metrika yandex
  • $32.3
  • 34.78
  • GA17500

Haberler / Dosya Haber

MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİL..-Abdullah Deniz

09.04.2021

Vasat insanlardır geneli, bazıları vasatın da altındadır ya..

Dar çevrelerinin dışında pek tanınan insanlardan da değiller.

Meslekleri itibariyle yerel ya da ulusal düzeyde bir üne de sahip değillerdir. İyi kötü bir diplomaları vardır işte.

Hoş, bir kısmı sonradan da olsa açık-uzaktan ön lisans veya lisans düzeyinde eğitimlerini tamamlamışlardır nihayetinde.

Gerçek şu ki kendi başlarına kalsalar üç koyunu bile güdemezler aslında. Allah’tan memur olmayı bir şekilde başarabilmişlerdir.

İçlerinden bazıları çevrelerinde sevilen iyi insanlar olarak bilinirler yine de.

Çok az bir kısmının yolu hayır/hasenat işleriyle uğraşan dernek ve vakıflara düşmüştür hasbelkader.

Bir partinin veya cemaatin gönüllü taraftarı olmuşlardır öğrencilik yıllarında.

Hani şu afiş asma hikayeleri var ya. Alanıyla ilgili yüksek lisans,doktora ya da derleme bir-iki kitap yazanı da çıkmıştır.

Resmî dairede, Okulda, Çarşı pazarda,Camii de, Kitapçıda, Vakıf-Dernek ve Mahallede karşılaştığın, konuştuğun insanlarımızdır bunlar.

Bizim mahallenin çocuklarıdır,  arkadaşlarımızdır...

Buraya kadar her şey normal, olması gerektiği gibi yani.

Lakin hayatın bir cilvesi olarak hasbelkader ne zaman bu arkadaşlardan biri üst makamlara atansa veya seçilse işte o zaman kıyameti kopmuş oluyor.

Sonra ne oluyor?

Kariyer basamaklarında yükselmek için açılan hiç bir yazılı sınavda başarı gösteremeyen, üstelik liyakat sahibi de olmayan ama bir referans ya da yakın akraba nüfuzunu kullanarak bu makamlara gelenlerin bütün o geçmiş bilindik iyi hallerinden hiç eser kalmıyor.

Layık olmadıkları bu koltuklara oturunca bütün ülkeyi kendilerinin yönettikleri zehabına kapılıyorlar.

Bırakın hizmetle mükellef oldukları kurumlarına, çevrelerine, arkadaşlarına hatta ailelerine bile yabancılaşıyorlar.

Liyakatsizliklerini güya Sadakatle kamufle etmeye çalışmıyorlar mı birde. Zaten ne olduysa liyakatin yanına sadakati üstünkörü pervasızca yamamaktan oldu.

Oysa maiyetinde çalışanlara çevresine ve ailesine sadık olmayanların devlete sadakati ne kadar inandırıcı olur.

Mahkeme kadıya mülk olmaz, kavli gereği bu arkadaşlardan bazıları makamdan düşürülünce sudan çıkmış balığa dönüyorlar.

Yıllar önce yakın bir arkadaşımın bulunduğu makamdan ayrılmak zorunda kaldığında, elindeki cep telefonu bana göstererek; ”Biliyor musun,yirmi gün oldu kimse beni bu numaradan henüz aramadı” deyince; vatandaşın sorunlarının çözümü için, kamu yönetimi olan makamından dolayı aradıklarını, yoksa kara kaşı, kara gözü için aramadıklarını hatırlatmıştım.

Yine de o hüzünlü sözleri uzun zaman geçmesine rağmen aklımdan hiç çıkmadı nedense?

Yorum Ekle
Yorumlar (11)
Mustafa Ali Aslan | 14.10.2022 17:51
İslam dan bahseden arkadaş esas senin gibi tipler yüzünden insanlar İslam dan kaçıyor.Kurana göre şuanda sen ölmüş kardeşinin etini yiyorsun hemde hiç tiksinmeden.Hatta o kadar hoşuna gitmiş olmalıki,yemeye devam ediyorsun. Madem çok iyi tanıyorsun arkadaşı kendisini uyarabilirsin.Kardeşliğin gereği budur,kalkıp arkasından çekiştirmek değil.Sözlerinizde samimi iseniz açık kimliğinizi belirtırsiniz,takma adlarla klavye kahramanlığı yapmazsınız.Sen onu görüyorsun fakat o seni görmüyor.Adil bir tartışmamı bu? ,,,şimdi fırsat geçti ele Çağırtayım onu hele Utandırayım sözüyle Gelip seyretsin gözüyle Samur kürkümü tuğumu Görsün adam olduğumu diyen vezir bozuntusuyla; Sana vezir olamazsın demedim . Adam olamazsın,dedim. diyen babanın hikayesi. Güzel ve isabetli bir yazı olmuş.Sen af yolunu seç,cahillerle karşılaştığın zaman,selam olsun size de.Yazılarına devam et sevgili kardeşim.
Murat | 15.09.2022 07:23
Abdülillah beye kendinizi teminat gösteren arkadaş, bende çok iyi tanıyorum. Allah'ın ayetlerini kendi hevâ ve hevesine alet ettiğim iddianızı esefle karşıladım ve sizi Allaha havale ettim. Aklını kiraya verenlerden olmayın birine olan yakınlığınız sizi Adaletten alıkoymamalı. Özü ve sözü, söylediği ile yaşadığı, yazdığı ile uyguladığı bir olmayanlar yüzünden insanların İslam'dan kaçtığı gerçeğini görmeliyiz. İslam ile İnsanların arasına girmeye sebep olunmamalıdır. Bu kural geneldir ve hepimizi bağlar. Tanımadığınız insanları töhmet altında bırakmanızı ayrıca esefle karşıladım.
Serhad | 14.09.2022 20:09
Serkan ve Murat kardesimlerimizin yazara olan kinleri gözlerini belliki kör etmiş,şüphesiz içlerindeki kin ise daha büyüktür.Yazıyı dahi tam okumamislardir.Yiğidi öldür fakat hakkını yeme.Az çok bende Abdullah Bey i tanıyorum yöneticilik yaptığı zamanlara tanık oldum.Yöneticilik yaptığı dönemlere ait yazısına ters düşecek birşey gosterebilirmisiniz?Bir göreve pekâlâ talip olunabilir,bu onun illerde insanlara tepeden bakacağı,hor göreceği anlamına gelmez.Mahallede yöneticilik yaptığı zamanları bilirim,hakkı ayakta tutma ugruna, kendi arkadaslarinin,yakınlarınin isteklerini dahi geri çevirmiştir.Birde Allah in ayetlerini kendi heva ve hevesine alet etmeyin.Unutmayın O bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Murat | 14.09.2022 07:29
Serkan arkadaşın yaptığı yorumun aynısını yazacaktım lakin benden önce davranmış sağ olsun. Kendisinde aynı hata/yanlış olan kişinin başkasından aynı yanlış/hata sadır olduğunda eleştirmeye hakkı yok. İnsanlar birini eleştirirken bir aynaya bakmalı aynı şey bende de var mı diye? Beni yakinen tanıyanlar bu yazımı okurlar, eleştirdiğim/kınadığım eylemlerin en alasını bende yapmışım, yapmaktayım hatta belki de daha ilerisini. " Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz? " ayetini bilmemiş olamaz Abdullah bey.
MUAMMER DURMUŞ / KARTAL | 10.04.2021 17:02
Abdullah Deniz Kardeşim tebrik ederim. İçinde bulunduğumuz açmazlarımızı bu kadar güzel ve gerçekçi bir biçimde, bu kadar kısa ve yalın bir yazıda ancak bu kadar sade ifade edilebilirdi. Eleştiri yapmak zor zanaat hele bizim toplumumuzda. Zira doğru söyleyeni dokuz köyden kovalarlar bizde. Cesaret ve yiğitçe yazılmış bir yazı. Bir çok kendini bilmezin güç ve otoriteye şirinlik yapmaya can attığı bugünlerde sağduyu, ehliyet ve liyakat, hak, hakikat ve adalet için cesurca kaleme aldığın bu yazı tarihe not düşmektir aslında. Kutluyorum Seni. Zira bu yazının tam aksine popülist bir yazı yazmaya, güç ve otoriteye şirinlik yapmaya ve kendine rol devşirmeye de kaleminin gücü yeterdi. Ama Sen sana yakışanı tercih etmişsin, iyi de etmişsin. Bırak doğruları söylemeye ve dokuz köyden kovulmayı göze almaya devam edelim Hanifçe. Tarih soytarıları değil Soylu kişileri her zaman saygı ve minnet ile yazmış ve yazmaya devam edecektir. Kalemi yaratan Rabbim Kalemini bereketli kılsın. Allah'tan başka Galip yoktur.
Serkan | 10.04.2021 09:59
Topluma/İnsanlara yukarıdan bakmanın bir tezahürü gibi geldi bana. Bu güzel yazıyı kaleme alan muhteremin makam-mevki peşinde olmaması gerekirdi.Geldiği makam-mevki ve daha üst makamlara talebi olmuş mudur acaba? Bulunduğu makam ve talep ettiği mevkiler için kişiye veya partiye liyakatten öte sadakat yoluna başvurmamış mıdır acaba? Bu konuda kimse masum değildir, ama masum olmamasına rağmen ve eleştirilen eylemin en alasını kendisinde mevcut iken masummuş gibi görünmek bence adil değildir. Makamdan ayrılanların telefonlarının çalmadığı da bir gerçektir
Kadri Baysal | 10.04.2021 09:19
Maalesef sırf düşüncemizi beğenmedikleri için, her yere bunlardan doldurdular. Çamurdan olsun bizden olsun diye çeyrek asırı heba ettiler...
Kadri Baysal | 10.04.2021 09:18
Maalesef sırf düşüncemizi beğenmedikleri için, her yere bunlardan doldurdular. Çamurdan olsun bizden olsun diye çeyrek asırı heba ettiler...
Yiğit Eraslan | 10.04.2021 00:38
Hoş bir tespit olmuş. Sondaki telefon anısı da güzel. Muhtemeldir ki o yüksek makamdaki tanıdığınız o makamdayken yani sürekli arandığı dönemde de insanların telefonuna çıkmamış, sorunlarını çözmemiş, insanlara yardımcı olmamıştır... Liyakat.... Ama bunlar da bizim oy verdiklerimiz döneminde oluyor,üzüldüğümüz durum bu adlında...
HASAN KARAN | 09.04.2021 22:53
Bir gerçek ancak bu kadar sade ve yalın anlatılır. Makam ve mevki ile kişilik bulanlar iyi ezberlesin ki ilerde çok üzülmezler.
M.salih yeşilmen | 09.04.2021 22:11
Yazının yarısına varmadan hüzünlenmeye başladım.yazının sonunda hüznüm arttı. Yüreğine sağlık abi