Ecel; Allah (cc) tarafından her canlı için takdir edilen hayat süresi ve bu sürenin sonu olan ölüm vakti anlamında ifade edilen kelam terimidir. Ehl-i sünnet âlimlerine göre ecel daha çok; “Allah’ın canlıların öleceğini bildiği zaman” diye de tarif edilir. Ayrıca eceli gelen hiçbir nefsin yaşatılamayacağı kesin bir şekilde anlatılarak herkesin eceliyle öldüğüne işaret edilmiştir.(TDA)
Kur’an-ı Kerim’de; “Her canlı ölümü tadacaktır, sonra bize döndürüleceksiniz.” Buyurulmaktadır.(29/57) Yine ; “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.”(67/2) , “De ki; “Eğer siz ölümden ya da öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size asla fayda vermeyecektir…”(33/16)
Sahabe Resulullah (as)’a sorar; “Hangi mü’min daha akıllıdır Ya Resulullah?” diye.
Resulullah (as); “Ölümü sıkça hatırlayıp, ölümden sonrası için hazırlık yapan kimsedir. İşte gerçek akıllı insan onlardır.” (İbn-i Mace, Zühd,31)
Sezai Karakoç adeta ölümü sevdiren ve hatta imrendiren; “EY SEVGİLİ” şiirinde;
‘Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim.’ Diyor.
Erdem Bayazıt ise;
‘Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Ek kapısıdır ölümsüzlüğün
Ölümle tanıştıktan sonra anladım
Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamın.’ Diyor.
Son bir hafta içerisinde üç önemli dostumu Hakka uğurladık. Dr. Derviş Çelik, Âlim Şeyho Duman, Mütefekkir ve aktivist Zekeriya İyilik. Allah cümle mü’min geçmişlerimize rahmetiyle merhametiyle, muamele etsin inşallah.
DR. DERVİŞ ÇELİK
Dr. Derviş Çelik dünürümdü. 30 yıldan bu yana akrabayız. Öncesinde de dost ve kardeş idik. Beraber olduğumuz süre zarfında ve öncesinde hiçbir şekilde birbirimizi incitmedik. Derviş bey uzun ve çok sıkıntılı bir hastalık süreci geçirdi. Ama hiçbir gün rahatsızlığından şikâyetçi olmadı. Her defasında; ‘Hamd olsun iyiyim’ dedi. Rabbim onu başta Resul (as) olmak üzere iyilerle haşr etsin inşaallah.
Derviş Bey ile ortak iki torunumuz var. Allah bize muvahhid, muhsin, muhsine, mütedeyyin iki torun nasip etti. Onlar da,dığer torunlarım da bizleri bugüne kadar incitmediler. Allah onlardan da razı olsun. Ve tabii iki gelinim de, oğlumuz da incitmediler. Bunlar bizim Çelik ailesi ve Arslantaş ailelerinin servetleridir.
Derviş Bey ismiyle müsemma tam bir dervişti. Keza gönlü ve cebi açık bir mü’mindi. Merhametin zirve yaptığı bir kalbin sahibi idi. Dünya hayatını misafirlik hayatı olarak gören çelebi ruhlu (efendi, kibar, görgülü ve ince ruhlu kişi) bir mizaca sahipti. Sanki bu mizacın bir yansıması olarak cenazesi gerek Ankara’da ve gerekse Çorum’da nice mü’minlerin katılımı ve hüsn-ü şehadetiyle zenginleşti. Günümüzde topluca kılınan-kıldırılan cenaze namazlarında sıradan ‘nasıl bilirdiniz’ sorusuna cılız seslerle verilen cevabın aksine Derviş Bey’in cenazesinde içten gelen bir hüsn-ü şehadet ve helallik verildi ya da Hz. Resul (as)’ın; Bir Müslüman’ın cenazesinde Allah’a şirk koşmamış kırk kişi hazır bulunur namazını kılarsa, Allah, onların cenaze hakkındaki şefaatini mutlaka kabul eder.’(Müslim Cenaiz,59) buyurduğu sanki tecelli etti. Allah rahmeti ile merhametiyle muamele etsin inşaallah.
ŞEYHO DUMAN
Şeyho Duman Hocamız da 30 Kasım günü Hakka yürüdü. Rahatsızdı ama yatalak değildi. Ecel gelmiş gerisi elbette bahane. Zira Hz. Ali’ye atfedilen bir söz var; “Ecelim, ölümümün teminatıdır.” diye. Hocamızla, 1976’da Seyranbağları’nda bir Cami’de İmam iken tanışmıştık. Eh yaklaşık 48 yıllık bir dostluğumuz vardı. Bildiğim kadarıyla ve kendi ifadesine göre Adıyaman’ın bir köyünde dünyaya gelen Şeyho Hoca, küçük bir yaşta iken Malatya’ya geliyor. Ve Malatya Müftüsü olan İsmail Hatip Erzen Hoca ile tanışıyor. Birlikte oldukları Said Çekmegil, Said Ertürk, Musa Çağıl gibi o dönemin genç Müslümanları İsmail Hatip Erzen Hoca’dan oldukça etkileniyorlar. Zira Erzen Hoca’nın din anlayışı Kur’an merkezli, bidat ve hurafelerden arınmış bir dindarlıktır. Bu, Müslüman gençler de İsmail Hatip Erzen Hoca’yı örnek alarak din anlayışlarını ona göre tanzim ederler ve hepsini de tanıma imkânını bulduğum bu büyüklerim yaşadıkları sürece Kur’an ve Sahih Sünnet çizgisini devam ettirdiler. Benim gibi kimseler de onlardan istifade ederek Kur’an ve Sünnet çizgisinde bir hayat sürdürmeye gayret gösterdik. Allah onlardan razı olsun.
Şeyho Duman Hocam ile birçok yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimiz oldu. Özellikle 1987, 1990 ve 1997’de birlikte gerçekleştirdiğimiz İran seyahatleri oldukça verimli geçti. Zira bu seyahatlerde mezhebi anlayış ve uygulamaları teşhis ve tespit imkânımız oldu. 1987 seyahatimizin nedeni ise 1987 yılında Mekke’de meydana gelen ve yaklaşık 487 İranlı Hacının ölümü ile sonuçlanan ve benim de görgü tanığı olduğum olaylara ilişkin olmuştu. Yani geniş katılımlı bir Hac Kongresi tertiplenmişti. Ben de o kongrede bir tebliğ sunmuştum. O davet hem benim için hem de hocam için Dünya Müslümanlarının birçok önderlerini tanıma fırsatı vermişti. Hocam aynı zamanda bizim tercümanlığımızı da üstlenmişti. Şeyh Osman Halepçe, Şeyh Fadlallah, Şeyh Said Şaban gibi önderlerle yapıcı, aydınlatıcı sohbetlerimizin tercümanlığını Şeyho Hocam yapmıştı.
Şeyho Hocam bir aktivist değildi. O bir âlimdi. Üstelik de Kur’ani kavramlara fevkalade hâkimdi. Zira dil konusunda oldukça ileri düzeydeydi. Kur’an Arapçası başta olmak üzere Osmanlıca’nın her türüne vakıf bir birikimi vardı.
Hocam’la ilgili bir anıyı da paylaşmak isterim. Tahran’dayız. Öğle ezanı okundu namaz kılacağız, hocam Fadlallah’ı işaret etti ve Fadlallah öğlen ve ikindi namazını cem ederek kıldırdı. Akşam ezanı okunduğunda da yine beraberiz. Bu kez Şeyh Fadlallah Şeyho Hocayı öne sürdü ve Şeyho Hoca akşam ve yatsı namazlarını kıldırdı. Bu arada şu notu düşmek isterim; Şeyh Fadlallah Şii olduğu için Müslüman değildi, Müslüman olduğu için Şii idi. Tıpkı Şeyh Said Şaban’ın Müslüman olduğu için Sünni olduğu gibi. Bu karşılıklı bir Şii imamın, bir Sünni imamın namaz kıldırmaları ve birbirlerinin arkasında namaz kılmaları, Türkiye’den gelen bazı Müslümanlar da Şeyho Hoca ve yanındakiler Şii mi oldu sorusunu beraberinde getirdi. Ve Hoca’ya; “Şeyho Hocam şen Şii mi oldun?” Dediler. Hoca da cevaben; “Şeyh Fadlallah benim arkamda namaz kılınca Sünni mi oldu?” Diye cevaplandırdı. Yani Şeyho Hocam ne Şii - ne Sünni idi. Ona göre zaten sünnete ehil olmayanlara Müslüman bile denmezdi. Çünkü Peygamber (as)’in en büyük sünneti farzlara riayeti idi. Hâsılı Allah rahmet eylesin ben ve kuşağım ve sonrakiler Şeyho Hoca’dan çok şey öğrendik. Bunların da başında Kur’ani kavramlar gelmektedir.
(Soldan sağa Nejdet Kartcı, Süleyman Arslantaş, Prof.Dr. Ahmet Rumeli, Hikmet Kuşcu, Şeyho Duman, Abdurrazak Ateş, Abdullah Altinkaynak)
ZEKERİYA İYİLİK
Meslektaşımdı., 1971’in bir kış günü birlikte nöbetçiydik. İstirahate gideceğimiz vakit komutanlığa çağırdılar ve Zekeriya abiye ihraç belgesini tebliğ ettiler. Sonrasında hayatın çeşitli çileli girdaplarında yoğun bir mücadele verdi. Onun da İslami çizgisi İsmail Hatip Erzen Hoca’dan ders alanlardan ders aldığı için Kur’ani bir çizgi idi. Ben ve benim gibi birçok arkadaşın İslami kimlik edinmesinde muazzam katkıları oldu. Doğru, kendisi iyi okuyan bir aktivistti yada muvahhid bir aktivistti. Allah rahmetiyle merhametiyle muamele buyursun. Evlatlarına ve yakınlarına sabr-ı cemil ihsan etsin inşaallah.Zekeriya abinin cenazesi Üsküdar Valide-i Cedid camii”nden yoğun bir dost katılımı ile ve kılınan cenaze namazı ardından Beykoz-Cumhuriyet köyü mezarlığında defnedildi.Evlatları gereği şekilde gereken hizmeti yaptılar.Mavera Vakfı taziye için ev sahipliği yaptı. Allah onlardan da,cenazeye iştirak eden tüm Müslümanlardan razı olsun.
Ecel ve ölüm makalemi Sadi’den bir alıntı ile bitirmek isterim; “Oğlum, dünya ebedi bir mülk değildir, ondan vefa umulmaz. Süleyman Peygamberin tahtı sabah-akşam yeller üstünde yürümez miydi? Ve nihayet yerinde yeller esmedi mi? Ne mutlu bu dünyadan bilgiyle adaletle göç edenlere. Bu dünyada saadet topunu kapan halkın rahatı için çalışan kişidir. İnsanların işine yarayan, toplayıp burada bıraktıkları değil, alıp öbür tarafa götürdükleridir.”
5 ARALIK 20024
Öğretmenlikte yeni sistem: KPSS kalktı
11.01.2025
Umran Dergisi Ocak 2025 Sayısı Çıktı
09.01.2025
Flash TV, iktidar saflarına katıldı
12.01.2025
ANFİDAP’tan Filistin İçin Adalet Yürüyüşü
18.12.2024
Leş kargaları | Vahdettin İnce
24.12.2024
Sezgin Baran Korkmaz'ın oteli mühürlendi
18.12.2024
Şeyho Duman’ın talebesi olmak / Barış SAĞLAM
24.12.2024
Türkiye'den Portekiz'e askeri gemi ihracatı
18.12.2024
SURİYE ÜZERİNE DÜŞÜNCELER YUSUF YAVUZYILMAZ 11.01.2025
Tek Başımıza Kalamıyoruz! FEYZULLAH AKDAĞ 14.01.2025
SURİYE VE KADİM SORUNLARIMIZ YUSUF YAVUZYILMAZ 28.12.2024
Büyük Sıfırlama/Global Reset ABDULAZİZ TANTİK 25.12.2024
Vasat olmak çok mu zor? ORHAN GÖKTAŞ 18.12.2024
Arz-ı Mevud: Var Olan Gerçeklik HARUN ÖZKARAKAŞ 17.12.2024