metrika yandex
  • $32.5
  • 34.84
  • GA18240

SİSLER ALTINDA

AYTEN DURMUŞ
19.06.2021

Her yeri sis doldurdu, görünmez direkleri
Kapladı gönülleri, korkusuz yürekleri…
Bekledi herkes bu sis bir sebeple gidecek 
Çıkacak bir esinti hepsini götürecek.
‘Gitsin!’ dedi insanlar ‘Bu sis, gitsin, gelmesin
Uzak dursun bizlerden tanımasın, bilmesin
İster dağ ister çöle ister göklere gitsin
İster yedi kat yerin derinlerine insin
Bizi boğan bu körlük bitsin artık yetişir!’ 
Demişlerse de sisler bir yere gitmemiştir.

Üstünden nice yıllar gelip geçti, sis durdu 
Yaşanan bu körlükte nice kuşaklar doğdu
Başka hali nasıldır bilmediler dünyanın 
Sandılar hep böyleydi akışı tüm zamanın.

Dediler ki büyükler: ‘Biz eskiden bakınca 
Zorlanmadan görürdük uzakları yakınca 
Birdi bize yerlerin gün değmez ıssızları
Gece göğü dolduran o parlak yıldızları’

Güldü gençler dediler: ‘Ne oluyor bunlara
Başladı şu büyükler o eski masallara
Gerçekçi olmuyorlar, nedendir bilemedik
Kaç kere ‘Bu masalı bırakın artık!’ dedik
Eskiden şu şöyleymiş, eskiden bu böyleymiş
Nasıl bir eskiyse bu güya her şey güzelmiş. 
Değil sade yanına vardıkları ağacı 
Görüyorlarmış güya bakınca tüm ormanı 
Hani bunun kanıtı, tabii ki inanmadık
Olmayacak düşlerin peşinde uyanmadık.’

Yutkundu tüm büyükler, bakıştılar bir süre
Güçleri yetmemişti gerçeği göstermeye 
Kendi aralarında bir gün şöyle dediler: 
‘Birleşelim hepimiz tüm gerçeği görenler
El ele verelim de üfleyelim bu sise
Postu seren bu sisi kaldırırız belki de!’
Aralarından kimi uzaklaştı gülerek
‘Bu çocukluk, olacak bir iş değil!’ diyerek.
Kalanlar hep birlikte başladı üflemeye
Bir kısmının da hemen soluğu tükenmeye.
Bu uğurda ölenler toprağa ekildiler
Umudu tükenenler geriye çekildiler.

Bir avuç kalmışlardı, yüreklerinde tufan
Hiç durmadan uğraşan, konuşmadan anlaşan
Birbirinin gözünden söylenecek sözleri
Okuyan bir avuçtu, sanki bir kitap gibi
Bunlar devam ettiler son güçle üflemeye
Gerek yoktu gereksiz sözlerle beklemeye  
Dururlarsa tükenip yok olurlar, bildiler 
O yüzden vaz geçmeden, durmadan üflediler… 
‘Ölsek ne olur zaten ölecek değil miyiz?
Herkes ölünce sanki kalacaklar biz miyiz?’
Diyerek son solukla son güçle üflediler
İşte tam o an geldi görünmez esintiler.
Aldı hepsi birinin soluğunu sırtına 
Çarptılar kayalaşan sislerin suratına
Böylece parçalanan sisler çekildi geri 
Parlak ışık doldurdu o karanlık yerleri.

Bilirlerdi onlar bu çabayla böyle bir iş
Olmazdı, tarih boyu olduğu görülmemiş 
Ama anlamışlardı çabasız da olmazdı 
Yan gelip yatsalardı bu sis asla kalkmazdı. 

Şaşırıp ‘A!’ dediler sis içinde doğanlar
‘Görülüyormuş, dağlar, ovalar ve yaylalar
Meğer hepsi gerçekmiş büyükler ne dediyse 
Gördük gökte yıldızı, ormanları da yerde.’
Af dilemek isteyip koştular büyüklere
‘Sizin emeğinizle ulaştık bu günlere’ 
Diyerek bin saygıyla öptüler ellerini
‘Öyle değil iş!’ derken duymadı hiç birisi.
 İlk defa uzakları görünce inandılar 
Ama gördüklerini bazen de düş sandılar
Hep birlikte kalktılar, sevindiler, coştular,
Gördükleri her yerde oynadılar, koştular

Baş eğdi o bir avuç en geride kalarak  
Ağladılar sessizce göğe sayha salarak: 
‘Ey bizleri Yaratan! Bilirdik yardımının
Deli gibi çalışıp zorluktan yılmayanın
Günden önce doğduğu günde geleceğini
Ruhumuzu karartan pası sileceğini.
Yoksa biz bilmez miyiz kırılmış oluğumuz   
Yaprağı titretmeyen tükenmiş soluğumuz  
Gönülleri dolduran sise yetmeyecektir 
Postu seren bu sisler kolay gitmeyecektir…
Senin görklü kocaman yardımına güvendik
Layık olana gelen o yardımdan emindik!’

Ey gözüme kızıl yaş, saçlarıma ak olan
Umutlanırsam balta, gülersem bıçak olan
Seni koydum bu sisin ortasına bilesin
Bugün sisle birlikte artık sende gidesin.
Sevenim var mı diye sakın arkana bakma
Unutma çukurundan bir daha sakın çıkma

Unutma çukurundan sakın bir daha çıkma!..

Yorum Ekle
Yorumlar (2)
Berna taylan | 20.06.2021 22:23
Masal tadında bir siir.sisleri okurken boğultum, sisler gidince ferahladım.. kaleminize saglik
Meryem TOPAK | 20.06.2021 17:04
İslam aleminin rahman in yardımını mazhar olması duasıyla kaleminize sağlık kıymetli hocam