metrika yandex
  • $32.45
  • 34.68
  • GA18240

Haberler / Söyleşi

STK Röportajları - 6: SİYAH

14.01.2023

STK'larla gerçekleştirdiğimiz röportaj serimizde altıncı adresimiz SİYAH (Samsun İnsani Yardım Hareketi) oldu. Samsun merkezli olmakla beraber tüm mazlum coğrafyalarda ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalışan SİYAH'ın faaliyetlerini daha yakından tanımak için sorularımızı hareketin yetkililerinden Ersan Salihoğlu'na yönelttik.

Ersan Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Ben; Ersan Salihoğlu 1969 Samsun Kavak doğumluyum. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun Meslek Yüksek Okulunda Teknisyen olarak çalışmaktayım. SİYAH (Samsun İnsani Yardım Hareketi) derneğimizin sosyal medya ve basın sorumlusuyum. Aynı zamanda derneğimizin kurucu üyelerindenim ve kurulduğumuz günden beri her türlü faaliyetinin içinde yer almaktayım. Evliyim 2 çocuk babası ve 3 torun dedesiyim.

SİYAH (Samsun İnsani İnsani Yardım Hareketi'nin) kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz?

Derneğimiz 2005 yılında gönüllü hareketleri ile başlamış bir dayanışma ve iyilik birlikteliğinin şekle bürünmüş halidir. Bölge, din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmadan, dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntıya düşmüş, felakete uğramış, zulüm görmüş, aç ve açıkta kalmış, savaş, tabii afet gibi sebeplerle mağdur olmuş, yaralanmış, sakat kalmış, evsiz, yurtsuz tüm insanlara insani yardım ulaştırmak birinci önceliğimiz olmuştur. Aynı zamanda bu insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemek için harekete geçmek, şahitlik etmek, gündem oluşturmak, haberdar etmek ve mağduriyeti oluşturan sebepleri ortadan kaldırmak için çalışmaktayız.  2012 yılında kurumsallaşan bu çalışmalar kısa sürede Samsun’dan Türkiye’ye Türkiye’den tüm dünyaya ulaşan bir hayır köprüsü olmuştur.

SİYAH'ın yardım faaliyetlerinden kareler

Sizleri bir insani yardım hareketi kurmaya sevk eden sebepler neydi, yola çıkarken hangi ihtiyaçları kapatmak için harekete geçtiniz?

Öncelikli olarak, bahsi geçen yıllarda bu alanda Türkiye’de çalışan çok fazla dernek ve vakıf yoktu. Olanlar çok güzel çalışmalar yapıyorlardı ama yeterli değildi. Özellikle İslam Coğrafyasında çok fazla insanın yoksulluk sınırlarının çok altında, açlık, susuzluk çektikleri ve zulümlere maruz kaldıklarına şahit oldukça bunun gerekliliğine inandık. Daha çok iyilik için insanların bir araya gelmesi gereği üzerine, iyilik üzere güzel örnekler gösteren vakıf ve derneklerin açtığı yola girmek birlikte çalışmalar yapmak ve yaraları sarmak, mazlumlara ulaşmak-ulaşabilmek gereğine inancımız ve kesinlikle Rabbimizin bize olan emirlerini yerine getirmek arzusu diyebiliriz.  Muhakkak ki insani bir mesele ama öncelikli olarak imani bir olgu demek çok doğru olacaktır.

Malum olduğu üzere öncelikli ihtiyaçlar hayati olanlardır; korunma, barınma, gıda, giyim, sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçları öncelik sırasına göre karşılamak için harekete geçtik.

SİYAH'ın faaliyetlerinden de bize bahsedebilir misiniz? Ulusal ve uluslararası düzeyde ne gibi faaliyetler göstermektesiniz ve hangi alanlara daha çok ağırlık gösteriyorsunuz?

Faaliyet alanlarımız, kriz bölgeleri olarak nitelendirdiğimiz insani yardımın en çok gerektiği;

a-Savaş ve savaşın etkisinin sürdüğü bölgeleri,

b-Afet bölgeleri,

c-Yoksulluk olan ülke ve bölgelerdir.

Yoksulluğun fazla olduğu ülkelerde dönemsel Ramazan Gıda Yardımı ve Kurban Çalışmaları gibi yardım çalışmalarımız oluyor. Bunun yanında susuzluk çekilen bölgelerde Su Kuyusu Açma çalışmalarımız; özellikle Afrika Kıtasının yoksulluğu kader zanneden ülkelerinde bu çalışmalarımız yoğunlaşıyor. Sağlık çalışmalarımıza Katarakt ameliyatlarımızı örnek verebiliriz. Bunlara okul, cami ve mescit tamirat ve tadilat çalışmalarımızı da ekleyebiliriz.

Yurt içinde “kardeş aile” “yetim kardeş” başlığı altında mağduriyeti oluşturan sebepler ortadan kalkana kadar devam eden çalışmalarımızı önemsiyoruz. Genel temel ihtiyaç malzemeleri tedarik çalışmalarımız sürekli devam ediyor. Gıda, giyim, kış yakacak yardımları, fatura destekleri, zimem defteri çalışmalarımız, kırsal bölgelerde uzak köylerde çok zor şartlarda evsiz kalmış ailelerimize ev inşası ve tefrişatı, genel sağlık destekleri gibi çalılmaları ilk akla gelen dayanışma etkinliklerimiz olarak sayabiliriz.

SİYAH'ın düzenlemiş olduğu İdlib yardım çalışmalarından fotoğraflar

Elbette bütün bu faaliyet alanlarının insani yardım çalışmalarında ayrı bir yeri mevcut. Ancak bu alanlardan hangisini siz daha fazla öne çıkarıyorsunuz ve ağırlık veriyorsunuz?

Bu soruya ilk vereceğimiz cevap “Yetim” Yetim bir peygamberin ümmeti olmanın şuuru ile Rabbimizin Kutsal Emanetleri olarak kabul ettiğimiz yetimlerimiz için süresiz bir çalışma içerisindeyiz. Aylık nakdi destekler, bayramlıklar, okul yardımları, yiyecek, içecek, giysi aklımıza ne gelirse yetimlerimiz için en güzelini yapmak için and içmiş bir ekibiz diyebilirim.

Bu faaliyetleriniz yanı sıra ne gibi projeler yürütmektesiniz?

-Katarakt Ameliyatları

-Su Kuyusu açma çalışmaları

-Ramazan Gıda Yardımı Çalışmaları

-Adak, akika ve kurban çalışmaları

-Okul, cami, mescit ve ev tadilat ve tamirat çalışmaları

- Yetimhane çalışmaları ve yetim bursları

-Evlenemeyecek kadar zorda olup evlenmek isteyen gençlerin evlenmesine yardımcı olabilmek …vb.

Bu faaliyetler ve projelerle neleri gerçekleştirmeyi hedefliyorsunuz?

-Yeryüzünde adaletin ve iyiliğin hâkim olması için evrensel kardeşlik bilinciyle, tenn rengine, cinsiyetine, milliyetine bakmaksızın, nerede olursa olsun muhtaç ve mazlum tüm insanlara ihtiyaç duydukları insani yardımı ulaştırarak onurlu bir yaşam sunmak.

-İnsani yardıma muhtaç hâle getiren ve mazlum eden her türlü politika ve faaliyetleri önlemek üzere tüm insanların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmemesi için gerekli çalışmaları yapmak.

-Değişen dünyada değişmeyen değerlerin yaşatılmasını sağlamak.

-İyiliği her zaman her yerde yaşatmak.

SIYAH'ın gerçekleştirdiği su kuyusu açılışından bir kare

Faaliyetlerinizi sürdürürken ne gibi ilkeleri gözetiyorsunuz?

Çalışma ilkelerimizi şöyle sıralayabiliriz:

-Öncü olmak.

-Toplumlar arasında köprü olmak.

-Hakem olmak.

-Mazlumun sesi olmak.

-Sömürünün olmadığı adil bir dünyanın yeniden inşasına katkıda bulunmak.

-Emaneti en uygun şekilde kullanmak.

-Şeffaf olmak.

-Markayı ya da ismi değil hizmeti öne çıkarmak.

-Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan yardım etmek.

Sizce bir insani yardım gönüllüsü hangi özelliklere sahip olmalıdır, çalışmalarında neleri esas almalıdır?

Gönüllü; Sahip olduğu fiziki güç, maddi imkân, zaman, bilgi, yetenek ve deneyim gibi özelliklerinden birini veya birkaçını dâhil olduğu grubun olağan veya proje bazındaki çalışmaları için sunabilecek durumda olan ve bunun karşılığında maddi bir beklentisi bulunmayan kimsedir. 

Bu sorunuza Derneğimiz özelinde cevap verirsem daha uygun olacak kanaatindeyim.

Siyah Hareketi Derneği, tüm faaliyetlerini gönüllülük esasıyla yürütmektedir, Derneğimizi hedefleriyle birlikte var eden, varlığını devam ettirmesini sağlayan temel unsur gönüllülerimiz ve hayırseverlerimizdir. Gönüllü; fikir, emek, zaman, ilgi, bilgi, menkul ve gayrimenkul her türlü kıymeti vakfeden her yaştan insanımızdır. 

Gönüllülerimiz; vicdani, dini ve sosyal sorumluluğunu yerine getirme amacıyla hareket eder. 

Gönüllülerimiz; "Hayır ve iyilik Gönüllüsü" demektir. 

Gönüllülerimiz; merhametlidir, erdemlidir ve herkesi merhametli ve erdemli olmaya çağırır. 

Gönüllülerimiz; yakın çevresinde ve dünyanın herhangi bir yerinde mağdur, muhtaç durumda olana yardım elini uzatmayı görev bilir. 

Gönüllülerimiz; etrafındaki her türlü değeri (emeğiyle, yeteneğiyle, becerisiyle, çevresiyle, her türlü taşınır-taşınmaz malı ile bileğinin, kaleminin, sözünün gücü ile) yardım ve dayanışma için yönlendirir. 

Gönüllülerimiz; Hedeflerimize hizmet eden her türlü çalışmayı teklif eder ve bu çalışmalarda derneğimizin bilgisi ve yönlendirmesi dâhilinde görev alır.

Kudüs yardım çalışmalarından kareler

İnsani yardım çalışmalarının günümüzde karşı karşıya kaldığı en büyük problemler nelerdir? Tecrübelerinize dayanarak bu konuda bize ne söylersiniz?

Buna verilecek tek cevap var aslında: Cahillik ve taassup. Şöyle ki: Cahil insan bir konu hakkında bilgisi olmayan insandır. Asıl tehlikelisi ise cahil ve önyargılı olan insandır. Anlamadan dinlemeden ön yargı ile yaklaşan her insan sahada problemin kaynağıdır. Bir de katı taassup sahibi olan insanlar bu konuda çok heves kırıcı olabiliyorlar. Buna dini taassup da diyebilirsiniz, mezhep, dernek, siyasi görüş taassubu hepsini ekleyebilirsiniz. Bunların haricindeki sorunlar bir şekilde halledilebiliyor.

Bu soruya aslında “Kaynak tedarik etme” diye cevap versek ne kadar güzel olurdu değil mi? Ama biz kadim bir medeniyetin ve İslam’ın insanlarının içinde yaşadığımız için kaynak bulma konusunda zorlanmıyoruz. Şahitliğimize iman eden insanlar her yardım davetimize icap ederek bizi yalnız bırakmıyorlar. 

Sahada olan problemler ise bizim için heyecan verici güzel anılar olarak kayda geçiyor.

Pakistan yardım çalışmalarından bir kare

Bu problemlerin çözülmesi için ne gibi adımlar atılabilir?

Cehaleti ve önyargıyı nasıl yok edebiliriz ve katı taassupla nasıl baş edebiliriz? Bu soru insanlığın bence en büyük sorularından biri olmalı. Bilgilendirerek ve tahammül göstermeyi öğreterek ve hatta desteklemeye yüreklendirerek desek yeterli olur mu? Bilemedim.

Uluslararası yardım faaliyetlerinizde gördüğünüz kadarıyla dış ülkelerdeki insanların Türkiye'ye ve yapılan yardımlara bakış açısını bize anlatabilir misiniz? Bu yardım faaliyetlerin uluslararası düzeyde ne gibi yankıları oluyor?

Kısaca şunu söyleyeyim: Türkiye, Türkiye Haritasının üzerindeki kadar değil. Ay Yıldızlı Bayrağın ve insanımızın karşılığı çok büyük. Türkiye’den gelmiş olmak muhteşem bir şey.  Size şu soru soruluyor ise orada asla yabancı değilsinizdir? “Nerede kaldınız?” Biz gittiğimiz her ülkede ilk bu soru ile karşılaştık. Yani kimse “Siz kimsiniz?” diye sormadı. Sözün aslı şu ki:

Türkiye beklenendir.

Genel olarak gerçekleştirilen yardım faaliyetlerini yeterli düzeyde buluyor musunuz?

Yardım çalışmalarımız artık dayanışma boyutuna ulaşıyor. Bu konuda büyük mesafeler kat edildi. Üretime destek veren projeler ile insanların hayatları değişiyor. Ülkelerin kaderleri değişiyor diyebiliriz. Yapılması gereken çok daha güzel şeyler var. Yapılanlar olağanüstü çok güzel şeyler ama artık boyut değiştirmesi gereğini göz ardı edemeyiz. Bunun ışıklarını da görüyoruz sahada. Dayanışma boyutuna geçen yardım çalışmaları hayatı kurtarmaktan bir adım ötesini anlatır ki buna “Hayatı Güzelleştirmek” diyoruz. Hayatı güzelleştirmek için ne yapsak yeterli olur sorusunu kendimize sorabiliriz. Ne gerekirse onu. Diye cevap vererek.

Farklı sivil toplum kuruluşları ve insani yardım vakıflarıyla ilişkilerinizden bahsedebilir misiniz? Onlarla kurduğunuz iletişimi yeterli buluyor musunuz?

Aynı mecrada çalıştığımız kurumlar ile zaman zaman birlikte hareket ediyoruz. Gerektiğinde bilgi alışverişinde bulunuyor, ortak çalışmalara iştirak ediyoruz. İnsanların yaralarını sarmaya çalışan bütün dernek ve vakıflar ile kardeşiz.  Biz şuna inanıyoruz: Bu sahada herkesin yapabileceği güzel şeyler vardır ve bunlar çoğaltılabilir. İyiliğin çoğalmasını arzu ediyoruz. İletişim yetersiz değil ama arttırılabilir.

Son olarak sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bizi misafir ettiğiniz ve bu imkânı verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum. İyilik çalışmalarının yapılması kadar duyurulması ve sahada görünür kılınması da önem arz ediyor. Basınımızdan sayfalarında bizlere daha çok yer ayırmalarını istiyoruz. Bu onların çalışmalarının da bereketlenmesine vesile olacaktır.

Bir de özellikle yardım kuruluşlarında gönüllü olan insanlara karşı biraz daha anlayış isterim. Onlara yardımcı olunmasını arzu ederim. Hele de genç kardeşlerimizi sokakta gördüklerinde insanların bir bardak su ikram etmesini önemsiyorum. Bir tebessüm bile gönüllülerimizi cesaretlendirecektir.

Yardım konusuna gelince; Bu Allah’ın emridir. Malını temizlemek isteyen, mutlu olmak isteyen, ömrünü bereketli hale getirmek isteyen herkes yardım etmeli. İç huzuruna ermenin yolunun başka insanları mutlu etmekten geçtiğini unutmamalı. En azından denemeli.

 

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Ersan Salihoğlu | 15.01.2023 12:55
İlginiz için çok teşekkür ediyoruz.