metrika yandex
  • $32.36
  • 34.65
  • GA17500
Düşünce

Müslüman Entelektüelin Sorumluluğu

ABDULAZİZ TANTİK
27.06.2023

 

Kurban Bayramı tebriği niyetine…

İçinde var olduğumuz ve yaşadığımız dünyanın neye tekabül ettiği konusunda müslüman entelektüelin tefekkür etmesi kaçınılmaz bir sorumluluktur. Türkiye özelinde altmış yılı geçen bir tarihsel dilim açısından durumun neye tekabül ettiği konusunda da bir geçmiş eleştirisi şarttır. İçinde var olduğumuz dünyamızın eksikleri ve zaaflarının dayandığı noktaların tespiti ve bunun çözümüne dair görüşlerin ortak akla yönelik dile getirilmesi de bir başka elzem sorumluluğu işaret eder.

Altmış yılın sonunda gelinen noktada son yirmi bir yılın iktidar olma zemini de dahil Müslümanların kendilerine ait ve kendilerini ait hissedecekleri bir zemine ulaşmamaları üzerinde durulması gereken bir noktayı ifade eder. Kurumsallaşmaların, zorunlu olarak mevcudu dikkate alan yaklaşımı içinde kendi olmaktan çıktığı bir zeminde Müslümanların dayanak olarak kullanabilecekleri bir istinatgâhlarının olmadığını belirlemekte yarar var. Kendimizi kandırmamızın bir karşılığı yoktur. Müslüman entelektüellerin batılı etki altında bilim, felsefe ve akıl vurguları, onları daha müslüman kılmaktan öte, Müslümanlığın tarihsel yaşamına yönelik eleştirel tutumu gündemleştirerek Müslümanlardan Müslümanlığın eleştirisine geçişi kolaylaştırmaktadır.

İktidar zaten belirli bir yozlaşmayı içermektedir. Ama iktidara gelme adına batılı modern epistemenin ürettiği kültürel siyasal kodlarla birlikte var olma deneyimi, ahlaki zeminde de müslüman ahlakından uzaklaştırdığını tecrübe ile gözlemleyebilmekteyiz. Kurumsallaşmalarda benzer bir durumu yaşamaya devam ederek kendi zaaflarını içlerinde taşımaya devam ediyorlar. Müslüman olmanın keyfiyeti ile modern batılı birey olmanın keyfiyeti arasındaki derin fark görülemediği gibi ikisi arasındaki derin ayrımı da düşünmekten uzak düşülmektedir. Düşünce diye kabul edilen şeylerin, Müslümanlara dayatılan entelektüel gevezeliğin ötesine geçilememektedir.

Temel soru: müslüman olmanın keyfiyeti ve bu keyfiyeti yaşayabileceğimiz yaşamın zemininin keyfiyeti nedir? Bu zemini oluşturacak müslümanca düşünce ve bu düşüncenin üzerine bina edileceği usul/yöntemin neliği kadar, gelenek ile sağlıklı bir ilişki kurmanın imkânı nedir? Tarihten kopukluğun müslüman ahlakını zaafa uğratan bir yönünün varlığı ise artık çok bilinen bir olgu olarak önümüzde durmaktadır.

Modern düşüncenin epistemik yöntemi ile müslüman düşüncenin epistemik yöntemi arasındaki farkı görmeden müslümanca düşünmenin neliği konusunda bir kafa karışıklığının olması kaçınılmaz görülmektedir. Müslümanların, içinde yaşadıkları modern batılı kültürün ürettiği yaşam formunu olumlamaktan kaçınması, kendi yaşam formunu inşa edebilecek bir düşünce ve eylem zeminine olan ihtiyacın varlığını önce kabul etmek, sonra bu zemini kuracak bir iradeye sahip çıkmanın lüzumunu görmek esasa taalluk eder.

Korkmadan entelektüel bir hesaplaşma şarttır. Mevcut içinde yaşamak ile mevcudu değişime uğratacak bir yaşamı öne çıkarmak arasındaki farktır ki Müslümanlığın neliğini açığa çıkartacak olan… Mevcudun Müslümanlıkla bir ilişkisinin olmadığını, mevcudun içinde olduğumuz içinde Müslümanlığımızdan geri dönmemiz gerekmediğini, bilakis Müslümanlığımızı bu mevcudun içinde ama mevcuda dayanmadan yürütmeye çalışmanın hem pratik ve hem de entelektüel zeminini bulmak sorumluluğunu yerine getirmenin cehdi içinde olmalıdır müslüman entelektüel…

Reel durumu içselleştiren her entelektüel yaklaşım, Müslümanlıktan biraz daha uzaklaşmaktan öte bir işe yaramamaktadır. Hacc, her şeyin geride bırakıldığı bir bayramın İlahi inayet ile taçlanması ve affedilmenin imkânlarını çoğaltan bir boyuta işaret eder. Kurban ise ilahi yakınlığı sağlayan bir zemini gösterir. İlahi rızaya yakınlığın sürekliliğe erişebilmesi için anlık rıza bulma arayışlarından sürekliliği sağlayacak rızaya erişebilecek bir müslüman ahlakına gereksinim vardır. Müslüman fert ile modern birey arasındaki ayrımı derinleştirerek kendimizi korumaya almalıyız.

Ben müslüman bir ferdim diyen bir idrake ve bu idraki şuur ile besleyen bir müslümanca düşünceye olan ihtiyaç her zamankinden daha fazla bir ihtiyacı belirgin kılar…

Mübarek Kurban bayramınızı kutlarken ümmetin dirilişine vesile olmasını temenni ederim. Kurban şuuru ile ümmetin dirilişini besleyecek bir entelektüel zemini kurma arayışının temellendirilmesi vesilesi ile huzur ve itminan diliyorum…

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş