Ankara Filistin Dayanışma Platformu: Açgözlülüğü Bırakın, İsrail'le Ticareti Kesin!

Filistin Dayanışma Platformu adına İMH yönetim kurulu üyesi Harun Özçelik tarafından yapılan basın açıklamasında, İsrail'in Gazze'deki saldırıları kınandı.

Ankara Filistin Dayanışma Platformunun çağrısıyla toplanan STK'lar işgalci İsrail’in dün sahur vakti un almaya giden Gazzelilere yönelik katliamını lanetledi..B vesileyle İsrail'le ticaretin durudurlması çağrısı yenilendi.

Açıklamada, Ramazan ayının kutsallığının altı çizilerek, bu dönemde dahi İsrail'in Müslümanlara yönelik saldırılarını sürdürdüğü vurgulandı.

Özçelik, terörist İsrail'in son altı aydır devam eden katliamlarını hatırlatarak, bu süreçte on binlerce masum insanın hayatını kaybettiğini ve bunların çoğunun çocuk ve kadın olduğunu belirtti.

Açıklamada, İsrail'in vahşetinin sadece Müslümanların suskunluğundan değil, aynı zamanda uluslararası toplumun sessizliği ve hatta bazı devletlerin desteğiyle cesaretlendiği ifade edildi.

ABD'nin İsrail'e verdiği destek ve Batılı devletlerin sessizliğine dikkat çekilerek, bu ülkelerin de sorumluluk altına alınması gerektiği vurgulandı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin de somut adımlar atmaya çağrıldığı açıklamada, İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi ve ticaretin durdurulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, Müslümanların dayanışma çağrısına vurgu yapılarak, Gazze'deki masum halkın yardım beklediği, bu yardımların Ramazan ayında artırılması gerektiği ifade edildi.

Filistin Dayanışma Platformu adına yapılan bu sert açıklama, İsrail'in Müslümanlara yönelik saldırılarını kınayan ve uluslararası toplumu sorumluluk almaya çağıran önemli bir ses olarak yankı buldu.

Basın açıklamasına ilişkin metin aşağıda verilmiştir:

Bismillahirrahmanirrahim.

Kıymetli Müslümanlar Ramazanınız mübarek olsun. Kuran ayı olan Ramazan bizleri günahlarımızdan arındırsın. Bizi felaha ulaştırsın.

Bizler burada Ramazanı en rahat şekilde karşılarken yeryüzünün birçok yerinde milyonlarca Müslüman açlık, sefalet ve gözyaşı içinde Ramazanla buluştu.

Gazze ise yine bombalarla Ramazanı karşıladı.

 Terörist israil 6 aydır katliamlarına devam ediyor. Müslümanların hiçbir kutsalına saygı göstermeyen Yahudiler Ramazanda da katliamlarını sürdürüyor. Bu gece Biz sahura kalktığımızda Gazze’deki kardeşlerimiz yine bir katliama maruz kalmışlardı.

Terörist israil un alabilmek için toplanmış masum insanlara yine bombalar ve kurşunlarla saldırdı. Nuseyrat kampında yardım bekleyen insanlara ölüm yağdı.

Terörist israil bu sahur vakti yine onlarca Müslümanı katletti.

Hiçbir kutsal tanımayan, hiçbir sınırı olmayan, hiçbir değere hürmeti olmayan terörist israil çocuk, kadın, yaşlı demeden katletmeyi sürdürüyor.

7 Ekimden bu yana 32.000 masum insan katledildi. Katledilen bu insanların yüzde yetmişi çocuk ve kadın.

Binlerce cenaze enkaz altında bekliyor.

Tarihin hiçbir döneminde tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka böyle bir vahşet yaşanmadı. Tüm dünya hergün parçalanmış çocuk bedenlerini izliyor.

Peki Terörist israil bu kadar vahşeti yapma cesaretini nereden alıyor.

Hepimiz biliyoruz ki İslam dünyasının suskunluğundan alıyor.

Güya iki milyar

Müslüman var dünyada. On milyonluk terörist siyonist Yahudi bütün Müslümanları esir almış. İslam dünyasının acziyeti ve başındaki bir kısım uşaklar israili daha da şımartıyor.

İçimizdeki bazı beyinsizler üç kuruşluk dünya menfaati için hala terörist israile mal satmaya devam ediyor. Dünya menfaati için yaptıkları alışveriş ahirette cehennem ateşi olarak karşılarına çıkacaktır.

Hala içimizde israil ve destekçilerinin mallarını alanlar var. Üç kuruşluk yiyecek, içecekle, deterjanla mı israil yıkılacak diyen gafiller var. İsrail yıkılmasa da senin izzetin yıkılıyor be gafil.

Onbinlerce canın katledilmesine rağmen, Gazze’nin baştan başa yok edilmesine rağmen İslam dünyasında hala susan yöneticiler var. Bu katliamlar karşısında artık sözünde bir anlamı kalmadı bu vakitten sonra.

İslam dünyasındaki bu acziyet artık kabul edilemez.

Terörist Siyonist israili bu vahşeti umarsızca yapmaya sevkeden ikinci neden ise İslam alemi dışındaki devletlerin sessizliği, hatta desteğidir.

ABD israililin terörist kardeşidir.

İngiltere, Almanya başta olmak üzere batılı devletlerin neredeyse tamamı bu vahşetin ortağıdır. Katliamın ilk günlerinde bu devletler destek için israile koşmuştur ve bu destekleri devam etmektedir. İsrail terörü dünyanın bu sessizliğinde devam etmektedir. Lahey’de yargılama sürecine bu devletler eklenmelidir.

İsrail terörüne karşı çıkan başta Güney Afrika olmak üzere Venezüella, İspanya, İrlanda gibi ülkeleri ve batılı halkları da tarih unutmayacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de artık somut adımlar atmasını bekliyoruz. İsraille diplomatik ilişkiler kesilmelidir. Ticaret kesilmelidir. Dışıişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bahsettiği tek taraflı adımlar artık atılmalıdır.

Tarih her şeyi kaydetmektedir.

Gelecek nesillerin bu vahşeti anarken bizi ve ülkemizi yazacağı yeri biz belirleyeceğiz.

Son olarak siz değerli kardeşlerimize de şunu hatırlatmak istiyoruz.

Yöneticilerden bir şeyler isterken kendimizi masum görmeyelim.

Bizlere düşen en önemli görev mallarımızla kardeşlerimize destek olmaktır. Ramazan ayının rahmet ve bereketini Filistin’deki, Gazze’deki kardeşlerimizle paylaşalım. Gazze’de yiyecek bulamadığı için iftarını sadece suyla açan Müslümanlar var. Sahurunu suyla yapan Müslümanlar var. Tıpkı Rasullah'ın (as) dönemindeki gibi açlıktan karınlarına taş bağlayan Müslümanlar var. Tıpkı Hz. Ömer’in zamanındaki çocuklarına taş kaynatan analar var. Gazze malının tamamın İslama adayan Ebubekirler bekliyor, İslam ordusunu donatan Osmanlar bekliyor.

Tüm gücümüzle kardeşlerimizin yaralarını saralım. Zekâtlarımızı kırkta bir değil daha fazla verelim bu sene. İnfaklarımızı sadakalarımızı daha çok artıralım bu Ramazanda.

Gazze’ye yardımlar bir şekilde giriyor. Onlarca yardım kuruluşumuz Gazze’ye yardım ulaştırıyor.

Açıklamamıza son verirken şu mübarek Ramazan gününde Rabbimizden  Gazze’de, Doğu Türkistan’da ve tüm dünyadaki mazlum insanları felaha çıkarmasını niyaz ediyoruz.

Katılımınız için teşekkür ediyor sizleri Allaha emanet ediyoruz.