siz diyordu aziz kitap bedevilere
sadece “teslim oldunuz” o kadar...
“iman etmediniz...”
peygamberin mesajı hicret sonrası gün be gün medine'de ve
yarımada da her kesime karşı varlığını ve gücünü gösterirken, zor günler geride kalmıştı.
hayber fethi sonrası ise
müslümanlar çekim merkezi haline gelmişti
öyledir bu işler
iktidarın gücünden, nimetinden faydalanmak veya onun gazabından korunmak için
insanların çoğu şeklini, konumunu, inançlarını
bir yılanın kabuk değiştirmesi misali adeta değiştirir ve
“biz de sizdeniz” diye de bayrağınızı sallar, değişen o ara sadece kabuktur
böyle durumdaki kalabalıklara “siz iman etmediniz teslim oldunuz
bu halinizle olmaz, hele siz bi bekleyin
güvenlik kontrolünden geçirelim” denmez.
çünkü dine nasıl gireceğiniz ve nasıl çıkacağınız da bellidir...
“şehadet” etmek bunun için yeterlidir.
sorum şu, dost sana derim!
nereden, nasıl, ne icap etti de müslümanlardan olduk,
bunu bi konuşsak sanki iyi olacak.
iyi olacak çünkü ‘yolunda’ yürürken hangi ruh halinde gidersin, gözlerin nelere takılır,
ne umar, kalpler hangi zikri çeker tümü bununla yakından ilgilidir.
ülke nüfusunun hemen hepsine sorulduğu zaman dinim islam diyen veya
nüfus kütüğünde öyle yazdığı için müslüman adını almış kitleler tam bir “kalabalık”tır
bu kadarına dahi itirazı yoksa elbette müslümanlardır.
ama bilinçli bir tercih söz konusu olmadığı için
kişiye hazır sunulan
emeği olmayan derdi çekilmemiş ne varsa kıymeti olmadığı gibi farkındalığı olmaz...
“dindarlık farkındalıktır” yürünen yolun ana akım kısmı bence buradan akar.
neyin farkındalığı sorusunun cevabı
dinin anlamıyla yakından ilgili.
burayı iyi anlarsak sanki yürüyüşümüzün en önemli kısmını anlamış olacağız
aynı zamanda kalabalıklarla yolumuzu ayrıştıracağız...
arapça asıllı ‘deyn’
yanı din
“belirli bir zamanda ödenmesi gereken
borç” anlamındadır...
kitabın en önemli davet ayağı Allah'ın yaratıcı olduğu tüm alemleri yarattığı
insanı yoktan var ettiği ve sonra öldürüp tekrar yaratacığı üzerine bina edilir.
onun için aziz kitabın en çok vurguladığı şeylerden biri
“Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın” uyarısıdır,
yani kitap bunu sakın unutmayın diyor.
Kişinin, rabbinin verdiği nimetin farkında olması akleden bir varlığının halidir.
dindarlık bu nimeti
gönülde hissedilen, dile düşen, halde yaşanan bir yürüyüş şeklidir.
bunun en güzel göstergesi de şükür halidir.
bu durum dini hayatın canlı şahidi
aziz peygamber'in gündelik her gün ettiği dualarda saklıdır
yatarken, uyanınca tuvalet ihtiyacı ve sonrası, bineğine binerken, savaşta, hastalıkta dahi
her davranışının önüne ve arkasına söylenen sözler, dualar
bir farkındalığın eşsiz göstergesidir
yazın lütfen googleye onlarca dua en önemli kısmında sadece şükür ve hamd vardır.
“ya resulullah sen günahları affedilmiş Allah'ın peygamberisin
öyleyken ne kadar çok ibadet ediyorsun” diye söylendiğinde
“Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı?” demesi tam da dediğim hal bu haldir
kitabın eşsiz girişi, fatiha suresinde “hamd edilmesi gerekenin alemlerin rabbi olan Allah’tır”
ayeti ile başlar
kalabalıklar dediğimiz farkındalığı olmayan bu yığıntı kesimin hikayesi
tam da burada ortaya saçılır
varlığının tek sebebi olan yaratıcısına karşı bir borcu yok havasında bir hayat kurarlar.
hepsi benzer sufli telaşlar içinde ömrü bitirirler işte.
yolda nasıl tanırım onları derseniz eğer;
şükrü olmayanın
telaşı, kaygısı, korkusu, arzusu, eksiği, eleştirisi, öfkesi bitmez, çok olur be dost…
ah ki ah!
diğer yandan
kişi sahibi olan Allah'a olan borcuna karşı gösterdiği ihtimam,
hassasiyeti, mahcubiyeti ve özenli olması ölçüsünde dindardır.
yürüyüşündeki sukunet şükrünün belirtisidir.
ökkeş kenardan söze değer kattı
Allah'ın verdiği nimete karşı
minneti eda etmenin mümkün olmadığını anlamak ise kulluğun zirvesidir.
secde ise bedenin kulluk zirvesidir...
dedi ve sustu...
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tel Aviv'de operasyon
01.10.2024
İran, İsrail'i Vurdu
01.10.2024
Husiler, ABD SİHA'sını düşürdü
01.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
Allah Var! Gam Yok! AHMET SEMİH TORUN 01.10.2024
my body my decision MUSTAFA AKMEŞE 03.10.2024
İktidar ve Toplum YUSUF YAVUZYILMAZ 05.10.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024