“bir liman gibi korunaklı olan ve evini bekleyen kadınlarımız vardı” dediğiniz kadınları, kocaları beğenmedi, aşağıladı, yetersiz niteliksiz gördü, kimi de kadını çocuklarıyla bırakıp önceden din adına eleştirdiği yeni kadınlara gitti. Bakın herhangi bir sebeple yeniden evlenen İs...cılara.... SONRA da babalar ve anneler çocuklarını öyle yetiştirmek istemediler. Çevresindeki evli kadınların durumunu gören kızlar da onlar gibi olmak istemediler. Durum bu. Niye şikayet ediyorsunuz? Herkesin bilinç altında bunlara özlem varmış belli ki... Bu durum ve serzeniş ancak hazır sofralara ve hizmet için koşturan ama değeri bilinmeyen, kimliği görülmeyen, kendi yaşam alanı, hayalleri, istekleri, görüşleri olmayan/olamayan kadınların hizmetlerine özlemdir.
geçen hafta ki “evlerimizin sessizliği sizi korkutmuyor mu?” adlı yazıma gelen bir yorumda böyle diyordu bir hanım okuyucu...
o zaman
evlerimizin, gündüzleri boşalması ve akşamları sıradan pansiyona dönüşmesinin sebebine
modern zamanlarda bir kısım erkeklerin kadına yüklediği
yeni rol önemli sebeplerden biri desek yanlış olmaz.
türkiye kadın milli basketbol takımının oyuncularından birine gazeteci soruyordu;
“erkeklerle maç oynasanız sonuç ne olur?” babından bir soru işte
hatırladığım kadarıyla hanım sporcu:
“erkeklerle basket maçı farklı bir şey. dünya şampiyonu da olsak
erkekleri yenmeniz mümkün değil. çünkü güç farkı var” gibi benzeri bir şeyler söylediğini hatırlıyorum
hayır hayır dost, kadınların zayıflığını erkeklerin gücünü yarıştırmak değil derdim.
feminist duyguları uyandırmak mı? dediniz
hafazanallah!
müslüman hanımlar bile hemen kulağını dikiyor benzeri cümlelere!
anlatmak istediğim şey
şu sınırlarımızı bilmekle ilgili bi konuşsak diyorum;
evet sınırlarımız var ya, gücümüz işte,
kas gücünden tutun da, bilgi ve donanımlarımız cinsiyetimiz dahil insanın kişisel fıtratı bile sınırlarımızı belirler
o sınırlarımızı bilmemek ise hadsizlik getirir.
her bir hadsizlik ne yazık ki zulüm olarak bize ve topluma geri döner.
haddimizi bilmek çok güzel, ama bu da yetmez dost, bir de muhataplarının sınırlarını iyi tanımak gerekir.
modern hayat kadın erkek yaşam sınırlarını altüst etti
kadının güçlü olduğu olması gereken yerden yani evinden kopardı ve korumasız bir şekilde sokağa taşırdı, attı.
ev hanımlığı boş beleş iş,
annelik, kadının kişisel hayatı yaşamasına engel görüldü.
kadın, erkeklerle her alanda yarışan
galip gelmesi mümkün olmayan alanlarda, sınırının ötesinde savaşan
kendini bıkmadan usanmadan test etmeye devam eden
hem biyolojik hem de psikolojik olarak devasa sorunları taşımaya mahkum hale dönüştü
modern zamanlar
kadının evde eşine, çocuğuna yakınlarına hizmet etmeyi kötü gösterirken
ama ücret karşılığında gün boyu mesaide patrona, devlete veya müşteriye
hizmet etmeyi vazgeçilmez yaptı
o ara ucuz iş gücü olarak sömürülen kadın bedeninin yanında
ailedeki kadim rol paylaşım yerle bir oldu
tamam biliyorum bazı erkeklerin kural, had tanımaz hali,
baskı ve dayatmaları yanında, eşlerinin kişilik haklarını zedelemesi
kadının ekonomik zayıflığı nedeniyle adını yok saymaları hepsi çok büyük sorun
bu sorunları aşmanın en kolay yolu diye bulunan şey;
batı medeniyetinin kadına biçtiği rolü adeta bire bir kopya ettik ve yaptıklarını taklit ettik
bu taklit sonuçları itibariyle batının yaşadığıyla aynı olması kaçınılmaz işte…
ne kadın mutlu oldu ne de erkek huzur buldu.
toplumun en önemli yapı taşı aile ağır hasar alıyor.
evlerimiz boşalıyor. çekirdek aile dahi parçalanıyor. çocuklar ana kucağına hasret bir şekilde kreşlerde büyüyor. travması sonra yıllar içinde çıkıyor.
bu gidişin sonucunu bilmek zor değil.
bizden bir adım önde bu yaşam biçimini tercih eden batı toplumlarına bakmak kafi;
önce içinde büyük baba ve annelerin olduğu evler masal oldu,
sonra misafirlikler kalktı ve evlerimiz boşaldı, sonra
şimdilik çocuklarımız hafta sonu evlerimize misafir oluyor. ama şimdilik!
bunun bir tık üstü ise
batı da benzer yaşanan acılar bizim de kapımızı çalacak
diyorum ki yakın bir zamanda çocuklar dahi ziyaretlerini bayramdan bayrama yapacak
sonra tek başımıza kalacağız
ne bileyim işte, bir huzur evi başımızı sokacak yer olacak,
yalnız öleceğiz. bu sizi korkutmuyor mu? gerçekten!
ama inanın gidiş tam da böyle olacak...
ökkeş
batı menşei modern hayatın kadın haklarının elde edilmesine sözüm yok
sözüm,
kaybedilene değdi mi?
şimdilik gördüklerimiz bile korkunç
göreceklerimize gelince…
dedi ve sustu
paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!
HOCAM ŞEYHO DUMAN-CELAL SANCAR
06.12.2024
HTŞ’ye Humus yolu açıldı
06.12.2024
ALİYA’DA HUKUK VE DÜZEN / Muharrem BALCI
11.11.2024
Hamza ER'le Derkenar..
11.11.2024
Taassup | Ümit Aktaş
12.11.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
CUMAYA GİTTİM GELECEĞİM ESRA DURU 06.12.2024
Suriye'de Neler Oluyor? YUSUF YAVUZYILMAZ 08.12.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
ÇAĞDAŞ HAÇLI SAVAŞLARININ YÖNTEMLERİ AYTEN DURMUŞ 13.11.2024