeleye imza atan ve Aksa Tufanıyla özgürlük fitilini ateşleyen Şehit İsmail Heniye başta olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet diliyoruz.

Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.

Bağımsız Filistin ve esenlik yurdu özgür Kudüs’ü göreceğimiz günlerin yakın olduğuna inanıyor, kahraman Filistin halkına Ankara’dan selam gönderiyoruz.

Ayaklarındaki Kudüs gücüyle adımlarını zorbalara isyan için atan  siz vicdan sahibi Ankaralılara, duyarlılığınız ve katılımınız için teşekkür ediyoruz.

Yaşasın, nehirden denize özgür Filistin.

Kahrolsun ırkçı, terörist, Siyonist İsrail ve işbirlikçileri.

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Mehmet Berk | 11.10.2024 15:34
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun, etkili ve bereketli bir etkinlikti. Mü'min feraseti ve gayretine namzet bir organizasyondu. Demek ki isteyince oluyor.