küçük bir kamyonetle yük taşır ve taşıdığı yükü ilgili yere kadar da çıkarırdı.
dört kişinin tutarak taşımada zorlandığı eşyayı bir başına omuzladığı gibi
2 kat yukarıya yardım almadan taşıdığına şahit olunca
"sen nasıl bi adamsın yahu!" demiş,
hemen bir sandalye atmış altına ,bir şeyler ikram ederken tanış olmuştum.
adı yaşar’dı,
konuştukça gördüm ki
bir duvarı yıkık olanlardandı,ve çokta beklemedi zaten döküldü! ;
hocam dedi,
bir baba ,evladı için
‘’ah! keşke ölse de kurtulsam bu oğlandan "
der mi.?
durdu, yutkundu,çaydan uzunca çekti, o ara simasına bir acı düştü,
sanki ağlayacak zannettim ama ağlamadı,
belkide ağlayacak gücü yoktu,
" dualar ediyorum,
al bu oğlanın canını ilahi kurtulsun,kurtulalım"
hayretle izlerken onu
başı yerdeydi, yüzüme dahi bakmadan söylendi,
benim evlat 15 yıldır
"bağımlı' eroin bağımlısı ,13 yaşında okul önlerinde alıştırmışlar ,"
diye de ekledi.
‘’yaşadıklarımızı bir Allah bilir işte’’.
sonra
yüzüme döndü birden,gözlerime baktı, sesini yükselti
şu senin yükünü varya !
değil 2 kat
omuzlar ve 10 kat daha çıkarırım
ama derken
boynu bükülen dağ gibi adamdı karşımda oturan.
"taşıyamaz oldum‘’ bağımlı" evlat acısını abi, taşıyamaz oldum.’’
cümleleri düştü diline, boğulur gibiydi...
sonra
hani vurulur ya adam. vurgun yemiş derler. iradesini kaybetmiş, adeta kör olmuştur.
onsuz olamam abi, yapamam, yaşayamam
der ya.!
geceler uykuya hasrettir! ve
nereye baksa gördüğü bir güzel çift gözdür.
aşktan bahsederim, en büyük "bağımlılıktır"
kör yapar adamı, nerden mi belli olur
sonuçları itibariyle yola saçılan sayısız taşkınlığı vardır.
saf gibi olur insan. meczup işte
duygularının esiri olmak, onsuz olmayı düşünmek bile ölüm gibidir .
sevgiliye kavuşma hayali bile yoktur,
onu düşünmesi bile yaşama sevinci ve mutluluktur. ona yeter.
bir şeyi çok dilemek, çok çok arzu etmek varya!
bağımlılık yapar be dost.bakarsın birde imtahanın oluverir.
sonrasında hayatı sadece ‘’o’’ bilirsin ..
vah ki vah!
derdim aşk anlatmak değil ki .
"bağımlılık".. .
biyolojik bağımlılığa örnek ,'eroini' söyledik
duygusal bağımlılığa en güzel görüntü veren 'aşk' olunca ondan bahsettim
‘’bağımlılık’’bir şeye körü körüne tabi olmaktır. insanın teslim olmasıdır,
iradeyi yok eden , bilinçsiz, akılsız bir duruştur.
dayatılan, mecbur bırakılan, boyun eğdirilen işte . …
o' zaman şöyle diyelim de derdimiz anlaşılsın
aşk arapça bir kelimeymiş,bilenler öyle dediler
ama
dini literatürde aşk kelimesi yoktur
kaynaklarımız bakıverin
ne aziz olan kitapta, ne hadis külliyatında, ne de peygamber arkadaşlarının sözlerinde
Allah aşkı, peygamber aşkı, din aşkı, yolun aşkı, falan geçmez.
bizde sevgi vardır.
düşkünlüğümüzü, bağlılığımızı sevgiyle ifade ederiz.
dost diyorum ki, aşkla sevgi nasıl farklı duygularsa,
bağımlı olmakla, bağlı olmak öyle bir şey işte
bizde 'bağlı' olmak vardır.
din, bizden kendine bağımlı, hastalıklı birliktelik veya kişilikler istemiyor.
tam aksine iradesini yok etmeyen, her an aklı başında,
dinin teklifini bile istiye kabul eden kişilikler olsun diyor.
aşk mış meşk miş yok öyle birşey
zorumuza gitsede yapılacak olanlar
iradesine hakim olup gereğini yapan adamlarız biz işte.
bazen de yapamayız,olsun
insanız ya! ,
tövbelerimiz olur o'zaman, kabul olunacak kapılarda! duran
öyle, valla öyle !
sevmek ve bağlı olmak böyle bir şeydir, irade ve aklını yok etmez.
bağımlı olandan en ayırt edici olan tarafı da özgür iradesi elinde olan adamlardır ,
sadakat gösteren, saygılı, sıdk sahibi işte.
of ki of.!
‘’bağlı’’ olan sorgulayan bir ilişki kurar
biz ‘’akabe’’ de peygamberin eli üzerine ellerimizi koyarken
" sana bağlıyız da ne teklif ediyorsun" dedik
ve karşılığında cennette anlaştık .
onu içindir ki zamanı gelince, bazı durumlarda gerekirse
"ya resulallah bu senden mi,yoksa Allah'tan mı? ’’diye sorduk.
o bağlı oluşumuzdandır.
bize sonraları birşeyler oldu
dine ‘’bağımlı’’ olan ilişkiler sokuldu.
bunu en önemli sebebi ‘’batini’’ anlayışın aklıdır,
ordan gelmiştir
uzak diyarların bulaşık! işleri demiştik.
kendinden geçen, bayılan, ayılan ‘’cezbe’’ hallerdir,
"fena" olanlar varya, ha! onlar işte.
insanlardan "masum"lar icat ettiler, sonra da bağımlı ilişkiler kurdular.
bağımlı akıl, sormaz,sordurmaz
‘’onlar gassalın önünde duran mevta gibidir’’ ya !
anladınız siz...
ey yolcu
iradeni ve aklını kimselere verme ,
emanet etme.
bağımlı olma diyorum,
‘’unutulan(!) zamanlardan verilmiş sözümüz var başka alemlerde’’
bağlıyız sözümüze, seviyoruz işte
de
yürü!
ah! bi de "bağlı adamları" konuşsak dost ,şu sessiz ve sadık adamları
sonra
belki ...
yolun mübarek olsun…
Not; yazılarımın, dilediğiniz kısmı dahil, dilediğiniz şekilde dostlarınıza ikram etmeye açıktır.
‘Ayasofya' hep sembol idi; şimdi de uyanışın sembolü olmalı.. 2021-04-09 09:58:27 Selahaddin E. Çakırgil
Sahte Varoluşlar 2021-04-09 10:21:54 Atasoy MÜFTÜOĞLU
bir öfkeye mahkum ettik her şeyi, ramazan ayı, tam zamanı 2021-04-09 20:49:12 Mustafa AKMEŞE
İnsan Hasleti -4- / (Unutkanlık, İhmalkârlık Hali) 2021-04-09 21:04:07 Mustafa YILDIZ
Rahmet 2021-04-10 19:41:24 Orhan DOĞANGÜNEŞ
KİFAYETSİZ BİR MUHTERİS: REŞİT GALİP 2021-04-10 23:55:56 Üstün BOL
28 Şubat Hikâyeleri / Bu Benim Hikâyem 2021-04-11 01:29:44 Mehmet Yavuz AY
HİÇBİR ERKEK HİÇBİR KADINI HİÇBİR SEBEPLE DÖVEMEZ! 2021-03-16 10:24:10 Ayten DURMUŞ
Tarihe, bir ‘hikâye' değil, ‘ibret aynası' olarak bakılmalı.. 2021-03-16 13:41:35 Selahaddin E. Çakırgil
Lavrov Neden Körfezi Ziyaret Etti? 2021-03-17 11:12:26 Mehmet BEYHAN
GELİŞİM SÜRECİNDE AKRABALIK İLİŞKİLERİNİN ÖNEMİ 2021-03-17 11:14:47 Feyzullah AKDAĞ
Papa’yı, Hem ‘Tel’in’, Hem De ‘Tebrik..’ 2021-03-17 16:08:30 Selahaddin E. Çakırgil
Papa'nın Irak Ziyareti 2021-03-18 12:07:04 Talip ÖZÇELİK
ah zahide 2021-03-19 10:13:01 Mustafa AKMEŞE