metrika yandex
  • $32.19
  • 34.99
  • GA17650

Haberler / Yorum - Analiz

ELEŞTİRİ ÖLÇÜTÜ / Kadir ÇİÇEK

03.04.2022

İnsanlar farklı düşünce ve anlayışlara sahiptir. Farklılık, ortaya daha kaliteli olanın çıkması için bir fırsat iken; ne yazık ki genel anlayış itibariyle karşıdaki düşünceyi sindirme ve kendi fikrini galip getirme arzusuna dönüşen çatışma ruh halini doğurabilmektedir.

Farklılığın birden fazla düşünce neticesinde, ortaya kayda değer sonuçlar vermesi, eleştiriye tahammül gösterebilmekle orantılıdır. Eleştiriye açık olmak, bir anlamda gelişime meyilli olmak ile eş anlamlıdır. Değişim, eleştiri dünyasında anlam vurgularını yakalamak ile mümkündür. Gelişmek, pozitif anlamda değişmek, eleştiri kapılarını açık bırakmak demektir.

"Ben"den "biz"e doğru ilerleme gösteren insanın, eleştiri cümlelerinden bir değişim ve gelişim grafiği çizmesi muhtemeldir. Yani sadece kendisinin varlığını otoriter kılmaya çalışan insanın, eleştiri dünyasına adapte olması imkansızdır. Ötekinin varlığını kabul etmek, "ben" dünyasından göç etmektir.

Eleştiriyi saldırı formatında kullananların toplum nezdinde sesleri çok fazla çıkmasına karşın; ürettiği fikirler noktasında pasifliği rahatça gözlemlenebilir boyuttadır. Dilleriyle saldıranlar, bedenleriyle tahrip etmeye müsait insanlardır. Onların dünyasında farklılık, bir anlamda itaat bekledikleri bir dünyada hayal kırıklığına uğramak demektir. Onların dünyasında galip gelmek, sesi söze galip getirmekle gerçekleşir.

İdeal eleştiri, doğruyu bulma ve hakikate ulaşma amacı taşırken; düşüncesini dayatma ve galip gelme amacı güden eleştiri, eleştiri değil saldırıdır. Egosunu tatmin etme kavgasıdır.

Eleştiri, ahlakî eylemi etkin kılma amacıyla onu dile yansıtma yöntemidir. Kaliteyi sıradanlıktan ayıran bir elektir. Yanlışların tecrübesi üzerinden doğruya ulaşmanın projelerini çizenlerin, öncü şahsiyetler olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Yanlışlara veda etme adımı eleştiri ile atılabilir. Bu adımı attıktan sonra doğruya bir adım daha yaklaşma fırsatı doğabilecektir. Bu anlamda eleştiriye, doğru yolun yönünü gösteren bir işaret olarak bakılabilir. Doğruların çokluğu, yanlışlara savaş açmak ve onların karşısında dik durmakla mümkündür. Yanlışın farkına varmak için öncelikle eleştiriye tahammül etmek gerekir. Doğruları çok olanların, eleştiriye açık fikirleri de çok olur. Doğruları çok olanların, eleştiri oklarına gösterdikleri kaliteli duruşları da çok olur.Doğruları sağlam olanların eleştiri yükünü kaldırmaları kolay olur. İnsan, doğrulara ancak yanlışların farkındalığını önemli ölçüde hissederek ulaşabilir.

İnsanın savunduğu ve sahiplendiği düşünceler eleştiriye uğradığında çoğu zaman bunu saldırı olarak telakki etmektedir. Aslında eleştiriyi saldırı aracı olarak kullanan zihniyetlerin oranı da az değil; ancak en katı eleştiri bile karşısında kaynağı ve içeriği sağlam bir fikir veya kararlı bir duruş gördüğünde yıkılmaya mahkum olur. Fikirlerin saldırıya uğraması, kişiye onları hakaret dili ile savunma hakkı vermemelidir. İnsan, sahiplendiklerini/değerlerini durgun fikirlerle ve fanatiklik kokan bir dil ile değil; üretken dil ve etkin fikirlerle savunmalıdır. Hakaret, yılgınlığın ve çaresizliğin arkadaşıdır. Hakaret en basit anlamıyla, çürük fikirlerin mensubu olmanın göstergesidir. Eleştiri kültürleri olmayanların başvuru merkezleri hakaret dilleridir.

Üslup, bir insanın toplumdaki kişiliği ve kimliğinin göstergesidir. Yöneltilen eleştiriye cevap verme yöntemi, onun hangi temeller üzerine yükseldiğini gösterdiği için üslup, insanın savunduğu fikirlerinin aynasıdır denilebilir. Üslupla gönüller fethedildiği gibi hayal kırıklıkları da doğabilir. Kelimelerimizi terbiyeyle süsleyebildiğimiz oranda etkili söylemler ortaya koyabiliriz.

İdeolojik saplantısı kendisini teslim alan insanlar, başkalarının söylediklerini neredeyse duymuyor. Çünkü onun dünyasında dinleme adına bir şey yoktur. Ötekini dinleme erdemini ortaya koymanın, kimliğin inşasında önemli rol oynadığını unutmamak gerekir. Dinlemesini bilmeyenlerin, söyledikleri, ortaya bir fikir koymayı değil, zihninde ötekilestirdiği fikirleri yok etmeyi amaçlar. Dinleme becerisi olmayanlar, sabır denilen eğitimden yoksunluktan ötürü fikirlerini besleyememe hüsranını taşıyanlardır. En kaliteli fikirler, en çok beslenen fikirlerdir. Beslenen fikirler, eleştiri karşısında direnç gösterebilirler.

Eleştiriye kapalılık, adalet vurgularımıza balta vurur. Adaletin inşası, var olandan en güzelini ayağa kaldırmak ve onu galip getirmek ile gerçekleşebilir. Bu da ancak eleştiri sürecinden sonra olabilir. Yapılan tüm eleştirileri ciddiye almak, hakikati yanlıştan ayırt etmede temel noktadır. Adaletin temel tonu, yanlışların barındığı yöne dönebilme erdemliliği gösterebilme ve bu yanlışlar üzerinde durarak doğrular ortaya koyabilme iradesidir.

Bir toplum, yanlışlarını başkalarının yaptığı yanlışların varlığıyla savunuyorsa, o toplumun çürüme sürecine girdiği ve üretkenliğinin bitme noktasına geldiği söylenebilir. Kendisine yöneltilen eleştirilere, ötekinin yanlışlarını anlatarak cevap vermesi, kendi doğrularının bittiğinin göstergesidir.

Zorluktan esenliğe çıkmanın yolu, insanın yanlışlarını putlaştırmaması ve taassuplarına esir düşmemesi ile mümkündür. Farklı dünyaların ve bu farklı dünyaların içindeki anlamın yakalanabilmesi, insanın kendi doğrularını hakikatin tek ölçütü olarak görmemesinde yatar. Taassuptan kurtuluş, farklılığa anlayış göstermekle gerçekleşir.

Eleştirinin diğer boyutu da olumsuz durumlara odaklanma saplantısıdır. Bu tür bir eleştiri, var olanı görmez, olmayana odaklanır. Var olmayanın azlığına odaklanması, onu var olanın fazlalığını görmesine engel olmaktadır. Bir durumdaki eksiklik, artılara göre ne kadar az olursa olsun o, büyük emekle meydana gelen artıları görmez. Gördüğü şey sadece eksikliklerdir. İşin gerçeği, eksikliklere odaklanan bir zihin, bir toplumun çöküş dönemi gibi gerilemeye meyillidir.

Eleştiriyi noksanlık aynası gibi kullanan insanların toplum nezdinde değerleri diplerdedir. Mükemmellik beklentisi, ortaya güzelliğin çıkmasının önünde engeldir. Tıpkı bir bahçedeki binlerce çiçeğin içinden en güzelini bulma uğraşı nedeniyle çiçeğin kokusundan kendisini mahrum bırakmak gibi... Kusur arayan, mükemmel değilse attığı adımların esiri olur. Adımları onun için adeta yabancı olur. Yabancı ve üstelik gaddar...

İnsanın tefekkür yönü, eleştiri yönüyle paralel seyreder. İçe dönük bir özeleştiri, sağlam bilinç, temiz kalp ve aktif bir akıl ile yapılacak anlamlı tefekkür ile yönünü hakikate çevirebilir. Ve her eleştiri, bu yolda yeni bir sayfa açmak için büyük bir fırsattır.

Eleştiriye, insana duyarlılık, geriye dönük düşünme, daha ilerisi ve daha iyisi için fırsat kapılarını açabileceği imkan gözüyle bakmak, insanın hayatını da anlamlı hale getirecektir.

Yorum Ekle
Yorumlar (4)
amedli | 06.04.2022 22:32
kalemine saglik hocam...
Kadir çiçek | 04.04.2022 04:55
Zaman ayırıp okuduğunuz için ben teşekkür ediyorum
Eymen | 03.04.2022 19:33
Her zaman oldugu gibi harika kaleminize saglık
Yılmaz çiçek | 03.04.2022 19:27
Kaleminize sağlık hocam okudum çok güzel yazı olmuş kendini hep haklı görenler için fikirlerini hep doğru bulanlar için adete damga vurmuş yazınız