evimizin karşısındaki parkta veya iş yerimizin sokağında
şehrin esmer vatandaşlarından belalı olanlarının üçü beşi
komşuya musallat olmuşlar ve araya alıp bıçakla adamı deşerlerken
buna şahit kim olursa olsun yaptığı yapacağı en makul olan şey
çoluk çocuk, işçiyi içeriye alıp
kapıyı kapatıp perdeleri çekip alo polisi 155 aramak olur.
“alo polis gelin adam öldürüyorlar!”
o ara polis gelinceye kadar etrafınızdaki olaya şahit olanlar
sizin gibi benzer şeyler yaptığı için
kalabalık olalım da müdahale edelim falan yapamazsınız. adamlar silahlıdır çünkü...
bilirsiniz ki eşkiya unutmaz üç gün sonra benzerini size ve sevdiklerinize
aynısını yapar.
yapar çünkü o alemde racon böyle işler
onlar hapse bile girse kendileri gibi olan arkasında çoktur.
hani mazluma yardım edecektik,
imanın en yüksek övülen kısmı
haksızlığı eliyle düzelten
değilse diliyle
o da olmazsa en asgarisi kalbinden buğzdur diye söylenir dururduk...
ne oldu da elimiz dilimiz birden buz kesildi.
perdeleri çektik
çektik çünkü
aziz peygamberin o hadisi
“imkan”ları olan iman sahiplerinin kötülüğe şahit olduklarında ne yapmasını gerektiğini bize öğrettiği haldir
çünkü “iman varsa imkan vardır” sözü boş beleş söz de ondan
çok mu karışık oldu dost
o zaman şöyle diyelim
diyorum ki
hayata fiili müdahalede için tek başına
‘iman etmek’ yetmiyor.
imkanınız da olmalı.
mesela hacca iman edersiniz ama imkanınız yani paranız yoksa hac farzı sizden düşer.
zekat da öyle paranız varsa verirsiniz
mazluma zulmeden zalime
el ile hatta dil ile bile müdahale için de
imkan lazım.
öyle cıbır halinle zalimin elini tutarım diye ortaya çıkan adamın elini de dilini de keserler.
mazlumun yanına yeni mazlumlar ilave edersiniz.
onun için bazı fukaha
zalim yöneticilere karşı sonuç alacak kadar sayıca ve imkanca güçlü olunursa eğer
isyana cevaz vermiş
niye öyle?
başarılı olmazsa eğer
zalimin azgınlığını artırır devasa katliamlara sebep oluruz diye...
haydi biraz tarihi gerçeklikten ibretlik kısımlar söyleyeyim ki
imkan sahibi olmanın anlamını açıklamış olayım;
1500’lerde Osmanlı'nın gerileme dönemi diye anlatılan şey esasında
osmanlı’nın viyana kapılarında durdurulmasıyla birlikte başlayan bir süreçtir dost
batı aleminin bu sırada yeni dünya keşifleri ve sanayi, bilim, sanat alanında muazzam ilerlemeler ve imkanlar elde etmesiyle gücüne güç katan dönem başlamış
300 yıl sonra her alanda imkan sahibi olan düşmanlar edinmişiz
son yüzyıla gelince bunun adı kondu,
yani yenildik, dağıldık, işgal edildik
yenildik arkadaşım bunun adı bu.
onun için imkan sahibi olanlar filistin'de israil devleti kurdurdu…
imanın yanına imkan eklemeyen bir anlayış
burnu sürtülmeye, düşmanlarının oyuncağı olmaya,
topraklarının işgaline kapı açmıştır
haydi hikayeyi renklendirelim biraz;
yukarıdaki esmer oğlanların adam bıçaklaması üzerine
daha can sıkıntısı olanı söyleyeyim;
polisi aramış ve “adam öldürüyorlar’’ diye yardım isteğinize
“kıpraşmayın, olay yerinin yanında kenarda seyreden kişilerin bazıları bizim adamlar
yani polis
silahlı çetenin adam öldürmesine engel olacak veya dövülen adama yardım edecek biri çıkarsa durdurmak için oradalar
girin evlerinize çekin perdelerinizi”
derse eğer… ah ki ah!
çok mu tanıdık geldi…
israil'in gazze'deki katliamlarına zulmüne dur diyen dünya devletlerine ve halklarına karşı
abd, ingiltere ve batı israil'e silah vermekle kalsa işimiz kolay,
diyorlar ki
gemilerimiz ve füzelerimiz ve uçaklarımız gazze'deki katliamı durduracak
israil'e yönelik bir hareket yapacak veya müdahil olacak bir devlet çıkarsa
yok etmek için İsrail’in deniz kıyısında demir attık, akdeniz’deyiz diyorlar.
blöf mü? yoo yapmadıkları bir şey değil ki!
ırak işgalinde halı bombardımanı yaptılar ve 500 bin müslüman katlettiler. ırak harabeye döndü…
afganistan'ın abd işgali yüzbinlerce fukara afganı canından etti,
diğerlerini saymama gerek var mı?
haydi buyurun mahalledeki o kavgada polis çağıran arkadaşlara söylüyorum;
polis “biz de işin içindeyiz” derse şimdi ne diyorlar merak ediyorum.
“heyt ulen açılın!” mı derler.
kapıları açarlar kavgaya dahil olurlar mı?
“ah şu çocuklar olmasa” mı derler? falan işte anladınız...
yoksa mazlumun nasıl dayak yediğini sosyal mecrada gösteren resimleri paylaşarak
gönüllerini mi rahatlatırlar…
meczup başını salladı;
“iman varsa imkan var olacak diye bir şey yoktur
ama
iman ‘imkan’ var etmeyi emreder
“imkan’’ var edinceye kadar da sabırla çalışmayı ister. bu on yıllarca sürse de…
çünkü
kişiler de, topluluklar da ve devletler de imkanları kadar
düşmanlarına efelik yapar, yapmalı”
dedi
وَاَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِه۪ عَدُوّ
(enfal 60 )
ayetini okudu ve sustu
Pursaklar’da Ramazan | Osman Kayaer
19.03.2025
Mehmet Ali Başaran ile Derkenar..
17.03.2025
Ramallah Yönetimi İsrail’e Çalışıyor
13.03.2025
Orhan Göktaş ile Derkenar..
04.03.2025
dindar babalar ve oğulları! MUSTAFA AKMEŞE 14.03.2025
Darbe yok Macera var MEHMET ALİ BAŞARAN 19.03.2025
Osmanlı ve Milliyetçilik YUSUF YAVUZYILMAZ 17.03.2025
İlgili Anne Baba: Serap ve Rıza FEYZULLAH AKDAĞ 18.03.2025
DİNDARIN TRAJEDİSİ YUSUF YAVUZYILMAZ 01.03.2025
Can Avar -2- FEYZULLAH AKDAĞ 03.03.2025
Can Avar -1- FEYZULLAH AKDAĞ 25.02.2025
SURİYE GEZİSİ ARDINDAN! SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 21.02.2025