metrika yandex
  • $38.87
  • 43.48
  • GA28455

Haberler / Yazı Dizisi

Bayramı Feda Etmek-1 - Beyrut İzlenimleri - Talip Özçelik

08.09.2019

Filistin Halkının Dostları Derneği’nin (Filistin-Der)organize ettiği bir dayanışma programı için Kurban Bayramı'ndan iki gün önce Lübnan'ın başkenti Beyrut'a gittim.

Filistin-Der 2013 yılında kurulmuş ve merkezi Kütahya'da.

Derneğin kurucusu ve genel başkanı Muhammet Aziz Afifi beyle birlikte uçağımız cuma günü akşam saatlerinde Beyrut'a indi.

Programın amacı Filistin mülteci kamplarında kurban etlerinin  dağıtılması ve Filistin'in kurtuluşu verilen mücadelede babaları şehit olmuş yetimlerin bayramlık giysilerle sevindirilmeleriydi.

Muhammet Afifi kardeş de babası şehit bir yetim. Genç yaşta Türkiye'ye gelmiş aslen Gazze’li bir arkadaş. Türkiye'de ağabeyi tıp fakültesinde kendisi eczacılık fakültesinde okumuşlar.

Türkiye vatandaşı olmuş ve kendisi gibi eczacı bir hanımla evlenmiş, bana devamlı yoldaş diyor,  birkaç defa söyledikten sonra sakıncası var mı Talip abi?  diye soruyor.. Sakıncası olmadığını, ancak Türkiye'de  yoldaş kelimesini sol kesimin genelde kullandığını hatırlatıyorum kendisine. 

Yoldaşımla birlikte May flower otele  yerleşiyoruz. Otelimiz Nizar Kabbani'nin "ben tüm giysilerimi Cle anceau  caddesinin yahut Elhamra'nın butiklerindan alırım"dediği Hamra bölgesinde...

Hamra sahile yakın bir semt...

Arefe günü otelde kahvaltıya indiğimizde otelin kahvaltı menüsünün çeşitlerini görünce bir zamanlar buraya niçin "Orta Doğu'nun Paris'i" dendiğini ve dejenerasyonu daha iyi anlıyoruz.

Kek, çörek ve peynir çeşitlerinin zenginliği, moda kahve çeşitlerinin tamamını  içebileceğiniz kahve makinaları konaklayanların veya turistlerin  talepleri ile izah edilebilir belki, ama benim anladığım kadarıyla aslında batıya öykünmenin ve buradaki Fransız etkisinin bir göstergesi. Kahvaltıda çay isteyince içerden hazırlayıp getiriyorlar. Bu kahvaltı çeşidinin yanında bir kenarda duran geleneksel Arap kahvaltı yemeği olan lubya ve nohut azda olsa Arap kökleriyle bağlarını ifade etmekte..

Lubyayı denememi söylüyor Muhammet kardeşimiz. Ben de denedim, güzel.. Bizdeki Barbunyanın biraz daha irisi. İçine, hafif ezdikten sonra limon ve zeytin yağı da ilave ediyorsunuz. Bu arada bir ayrıntıyı da öğreniyorum. Filistinliler lubyayı ezerek, Suriyeliler ise ezmeden yiyorlar 

Beyrut tam anlamıyla beton bir şehir, tamamen yüksek binalar ve apartmanlarla kaplanmış durumda. Sahile doğru ise lüks villalar...

Nizar Kabbani "beşinci kez intihara kalkışmış bir kadın" diye anlattığı Beyrut'u eğer bugün görseydi sanırım "betonla intihar etti veya betonlar arasında havasızlıktan öldü" diye anlatırdı...

Lüks ve ihtişamla  mahrumiyetin, safahatla sefaletin yan yana koyun koyuna olduğu bir şehir  Beyrut…

Son derece lüks binaların hemen dibinde bulunan mülteci kampları mahrumiyeti zihninize nakşediyor, bir daha unutmamacasına..

(Devam Edecek)

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
y karakan | 08.09.2019 22:36
üsdad okudum