*
Bu cümleden olmak üzere, Trump’dan önceki Başkan olan Obama’nın geçen hafta Atlantic dergisine verdiği röportajda söyledikleri de ilginçtir. Ki, Obama döneminde, onun Başkan Yardımcısı olan Biden’ın seçildiği resmen kesinleşirse, gerçekte yeni dönemin-, 3. Obama Dönemi olarak isimlendirildiğini de gözönünde bulundurulmalı..
Barack Obama, Donald Trump'ın Amerikan siyasetinde ‘ilgi görmesi’ne şaşırmadığını; ama, aynı zamanda, ‘sağcı popülizmin sembolü haline geldiği için şoke olduğu’nu söylüyor.
Obama, Trump'ı 1950'lerin çizgi roman serisindeki karakter olan Richie Rich ile ve daha sonra 1980'lerin Cumartesi Sabahı çizgi filmiyle karşılaştırıyor ve "Muhafazakârlar için modelin Richie Rich olmayacağını düşünmüştüm. Çünkü, ‘Şikayet eden, yalan söyleyen, hiçbir şey için sorumluluk almayan türden bir figür. (…) Bir emlâk milyarderi olan Trump, 2016'da basit popülizm dalgasını Beyaz Saray'a taşıdı.’ diyor özetle..
*
Evet, böyle bir Trump’tan şimdi de en sıra dışı, çılgın hamleler de gelebilir.
*
Ama, bu noktada bizi daha yakından ilgilendiren konu, Amerikan Dışbakanı Mike Pompeo’nun dün İstanbul’a gelip başta Ortodoks Patriği Bartholomeo olmak üzere bazı Hristiyan liderlerle görüşmesi ve bu arada İstanbul’un, en güzel çinîlerle müzeyyen olan Rüstem Paşa Camii’ni de ziyaret etmesi ve Türkiye’den mevkıdaşı olan Çavuşoğlu’yla görüşmek istemesine ise, cevabın, ‘Ankara’dan gelemiyeceği’ şeklinde olması..
Pompeo’nun Ortadoğu’daki son gezileri, ‘inanç hürriyeti üzerindeki baskıları gidermek’ niyetliymiş, kendi beyanına göre.. Yani, hiç de vazifesini devretmeye hazırlanan bir USA Dışişleri Bakanı’nın vedâ ziyaretleri değil; uzun vâdeli projelere odaklı gibi..
Trump ve Pompeo, ‘tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş’..
Onların ‘din hürriyeti’ deyince herşeyi nasıl da, sadece kendileri lehine olacak şekilde yorumladıklarını bilmiyor değiliz; en başta ‘Islamofobia’ konusu olmak üzere..
*
Esasen, Pompeo’nun geçen hafta, ‘Türkiye'deki dinî özgürlükler üzerinde yoğunlaşılacağı’na dair sözleri, Türkiye’den, ‘Washington'un aynaya bakması ve ırkçılık, İslamofobi ve nefret suçları gibi konuları ele alması’ şeklinde bir karşılık bulmuştu.
*
VE BİR ‘ZAMÂNE FİRAVUNU’NUN,
‘DİPLOMATİK İZAHÇI’SININ ARDINDAN..
Suriye rejiminin son 14-15 senelik Dışbakanı Velid el-Muallim evvelki gün 79 yaşında öldü.
‘Muallim’, Suriye’de, yüzbinlerce sivil insan Esed liderliğindeki Baas diktatörlüğü tarafından öldürülürken, direnmeye çalışan Müslüman halkı, diplomatik mahfillerde ‘cihadçı terörist’ olarak niteleyen ‘zâlim goygoycusu’ idi.
Muallim’in ölümü için, İranlı ve Rus yetkililerle Lübnan Cumhurbaşkanı üzüntülerini bildirdiler.
Son yıllarda binlerce üyesini Esed güçlerinin yanında ve zulme direnmeye çalışan Müslüman halka karşı savaşmaya gönderen Lübnan Hizbullah Hareketi ise, Muallim'i, ‘Suriye'nin birlik ve istikrarını savunan büyük bir adam’ olarak öven bir açıklama yaptı.
1941'de Şam’da, Sünnî bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Muallim, ömrünü Baas Partisi ideolojisi ve Esed Hanedanının Nusayrî diktatörlüğüne hizmete adamış ve Hizbullah Lideri için de, ‘Hasan Nasrallah'ın askerlerinden biri olmaya hazırım’ demişti.
*
(Kaynak: Star)
Seni sevdiğimi bil istedim 17.01.2021 Kemal Öztürk
YEŞİLAY BÖYLE Mİ OLMALI 18.01.2021 Ahmet TAŞ
Öğretmenler Rahata Mı Alıştı? 18.01.2021 Feyzullah AKDAĞ
Çarpık uygulamanın itirafı 25.12.2020 Ahmet TAŞGETİREN
SON PEYGAMBER JAPON OLSAYDI 28.12.2020 Ayten DURMUŞ
Köprülü Melih’ten Heykelci Mansur’a 28.12.2020 Ahmet GÜRBÜZ
Kıymetini bilin 29.12.2020 Kemal Öztürk
ESKİ İSLAMCILARIN KAYIP ÇOCUKLARI 12.01.2021 Hüseyin SEVİM