metrika yandex
  • $32.5
  • 34.84
  • GA18240

Elmas Sömürge Türkiye Duruşmaları – 6

MEHMET YAVUZ AY
05.10.2020

Elmas Sömürge Türkiye Duruşmaları – 6

 

16 Mart 1336/1920’de İtilâf devletleri tarafından İstanbul işgal edilmeye başlanır.

Sabahın erken saatlerinde İngiliz askerleri, Şehzadebaşı Karakolu’nu basarlar. 6 kişiyi şehit ederler, 10 kişiyi de esir alırlar.

Harbiye Nezareti’ni ve Tophaneyi işgal ederler. Limana İngiliz zırhlıları yanaşır… Beyoğlu Telgrafhanesi ile Meclis-i Meb’usan (Tabiî Meb’uslar Meclisi)  işgal edilerek memurları kovulur. Dersaadet Telgrafhanesi de bir saat kadar sonra işgal edilecektir.

Kazım Karabekir Paşa, haberi aldığında şunları ifade eder:

“Bu haberi zaten bekliyorduk. (…) Teessür’e değer olan nokta da bu durum bilindiği halde İstanbul’dan kimsenin çıkmamasıdır. (…) Tedbirde kusur edenler, takdire kabahat bulmasınlar.”

Saat 14.15’de işgalci İtilâf temsilcileri, vilâyetlere bir Tamim (genelge) gönderirler:

“Beş buçuk sene evvel memalik-i Osmaniye’nin (Osmanlı Ülkesi) mukadderatını (kaderini) her nasılsa elde etmiş olan İttihad ve Terakki Cemiyeti,’nin rüesası (liderleri) Alman telkinâtına kapılarak Devlet ve Millet-i Osmaniye’yi Harb-i Umumiye’ye (Birinci Dünya Savaşı) iştirak ettirdiler.

(…) Devlet ve Millet-i Osmaniye bin türlü felâket geçirdikten sonra öyle bir mağlubiyete duçar (uğradı) oldu ki İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin rüesası(liderleri) bile bir mütarekenâme (ateşkes antlaşması) akdederek (yaparak) firar etmekten  başka bir çare bulamadılar.

Mütarekenâmenin (ateşkes bildirisi) akdini (yapılmasını) müteakip Düvel-i İtilâfiyeye (İtilâf Devletleri) gayet ağır bir vazife terettüp etti.

 (…) Sulh Konferansı bu vazifenin ifâsiyle meşgul iken firâr-i İttihad ve Terakki erkânının (liderleri) mürevvic-i mefkûreleri (fikirleri  yanlısı) bulunan bazı eşhas (şahıslar) Teşkilât-ı Milliye nâm-ı müstearı (takma ismi) altında bir tertip teşkil ederek padişah ile hükümet-i merkeziyenin evamirini (emirlerini) hiç addetmekle harbin  netayic-i elîmesinden (kötü sonuçlar) büsbütün tükenmiş olan ahaliyi askerlik için toplamak, anasır-ı muhtelife (çeşitli unsurlar) meyanında nifak çıkarmak, iane-i milliye (yardım parası) bahanesiyle soymak gibi ef’ale (işlere) cüret ettiler.

(…) Sulh Konferansı vazifesine devam etti ve nihayet İstanbul’un Türk idaresinde kalmasına karar vermiştir.

(…) efkâr-ı umûmiyeyi bera-yı tenvir (kamuoyunu aydınlatmak için) nikat-ı âtiye tasrih(ilgili önemli sözler aşağıda beyan edilir) olunur:

1.İşgal muvakkattir. (geçicidir)

2.Düvel-i İtilâfiye’nin (İtilâf Devletleri) niyeti makam-ı saltanatın nüfuzunu kırmak değil, bilâkis idare-i Osmaniye’de kalacak memalikte (ülke) o nüfuzu takviye ve tahkim etmektir.

3.Düvel-i İtilâfiye’nin niyeti yine Türkleri Dersaadet’ten (İstanbul) mahrum etmemektir.

4.(…)

5. (…)

                                                                                                 Düvel-i İtilâfiye Mümessilleri

 

Karabekir Paşa 17 Mart sabahı Heyet-i Temsiliye’ye, Meclis-i Millî’nin Ankara’da toplanması teklifinde bulunur.

!8 Mart ve sonrası günlerde halk İstanbul’un işgaline karşı mitingler yapar. Batı ülkeleri dışişleri bakanlıklarına telgraflar çekilir.

 Heyet-i Temsiliye, bir Beyannâme (Bildiri) yayınlar:

“Âlem-i İslâma Beyannâme,

Hilâfet-i mukaddese-i İslâmiye’nin makarr-ı âlâsı (başkenti) olan İstanbul’da Meclis-i Mebusan ve bilcümle müessesat-ı resmiye (resmi kurumlar) ve askeriyeye vaz-ı yed (el koyma) olunmak suretiyle resmen ve cebren işgal edilmiştir.

Bu tecavüz saltanat-ı Osmaniyye’den ziyade makam-ı hilâfeti, hürriyet ve istiklâllerinin istinadgâh-ı yegânesi (biricik dayanağı) gören bütün âlem-i İslâm’a racidir (yöneliktir).

(…) Hilâfet makamını taht-ı esarete ( esaret altına) alarak bin üç yüz seneden beri payidar (kalıcı) olan ve müebbeden (ömür boyu)  masun-ı zeval (yıkılmaktan korunan) kalacağına şüphe bulunmayan hürriyet-i İslâmiyeyi  hedef ittihaz (almak) etmektedir.

Mısır’ın on bine baliğ (ulaşan)  olan şüheda-yı muazzezesine (yüce şehidlerine), Suriye ve Irak’ın binlerce evlâd-ı muhteremesine, Şimal-î Kafkasya’nın, Türkistan’ın, Efganistan’ın, İran’ın, Hind, Çin velhasıl bütün Afrika’nın ve bütün şarkın bu gün azîm bir heyecan ve derin bir emel-i istihlas (kurtarma) ile titreyen efkâr-ı müşterekesine (ortak fikirlerine) havale edilmiş olan bu darbe-i tahkir (küçük görme) ve tecavüzün düşmanlar tarafından tahmin edildiği veçhile maneviyatı haleldar (bozma) etmek değil, belki bütün şiddetiyle mucizeler gösterecek bir kabiliyet-i inkişafiyeye (gelişme)  mazhar eylemek neticesini tevlid (doğurma) edeceğine şüphemiz yoktur.

 (…) ehl-i salib (haçlılar) efradının (askerlerinin) bu son amele-i sefilesi (aşağılık eylemleri) İslâmiyetin nur-ı irfan ve istiklâline ve Hilâfetin tarsin (sağlamlaştırma) ettiği uhuvvet-i mukaddeseye (kutsala bağlılık) merbut(bağlı) olan bütün Müslüman kardeşlerimizin vicdanında da aynı hiss-i mukavemeti (karşı koyma duygusu) ve aynı vazife-i galeyan ve kıyamı uyandıracağından emin olarak Cenab-ı Hakk’ın mücahedat-ı mukaddesemizde (kutsal cihadımızda) cümlemize tevfikât-ı ilâhiyesini (ilahî yardımlarını) terfik (yanımıza göndermesini) etmesini ve ruhaniyet-i Peygamberiyeye istinad (dayanan)  eden teşkilât-ı müttehidemize (birleşmiş) muin (yardımcı) olmasını niyaz eyleriz.

Müdafaa-i Hukuk

Heyet-i Temsîliyesi nâmına

Mustafa Kemal

 

Salih Paşa’nın sadrazamlıktan istifası üzerine 5 Nisan 1336/1920 tarihli bir Hatt-ı Hümayûn (padişah fermanı/emri) ile Ferit Paşa yeni Osmanlı Hükûmeti’nin başına getirilir.

(Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, I. Cilt)

 

05.10.2020, Kardelen / Ankara

Mehmet Yavuz AY

 

Yorum Ekle
Yorumlar (6)
Mahmut AY | 14.10.2020 12:43
Teşekkürler
Yavuz Soysal | 08.10.2020 10:58
Tarihimiz ne yazık ki doğru bilinmiyor Bazı bölümler de gün yüzüne çıkarılmıyor 1. Dünya savaşına neden girdik kim niçin girmemize sebep oldu Kurtuluş savaşını yapanlar Osmanlı kurmayları değil mi? Silah bırakma noktasına getiren kimler? Sorulacak soru ve cevaplar çok Kaleminizr güç size sağlık dilerim Selamlarımla
Abdullah Aydın | 07.10.2020 00:39
Kaleminize sağlık, teşekkürler.selametle kalın.
hidayet çelik | 05.10.2020 13:01
O dönem hakkında insanlarımızın -özellikle yeni gençliğin- bilmediği ya da çok az bildiği o kadar çok şey var ki...Bir de , bir zamandan beri o dönem hakkında kafa karıştırıcı, aşağılayıcı, hatta art niyet arama sevdalısı bir güruh doğdu ve bu güruh az şey bilen ve okuma merakı da olmayan insanlarımızın kafasını özellikle karıştırma çabasındalar...Ama güneş balçıkla sıvanmaz. Kurtuluş mücadelesi veren tüm kadro vatanseverdi ve mucize denen bir şey gerçekleştirdiler. Haaa...zaman içinde belki fikir ayrılıklarına düştüler, ama bu onların art niyetli olduğunu göstermeyeceğini düşünüyorum. Yöntemde farklı düşünseler de, hiçbirinin vatanın daha iyi yerlere gelmesini amaçlamaktan başka bir gaye taşıdığını sanmıyorum...Emeğinize de teşekkür ediyorum...
M.Zeki GÖRÜCÜ | 05.10.2020 10:29
İstanbulun işgalı ve yapılanları okuyunca ve bu azgın emperyalist işgal kuvvetlerinin yaptıklarını da gözümün önüne getirince bunlara karşı Milleti organize edip kurtuluş harbini Yapan kadroya duyduğum minnet ve şükran duygularımın bir kat daha arttığını ifade ediyorum o kadro hakkında konuşurken insaflı vicdanlı ve vefalı olmalı edep ve saygıda kusur etmemeli diye düşünüyor ve değerlendiriyorum
M Ali ÇOBAN | 05.10.2020 10:05
Tarih Okumaları Yazılarınızı Çok Güzel Oluyor. Teşekkür Ederim Kıymetli Ağabeyim...