metrika yandex
  • $32.57
  • 34.69
  • GA19020

Yıl 2020, Dünya İçimize Kaçtı Sayın Başkan!

MEHMET YAVUZ AY
26.08.2020

Yıl 2020, Dünya İçimize Kaçtı  Sayın Başkan!

biz ki, şehirlerin kenar mahalle çocukları anadolu’nun kavruk yüzleri
nesebi sahihken “Hiçbir kayda sığmayan”, “kayıt dışı birer can” olan
bizim de hayata dair özlemlerimiz, sevmeye sevilmeye
işe aşa eşe inandığı gibi yaşamaya denklemlerin etkisiz elemanı olmamaya
ihtiyacımız vardı…
yıl 2003’tü ve şair, gelişinizi
bitmek bilmeyen 28 Şubat soğuğunun erimeyen karlarından başını uzatan kardelenlere
selâm verir gibi dökmüştü dizelere

SITKI CANEY

Hayatı Özlüyoruz Sayın Başbakan
 

artık ne yalnızca bir şiiriz hiçbir kayda sığmayan
ne de gözyaşından bir nehir giderek buharlaşan
kayıt dışı birer can
karanlığa parçalanan uçsuz bucaksız birer mavi
son soluk son heyecan
ve birazdan buz tutacak kan
birazdan unutacak bu şiir de bizi
hayatı özlüyoruz sayın başbakan

görünmez kararmış bir yarayız sonsuza doğru kanayan
beynimizde boynumuzda karanlığın elleri
dizeler başına buyruk çığlıklar kaldı bize gayri safi milli hasıladan
başına buyruk çığlıklar çünkü yoktur şiirin generalleri
ne aşkın ve hakikatin sınırsızlığı ne de sonsuzluktaki insan
yok ve büyülü bir talanda yutuldu alınlarımızın terleri
hayatı özlüyoruz sayın başbakan

çağıran neydi çanakkale’de düşenleri
neydi büyük ve sonsuz gerçek gönülleri çıldırtan
ya şimdi ömrümüzü kurtlar sofrasında bölüşenleri
nedir böyle azdırtan
pusuda zaman ve ölümün bütün bileşenleri
hayatı özlüyoruz sayın başbakan

bilmiyoruz gecenin kaçı ve ne kadar var sabaha
bir yüzyıl ki her yanda o metal o dijital ejderha
ve çağdaş tanrıçalara kurban edilirken sevdalılar
kim neye muhalif kim aslında iktidar

bilmiyoruz ayağa kalkar mıyız bir daha
yüreğimizi çıkarıp ortaya koyacak kadar
yeniden kanımız deli deli akar mı
öper mi şiirleri şarkılar
bir yanımız çığlık çığlık yakarırken Allah’a
bir yanımız çığlık çığlık intihar

bilmiyoruz mevsim gerçekten bahar mı
alır mı atıldığımız boşluklardan bizi yeni bir rüzgar
bu şiir yüzünden borsa tavan yapar mı
sarsılır mı dengeler dibe vurur mu dolar

artık ne yalnızca bir kelebeğiz yağmurlarda ıslandıkça çırpınan
ne de çaresizce özgürlüğe el çırpan
yağmalanmış birer can
birer keder yığını
son fısıltı son isyan
ve birazdan buz tutacak kan
birazdan yutacak bu zindan bizi
hayatı özlüyoruz sayın başbakan

bilmiyoruz bir daha ki bakanlar kurulu toplantısında
hayatla buluşturabilir mi bizi yepyeni bir gündem
tutuşturabilir mi yeniden içimizde küllenen ateşleri
tutuşturabilir mi ruhumuzu yeniden gözlerimizdeki nem
uyanabilir miyiz uykulardan
doğrulup yıkıntılar arasından döner mi yeniden evine ülkem

o zaman belki yaşamak fışkırır tırnakla kazdığımız kuyulardan
karışır sımsıcak kanıyla hayat belki yeni bir güne
karışır birbirine ruhlarımız tek yürek tek can
yepyeni bir şiir okunur bütün yasaların üstüne
artık aşktır özgürlüktür inançtır ayaklanan
artık ne kanımızda buz
ne karanlıkta yolumuz
hayat oluruz sayın başbakan

                                                         2003 / Ankara

varlık mıydı sadece istediklerimiz
özlemlerimiz tutkulu şehvetlere mi dönüştü
para pul makam mansıb yangında ilk kurtarılacak listesinde miydi
sınanmadığımız günahların masumu olmadığımızı mı açık etti gelişiniz
şüphesiz tek sorumlu siz değilsiniz
“beynimizde boynumuzda karanlığın elleri”
şairlerimiz de sustu şiir nöbeti tutmayı bıraktı generaller
alın terinin yanında durmaz oldu talanın yeni ortakları
dünya kaçmış içimize!

şimdi çanakkale ruhu
reklâmların yürüyüşlerin şölenlerin arasında hayatımıza yön vermiyor
oysa
“çağıran neydi çanakkale’de düşenleri”
nedir bizim adımız kimiz biz?
“ömrümüzü kurtlar sofrasında bölüşenleri”
baş tacı yapmak mıdır aslî görevimiz?
emperyalistlerin ilkelerini amentü kabul etmek mi ?

her şey karışık
kalpler zihinler kelimeler kavramlar
bir kaos selinin ortasındayız
“çağdaş tanrıçalar”a kurban edilirken insanlığımız imanımız
“kim neye muhalif kim aslında iktidar”

hazır reçeteler midir bizi ayağa kaldıracak olan
bizi güçsüz kılan
esas duruş bozukluğu mudur
içimize kaçmış hayatın yan etkisi  baş dönmeleri midir
ahde vefasızlığımız mıdır
evet bir yanımız Allah’a bir yanımız şeytana dönük

hayatı yağmalamaya çıktık gözümüzü aldı servet ışıltıları
dünya yuttu hepimizi
korkuyoruz ölümden ve dünyayı kaybetmekten

Sayın Başkan

Çok bilinmeyenli denilen hayatın/ülkenin yükü omuzlarınızda. Sorumluluğunuz büyük. Varlığınız hepimiz için turnusol kağıdı gibi. Sevinçte ve kederde kenetlenemeyen bir ülkeyiz. Öyle parsellemişler bizi. Hayat kısa hesap zor vebal büyük. Şahsınız ve çevrenizle yepyeni şeyler yapabilirsiniz: Gülümseyin. Diliniz sevgi dili olsun. Aliya İzzetbegoviç’in tavsiye ettiği gibi eleştiriden rahatsız olmayınız. Yanlışlarınızın, eksikliklerinizin, yetersizliklerinizin olabileceğini düşününüz. Bu zaaf değil bilakis erdem ve olgunluktur. Size sunulan raporları farklı kaynaklarla test ediniz. Ekibiniz, her şeyin iyi gittiğini söylüyorsa tedirgin olmalısınız. Sizi ikaz edecek danışmanlar istihdam ediniz. Yaptıklarınızı tekrar tekrar söylemenizin tepki doğurduğunu biliniz. Toplumdaki yolsuzluk kanaati oranı maalesef çok yüksek. Kalbiniz ve diliniz birbirine yakın ve uyumlu iken, birkaç yıl oluyor bu özelliğiniz kaybolmuş durumda. Gerçek manada istişareye açık olmalısınız. Yüz eskimesinin bir olgu olduğunu unutmayınız. Savunma sanayisinde atılan güzel adımlar gibi aykırı/güzel işler yapabilirsiniz. Diplomalı işsizler ordusu her geçen gün büyüyor. Zengin daha zengin, bedel ödeyenler hep fakirler oluyor. Maddi şeylerin ötesinde manevî olarak toplum uçuruma gitmiş vaziyette. Anketler inançsız kitlelerin % 14 lere dayandığını söylüyor. Uyuşturucu yaşı 13’e indi. Televizyon dizileri, filmler ve internet sitelerindeki pornografi akla hayale gelmeyecek boyutlarda. Geliniz ilk iktidar yıllarınızın AK Partisi olunuz. Herkesi olduğu gibi kabul ediniz. Selçuklu modeli de böyleydi sanırım. Başta Kürtler olmak üzere etnik ve mezhebî farklılığı olan vatandaşlarımızın aidiyet duygularını pekiştirir ve meşru isteklerini karşılarsanız, tarihte iz bırakırsınız. PYD’yi bile Amerika ya da Rusya’nın kucağına itmemelisiniz.  İktidarda muhalif dili kullanma esnekliğini yitirdiniz. Ulusçu bir dil kullanmaya başladınız. Tevazu ile birleşmiş bir gönül dili düşmanlıkları azaltacaktır. İnsanın, insan olarak kalabileceği ortamlar o denli azaldı ki. Maddî gelişmeler manevî sefaleti azaltmak bir yana sapkınlığı, şükürsüzlüğü, dünyevileşmeyi, mutsuzluğu arttırdı.


26.08.2020, Kardelen/Ankara

Mehmet Yavuz AY
 

Yorum Ekle
Yorumlar (14)
Metin Artut | 30.08.2020 21:04
Yüreğinize sağlık...
Hasan | 28.08.2020 13:30
Ne güzel özetlemişsiniz
Arif yazıcı | 28.08.2020 08:29
Dikkatimi çekti ne zaman toplumun duygu ve düşünceleri aktarıldığında yorumlar artıyor.. İnşallah bu mesajınız yerine ulaşır. Etrafı bizans surlarıyla çevrilmiş bir Ayasof\'ya ulaşmak imkanı varmıdır acaba.
Abdullah Aydın | 27.08.2020 00:56
İnşallah hayırlara vesile olur, kaleminize sağlık. Teşekkürler.
Hidayet ÇELİK | 26.08.2020 22:16
Uyarı çok yerinde. Ama uyarının yararlı olması için uyarıya ve eleştiriye açık olmak gerekir... Bu mevcut mu...? Maalesef... Ama siz üzerinize düşeni yapmışsınız. Teşekkür ediyorum... Selamlar
Mustafa Akyol | 26.08.2020 13:23
Güzel ince ve de dokunaklı bir uyarı yazısı olmuş. Bunu şiirle de süsleyince çok daha da güzel olmuş. Kalemine sağlık.
Mahmut AY | 26.08.2020 12:43
Teşekkürler
M Ali ÇOBAN | 26.08.2020 12:13
Kıymetli Ağabeyim, Demek ki, 2003\'ten bu güne ortalama olarak çok değişen bir şey olmamış. Yazının sonunu bakmadan bugün yazılmış gibi okudum ve taşlar yerine oturdu. İstifade etmeye devam ediyoruz. Teşekkür ediyorum.
Hakkı kino | 26.08.2020 11:08
Yüreğine sağlık ağabey dua ve hürmetlerimle,,,
Sami ÖZ | 26.08.2020 10:53
Mevcut olan bu şekilde devam ettiği taktirde alternatifi için umitvar olamadığımız bu yönetimin tamamen gerçek olan zaaflarını ve yanlışlarını yapıcı bir eleştiri ile artarak yoğun bir şekilde zat-ı muhteremlerine ulaştırılması ve bilgilendirilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde yakın bir zamanda yaşanacak olan büyük kaoslara hazır olmalıyız. Teşekkür ediyorum, eline ve yüreğine sağlık üstadım.
Hanefi Terzi | 26.08.2020 10:29
Çok haklı bir eleştiri. Bu hale geişimiz eşyanın doğasından mı acaba? Ben başkanın etrafındaki sülüklere bakıyorum. Hepsi kanını emmek için sırtına yapışmış ve kanını emiyor. Adeta Süleyman Peygamber\'in asasını kemiren kurtlar misali. Allah sonunu ve sonumuzu hayreylesin inşallah!
Mehmet Şakır Karataş | 26.08.2020 10:05
Umudunu kaybetmiş birine, umut oldunuz.yüreğinize sağlık, Allah razı olsun
Hüseyin Çolak | 26.08.2020 06:00
Dost acı söyler inşallah kaleminiz diliniz bir uyanışın vesilesi olur
Mehmet Yıldız | 26.08.2020 04:55
Eline,kalemine,yüreğine sağlık. Selam ve dua ile.