İnsanoğlu işte! Güzel olan ne varsa insana has kılınmışken insan neden yanlış olanı tercih ederki.
Bütün kâinatı insanın ihtiyaçlarına vermişken emrine amade kılmışken insan neden azgınlığı ve taşkınlığı tercih ederki?
Havayı, suyu, toprağı ve birçok şeyi bütün insanları ortak kullanması için yaratmışken insan neden hepsi benim olsun mantığı ile hareket eder ki?
Bir insan kendi menfaati için neden bir başkasını öldürür veya canına malına kast edebilir ki? İnsan hiç sonunu düşünmez mi ki?
Son yıllarda bu kadar sorunun cevabını, insanı yaratan ve insan için kâinatı yaratan sonra da yarattıklarını insanların emrine sunan yüce yaratıcı olan Allah görmüyor mu ki?
İnsanın yaptıklarını bilmiyormu ki?
Elbette görüyor ve biliyor, bu kadar azgınlığın ve güçlünün zayıfı ezdiği bir zamanı.
Hiç insan düşünmezmi ki son zamanlarda başımıza gelen felaketlerin neden bu kadar arttığını?
Bütün dünya Corona virüs hastalığı ile mücadele ederken hala kan döken zihniyetler devam ediyor.
Savaşlar devam ediyor. Sömürü devam ediyor. Kamplaşma, kutuplaşma, etnik ayrımcılık, zengin fakir aytımcılığı, ahlak ve maneviyat çökmesi, riyakar inanç sistemi devam ediyor.
Ahlak ve adaletin önce geleceği bir anlayış ile bütün sistemi güncellememiz gerekiyor.
Gerek siyasette, gerek ticarette, gerek sosyal yaşam ve beşeri ilişkilerde toplumun her alanında bu değerlere dönüş olmaz ise gelecekte kendi ellerimiz ile hazırlayacağımız bir sona doğru gidiyoruz.
Kim hangi partiden, kim hangi cemaatten, kim hangi ırktan kim bizden kim bizden değil düşüncesini ortadan kaldırıp birlikte yaşayacağımız ve adil paylaşımın olduğu bir yaşam tarzı sergilemek Allah'ın istediği bir beşeri düzendir.
Bunun aksini düşünmek bütün toplumları hep kavgaya sürüklemiştir. Bu nedenle de ne kavga nede göz yaşı son bulmuştur.
Başımıza gelecek felaketlerin alt yapısını malaesef biz insanlar hazırlıyoruz.
Allah kimseye zulmetmez ve hiçbir kimseye bela yazmaz. Bu güne kadar yaşadığımız hayatın bir muhasebesini artık yapmak zorundayız.
