Zaliminin yanında saf tutmak

Evvelki gün telefonuma bir video geldi. Açtım baktım, Halk TV'de yapılmış bir programdan konuşmalar içeriyordu. Konuşan, başörtülü bir kadın, ekranın altında adı da yazıyor. Hanımefendi konuşmasının bir yerinde “İslam'da içki yasağı yoktur” diyor ve ardından ekliyordu: “Kur'an'da içki haramdır” diye bir ayet yoktur. Kur'an'da sadece üç haramdan bahsedilir; bunlar da, “kan, insan eti ve domuz etidir.” Hanımefendi konuşmasını şöyle tamamlıyordu: “Herkes her şeye haram demeye çok meraklı. Bugün Diyanet’te böyle yapıyor.”

Enteresandır, Türkiye’de din mevzubahis olunca herkes allame kesiliyor. İslam ile ilgisi olan da konuşuyor, olmayan da konuşuyor. İşin ehli de konuşuyor, ehli olmayan da konuşuyor. Üstelik ehli olmayan daha çok konuşuyor. Size bir garabetten daha bahsedeyim: Dinle imanla ilgisi olmayan insanlar daha çok konuşuyor.

Sonradan öğrendiğim kadarıyla bir dönem “Başkent Kadın Platformu” başkanlığı da yapan, “Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi” mezunu bir hanımefendi. Başı örtülü olduğu için 28 Şubat Süreci’nde darbecilerin zulmüne maruz kalmış. Ne hikmetse kendine zulmeden zihniyetin televizyonuna çıkmış, onların hoşuna gidecek sözler söylüyor.

Şimdi hanımefendinin içki hakkında verdiği hükmün doğru olup olmadığına yine onun referans verdiği Kur’an-ı Kerim’den bir bakalım.

Hanımefendinin sözünü ettiği ayeti kerimenin meali şöyledir: “Allah size leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur kalırsa, (başkasına) saldırmadan ve sınırı aşmadan (bunlardan) yemesinde bir günah yoktur. Muhakkak ki Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Bakara 173, Meal: Süleyman Ateş)

Dikkat ederseniz ayet-i kerimede insan etinden bahsedilmez. Leş’ten bahsedilir. Demek ki hanımefendi ayet-i kerimeyi yanlış biliyor, yada yanlış hatırlıyor. Ama, kendinden başka herkesin yanlışta olduğunu söylerken kendinden çok emin gözüküyor. İlahiyat tahsili almadığı halde Allah adına, İslam adına hüküm vermekte herhangi bir beis görmüyor. Ne diyelim “cahil cesur olur” demiş atalarımız.

İslam’da bir şeyin helal yada haram olduğuna dair ahkam sadece ayetler ile sabit olmaz. Mesela uyuşturucunun haram olduğuna dair bir ayet-i kerime yoktur. Bu mantık ile gidecek olursak “uyuşturucu kullanmak helaldir” diyebiliriz. Uyuşturucunun nice ocakları söndürdüğünü ve nice canları helak ettiğini bildiğimiz halde ayette geçmiyor diye “uyuşturucu helaldir” diyebilirmiyiz?

“Hanımefendi şu ayet-i kerimeyi hiç okudumu acaba?” diyesi geliyor insanın aklına: “Ey inananlar, şarap, kumar, dikili taşlar, şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide 90, Meal: Süleyman Ateş)

Şimdi bu, ayet-i kerime içkinin çok sıradan bir meşrubat olduğunumu ifade ediyor? “Şeytan işi pislik” ne demek acaba? Allahın şeytan işi pisliktir dediği bir meşrubatı kim gönül rahatlığı ile içebilirki? Hele, hele... Kur’an-ı Kerim, “Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır” dedikten sonra. (Fatır 6, Zuhruf 62, Yasin 60)

İslam hakkında konuşacaklara şu ayet-i kerimeyi hatırlatmak isterim: “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Şu helaldir, şu haramdır," demeyin, sonra Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise iflah olmazlar.” (Nahl 116, Meal: Süleyman Ateş)

Not: konuşmanın linki:  https://www.haber7.com/guncel/haber/3094166-halk-tvde-canli-yayininda-yeni-skandal-alkol-haram-degildir