“Bayram gelmiş neyime,
Kan damlar yüreğime!..”
Bayramların gerçek bayram olduğu, zulmün olmayıp yüzlerin solmadığı, sömüren ve sömürülenlerin bulunmadığı, sevinç ve üzüntülerin paylaşıldığı toplumlarda yaşanan bayramların tadı bir başkaydı.
Günümüzde Müslümanların büyük bir kısmı zulüm altında inlerken diğer bir kısmı gaflet içinde yüzmekte. Gayretli Müslümanlar, bir taraftan mazlumlara yardım ederken diğer taraftan gafilleri uyandırmaya çalışmakta.
Bayramlar sevinç kaynağı olmasına rağmen günümüzde burukluk var. Evinde cenazesi olan, evi veya yüreği yanan birinin bayramı nasıl olur!..
İçimiz yanmakta!.. Kardeşlerimizin çektikleri acılar yüreğimizi dağlamakta. Gazze başta olmak üzere Filistin, Doğu Türkistan, Batı Trakya, Irak, Suriye, Somali, Keşmir ve sair yerlerde çekilen acılar, Müslümanların bayram sevincine hüzün katmakta.
Tek tesellimiz, kardeşlerimizin dertleriyle dertlenerek az da olsa onlara yardımcı olabilmek. Bu mübarek günlerin bereketiyle mazlumların kurtuluşunun yakın olmasını diliyoruz.
Mü'minler, Allah’ın rızasını kazanmak için bir aydır oruç tutup teravih kılmakta. Kur'ân-ı Kerîm okuyup zikir ve dua etmekteler. Mukabeleler okunmakta. Ramazan-ı Şerif’te camilerde “itikâfa” giren kardeşlerimizin Ümmet-i Muhammed için yaptıkları dualar, Müslüman kardeşlerimizin sıkıntılarının yok olmasına vesile olacaktır inşallah.
Yüce Yaratıcımız, Ramazan Ayı’nı değerlendiren kullarını “bayram” ile mükâfatlandırıp sevindirmekte. Ancak geçmiş yıllarda olduğu gibi bu bayram da üzüntülüyüz. Dünyada yine Müslüman kanı akmakta ve mazlumların göz yaşı dinmemekte.
Bombalar altında canlarını kaybeden, zalim İsrail tarafından namusları heder edilip öldürülen, açlık ve susuzluktan ölen insanların bulunduğu Gazze’de bayram nasıl yaşanır!.. Onlar sahursuz ve iftarsız oruç tutarlarken bizler rahatız.
Bazıları yardımların yerine ulaşmadığını öne sürerek yardım yapmaktan kaçınıyor. Halbuki bu haberler, yardımların önünü kesmek için kasıtlı çıkarılmakta. Tekrar yine söylüyorum. Ehil ellere, güvenilir dernek ve vakıflara teslim edilen yardımlar yerine ulaştırılıyor. Ama giden yardımlar yeterli değil.
Şimdi değilse ne zaman? Gazze yerle bir olduktan sonra mı yardım edeceğiz. “Ba‘de harâbü'l (harâbi'l)-Basra/Basra yıkılıp yok olup iş işten geçtikten sonra” dememek için şimdiden elimizi taşın altına koymalıyız. Yoksa zaman geçip her şey bitmiş olacak. O zaman istesek de yardım edemeyeceğiz.
Zalimlerin defterlerinin dürüldüğü ve tüm Mü'minlerin hep beraber bayram yaptığı günlere bizleri kavuşturmasını Yüce Mevlâmdan niyaz ederim. Gönlü her zaman mazlumların yanında olan siz değerli okurlarımı “Ba‘de harâbü'l-Basra” şiirleriyle baş başa bırakıyorum.
Tanju Demir şöyle seslenmekte.
“Boğulsan altına, gümüşe, üne
Yığılsa dünya serveti önüne
Ne fark eder Karun olsan
Dost kalbinde yerin yoksa.
Olsan Mısır'a sultan
Persepolis'te kisra
Ne fark eder, ne olsan
Ba‘de harâbü'l-Basra.”
*
Sefa Koyuncu’nun feryadından bir bölüm ise şu şekilde.
“Hukuka boş verildi,
Milyonlar katledildi.
“Yanılmışız” denildi,
Ba‘de harâbü'l-Basra!
Yara aldı insanlık,
Katmerlendi düşmanlık.
Sonra geldi pişmanlık,
Ba‘de harâbü'l-Basra!
Yapıldı târihî gaf,
Gerisi lâf ü güzaf.
Neye yarar itiraf,
Ba‘de harâbü'l-Basra!”
Pursaklar’da Ramazan | Osman Kayaer
19.03.2025
Mehmet Ali Başaran ile Derkenar..
17.03.2025
Ramallah Yönetimi İsrail’e Çalışıyor
13.03.2025
Orhan Göktaş ile Derkenar..
04.03.2025
dindar babalar ve oğulları! MUSTAFA AKMEŞE 14.03.2025
Darbe yok Macera var MEHMET ALİ BAŞARAN 19.03.2025
Osmanlı ve Milliyetçilik YUSUF YAVUZYILMAZ 17.03.2025
İlgili Anne Baba: Serap ve Rıza FEYZULLAH AKDAĞ 18.03.2025
DİNDARIN TRAJEDİSİ YUSUF YAVUZYILMAZ 01.03.2025
Can Avar -2- FEYZULLAH AKDAĞ 03.03.2025
Can Avar -1- FEYZULLAH AKDAĞ 25.02.2025
SURİYE GEZİSİ ARDINDAN! SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 21.02.2025