Hamdolsun Ramazan-ı Şerif’e ulaştık. Günahları yakıp yok ettiğinden dolayı bu ay “Ramazan” adını almış. Rahmet, bereket ve manevi hasat ayı. Bu ayda şeytanlar bağlanır, kullar maneviyata garkolur. Ramazan, Kur’ân ve oruç ayı. İçinde bin aydan daha kıymetli olan Kadir Gecesi var. Efendimizin tavsiye ettiği “İtikaf” da Müslümanların Ramazan-ı Mübarek’te yapmayı arzu ettiği ibadetlerden.

Farsça’da “rûze”, Arapça’da “savm” denen bu ibadete, Türkçe’de oruç denmekte. Ramazan orucu, Hicret’ten bir buçuk yıl sonra farz kılındı. Oruç yalnız Allâh ü Teâlâ’nın rızası için tutulduğundan O’nun katındaki değeri çok fazla.

Ramazan; Müslümanlara sabrı, paylaşmayı ve mazlumların dertleriyle dertlenmeyi öğretip kulun yaratıcısıyla olan irtibatını güçlendirir. Azaptan kurtuluşa vesiledir. Şehr-i Ramazan, sevinç kaynağıdır. Ancak bu Ramazan çok hüzünlüyüz.

Dünyanın çeşitli memleketlerinde olduğu gibi Filistin’de de göz yaşı var. Beş aydır Gazze’deki kardeşlerimizin üstüne bombalar yağmakta, katliamlar devam etmekte. Hastahaneler, yardım konvoyları ve yardım almak için bekleyen insanlar bombalarla vuruldu. Binlerce şehid ve gazi. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar ya saldırılardan veya açlıktan ölüyor.

Son duruma göre, 31.000’den fazla ölü, 72.000’den fazla yaralı var. 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in katliam yaptığı Gazze Şeridi'nde vefat edenlerin üçte ikisinden fazlası çocuk ve kadınlar. En çok çocuklar öldü. Bu bir soykırım. İsrail'in saldırılarında ölen, yaralanan ve enkaz altındaki kişi sayısı 110.000’i aştı. 10.000 kanser hastası ölümle karşı karşıya. 700.000 kişi bulaşıcı hastalığa yakalandı. 60.000 hamile kadın ile 350.000 kronik hasta risk altında.

Gazze’de insanlık öldü. Biz sessiz çoğunluklar zalimlere dur diyemedik. Mazlum kardeşlerimizi zalimlerin insafına terk ettik. Zalimler birleşip mazlumlara kan kusturuyor.

Medet Allâhım medet!

Rabbim! Zulme uğrayan kullarına kurtuluş lutfeyle! Onlara ferahlık ver! Bizlere de şuur, basiret ve insaf nasip et.

Zalime engel olmamak Allah’ın gazabına sebep. Ashâb-ı kiram, tâbiîn, tebe-i tâbiîn başta olmak üzere gönlü Allah ve Rasûlullah aşkıyla yanan tüm mücahidler zalimlerle mücadele ettiler. Allâh’ın dinini hâkim kılarak zulmü ortadan kaldırmak onların gayesiydi. Ecdadımız dünyaya adalet dağıttı ve Topkapı Sarayı’ndaki “Adalet Kulesi” bunun simgesi oldu

Zalimler tek bir millet. Körfez Savaşı esnasında petrola bulanmış deniz kuşlarını televizyonlarda gösterip insanları Saddam’a karşı kışkırtanlar; Bosna, Irak, Suriye, Keşmir ve Arakan gibi yerlerde Müslümanları katlettiler veya katliamlara sessiz kaldılar.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam etmekte. Filistinli mazlum kardeşlerimiz, Ramazan ayının gelmesiyle İsrail bombardımanı altında ilk teravih namazını kıldılar. İsrail saldırılarında yıkılan camilerin enkazları yanında saf tutan kardeşlerimiz oruçlarını tutacaklar.

Bir tarafta mükellef sofralarda iftar ve sahurlarını yaparak nazlı nazlı oruç tutan Müslümanlar, diğer tarafta bombalar altında sahur ve iftarsız oruç tutmaya gayret eden mazlumlar. 24 saat hizmet vermeye çalışan sağlık personeli bile iftar ve sahur için yiyecek bulamıyor. Müslümanlara ait yardım kuruluşlarının gayretleri derde deva olmaya çalışıyor. Samimi dualarımız, manevi ve maddi desteklerimizle inşallah bu günler de geçecek. 

Geçtiğimiz yıllarda, yine İsrail’in Gazze’yi bombaladığı bir Ramazan’dı. İstişare için bir iftara davet edilmiştim. İftar programı tarihî bir mekânda gerçekleşiyordu. İftar ikramında bulunan ağabeyimiz; “Bu hüzünlü günümüzde, zulüm altında olan kardeşlerimizin ızdıraplarını bir nebze hissedelim diye, iftar yemeğinin sade olmasını istediğini ve özellikle tatlı ikram ettirmediğini” misafirlere bildirmişti. Davetlilerin çoğu bu hassasiyet için teşekkür ederken durumdan hoşnut olmayanlar da vardı.

Ramazan, kardeşlik duygularını pekiştirir. Oruç, aç olanın hâlinden anlamamızı sağlar. Nefsinin isteklerine uymayıp bütün imkânlarıyla mazlum kardeşlerinin yanında yer alan Müslümanlar, Şehr-i Sıyam’ın bereketinden son derece istifade edecekler ve Yüce Yaratıcı’nın azabından kurtulacaklar.

Mazlum kardeşlerimizin yaralarının en kısa zamanda sarılması mübarek Ramazan’ın bereketiyle olacaktır inşallah. Bu kardeşlerimize yapacağımız yardımlar, Rabbimizin rızasına ermemize vesile olacağından tüm yardıma muhtaçlara veren el olmaya devam etmeliyiz. Aynı zamanda felaketlerden korunabilmemiz de buna bağlı.

Dedelerimiz, harplerde bile oruçlarını tutup namazlarını kılmışlar ve oruçlu olarak düşmanla savaşmışlar. Hem nefisle hem de düşmanla mücadele etmişler. Böyle kahraman ecdadın torunları olan bizler, zekât, fıtır sadakası ve diğer sadakalarla mazlum kardeşlerimizin yanında olup elimizden gelen hiçbir yardımı esirgememeliyiz.

Güvenilir yardım kuruluşlarıyla irtibata geçtiğinizde yardımlarınız Gazze’ye ulaşacaktır. 7 Ekim öncesinde Gazze’de sistemini kurup insanların gıda, giyim, sağlık ve temiz su ihtiyaçlarını karşılayan gönüllü kuruluşlar, bu hizmetlerini zor şartlarda da olsa devam ettiriyorlar. Bizlere düşen onlara yardımcı olmak.

Ramazan; rahmet, mağfiret ve azaptan kurtuluşa sebeptir. Bu mübarek ayın bereketinin gönüllerimize dolup kalplerimizde karar kılmasını diliyorum. Mazlum kardeşlerimize ferahlık nasip etmesini ve bizleri affetmesini Yüce Mevlâmızdan niyaz ediyor, “kardeşinin derdiyle dertlenmeyi” şiar edinen siz kıymetli okurlarıma dualar ediyorum. Rabbim yâriniz, cennet diyarınız olsun.

“Olsun be aldırma, Yaradan yârdır.

Sanma ki, zalimin ettiği kârdır.

Mazlumun âhı, indirir şâhı.

Her şeyin bir vakti vardır.”