GENÇLİĞİN ÇIĞLIĞINI DUYUYORMUSUNUZ ?

Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık, 18-29 yaş grubu gençler arasında geniş kapsamlı bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre, gençlerin yüzde 76'sı daha iyi bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyor. Her iki gençten biri mutlu olmadığını ifade ederken, yüzde 77'si torpilin yetenekten daha etkili olduğuna inanıyor.

 

2019 yılında 1381 kişi Adana'da intihara teşebbüs etmiş, bu teşebbüslerden yaklaşık 90'ı ölümle sonuçlanmış. 2020 yılında ise intihar vakaları 1800 kişiye yükselmiş. Bu vakaların büyük oranı 17-35 yaş aralığındaki insanlar yani gençler.

 

Uyuşturucu kullanımı gençler arasında hızla yayılıyor, üstelik kullanım yaşı aşağılara iniyor.

 

en önemli soru(n) şu; Bu bağımlılığının sonunun ölüm olduğunu bildikleri halde gençler neden uyuşturucuya başlıyorlar?

 

Genç nesiller huzuru, mutluluğu neden uyuşturucularda arıyorlar?

 

İşte bunları düşünüp, konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yapıp devlet ve STK’lar aracılığıyla bu konuya dur dememiz gerekiyor. Herkes gücü yettiğince konuyu gündemde tutacak, mücadele yollarını arayacak ve bir adım atacak. Çünkü bu bela bir gün sizinde ocağınıza düşebilir!  

 

Gençler ne istiyor ?

 

Onları kim dinleyecek ? 

Bu sorunlar halı altına süpürülecek türden değil artık.mızrak çuvala sığmıyor.

 

18-29 yaş arası gençlerin %82 si  mutsuz olduğunu söylüyor !

 

Yetişkinlerin ve politika yapıcıların  kendilerini anlamadığını söylüyorlar. 

 

Dinin yaşamlarındaki etkinin neredeyse kalmadığını belirtiyorlar. Bu gençlerin %12 si ahirete hiç inanmıyor! 

 

Nasıl olabilir bu ?

 

Bu sizleri rahatsız etmiyor mu ?

 

Anne, baba ,ögretmen, eş, dost, çevre, mahalle, belediye, hükümet...

 

Duyun bu çığlığı! 

Vatanı terk etmeyi nasıl bu kadar çok insan hayal edebilir ?

 

Nasıl geldik bu sonuca?

 

Soruları çalınan  sınavlar olabilir mi ?

İnsanları şüphe içinde bırakan seçim sonuçları ?

Elektriği çalınan ve başka vatandaşların ödemek zorunda olduğu bir ülkede yaşamak olabilir mi ?

Doğayı mahveden, çevre katliamcısı  maden aramaları veya derelere ,nehirlere yapılan doğa düşmani enerji tesisleri, barajlar/ HES' ler ?

İmar rantları uğruna yemyeşil kentlerin betona dönüşmesinin payı varmıdır ?

Ya turistik bir otel yapma uğruna ormanları yakanların katkısı ?

Yanlış planlamayla zayıflayan tarım ?

Boşalan köyler ,varoşlarla çevrelenen kentlerin hiç mi günahı yok ?

Yalanın bolluğuyla, güven kaybeden siyaset,

Yanlış kararların gölgesinde kalan adalet, 

En kutsal kavramı olan dininin bile her türlü çıkar işlerine alet edilmesi ,

Özgür olmayan basın,

İş bulamayan üniversite mezunları,

Bilimsel çalışmanın ana görevleri olduğunu unutan üniversiteler,

Her akşam, her akşam aynı kadroyla fikir tartışmaları yerine kayıkçı kavgaları...

 

Muhteris analar babalar, zengin olma hırsı uğruna çiğnenen  helaller, hırslar, hasedler, desinler dininin yükselen din haline gelmesi ?

 

Ya yöneticilerimiz? 

 

 Bunları gençler görmüyor, anlamıyor mu sanıyorsunuz? 

 

Bütün bunların sonucunda gençlerimiz;

Emperyalist, insan hakları ve demokrasi anlayışları çifte standartlı, dini, geleneği, ahlakı değerleri çarpık, helâleri,  haramları farklı ülkelere gitmeyi matah bir şey zannediyor ve kaçma hayallerine dalıyor.

 

 

Umudu ve hayalleri çalınmayan gençlik hedefi, hükümetlerin birinci önceliği olmalıdır. Herkesin, hayallerini bu ülke sınırları içinde kurabilmesinin şartları olusturulabilmelidir. Hamasetle, liyakatsiz atamalarla, günübirlik kararlarla, gerçeği yansıtmayan ıstatistik ve araştırmalarla  toplum binasını  oluşturan tuğlalar bir bir kopuyor.

 

En büyük önceliğimiz: Nitelikli, işe yarayan bir eğitim sistemi, üretim ve tarımın teşviklerle cazip hale getirilmesi, yatırım ortamı oluşturma çabaları, Özgür düşünceye ve farklılıklara saygı, dürüst siyaset, adil yargı olmalıdır.

 

 Unutulmamalıdır ki gençliğimiz bu ülkenin geleceğidir. .En nitelikli gençlerin gittiğini/ gitmek istediğini  görmek gerek artık.