Geçen gelişimizde Almanya’nın kalkınmışlığı hakkında bazı veriler vermiş, elde ettiğimiz birtakım verileri de bu sütunlarda sizlere aktarmıştık. Bugün de kısaca Almanya’nın siyasi bakış açısından dünyaya nasıl baktığını bizim tespit ettiğimiz ve bilebildiğimiz kadarıyla kısaca siyasi duruşundan bahsetmek istiyoruz.
Almanya; Avrupa'nın ortasında kendince istikrarlı, haddini bilen, gücünün de farkında olan sabırlı ve Amerika’ya da an itibariyle oldukça sadık kalan hemen hemen tek NATO ülkesi olarak bulunmaktadır. Devlet bütçesi sürekli fazla veren artan, vatandaşına yüklediği ağır vergilerle bütçesi sürekli fazla veren, vatandaşı kazandıkça vergisi artan, aç insanı ve yoksulu oldukça az olan, kazandıkça vatandaşına ağır vergiler yükleyerek aşırı zengin olmalarını engelleyen, oldukça yaygın sosyal devlet olma özelliği ile imkanlar ölçüsünde adaletli gelir dağılımı sağlayarak vatandaşını azami ölçüde gelirlerden faydalandıran bir siyasi yapıyı oturtmuş toplam 16 eyaletten oluşan federal bir yapı ile idare edilen bir devlettir.
İçinde belki de en fazla yabancıyı barındıran, yabancı örgütleri kontrol eden, edebilen, kendine sadık örgütleri zaman zaman tolere eden-edebilen genç nüfusu oldukça azalmış bu nedenle yabancı çalıştırma mecburiyetinde olduğu için gelen yabancılara bu noktada izin verme mecburiyetinde kalmış konumdadır. İkinci ve üçüncü kuşak gurbetçi vatandaşlarımızın manevi değerlerinden oldukça uzaklaşması ülkeye yabancı genç bir neslin artmasına sebebiyet vermiştir.
Yahudi soykırımını başlatan, ülkesinde Yahudi nüfusa izin vermeyen sürgün hayatı yaşamaya mecbur eden Almanya bu gün itibariyle İsrail'e karşı timsah gözyaşları dökmektedir. Gerçekte sürgün ettiği Yahudileri kendi topraklarından attığı için adeta sevinmekte Müslümanlara bela ettiği içinde bir yönüyle memnun olmuştur. Zira belayı kendi topraklarından uzak tuttuğu için içten içe rahatlamıştır.
Çalıştırdığı yabancı uyruklu vatandaşlardan hassaten Türk kökenli yurttaşların çocuklarından geri planda çalıştırmak üzere işçi sınıfını oluşturmuş, çocuklarımız ‘’iş buldu’’ diye sevinen Türk aileler çabuk iş buluyoruz diye farkında olmadan işçi sınıfının neredeyse büyük çoğunluğunu oluşturmuşlardır. Yabancı uyruklu vatandaşlarının büyük çoğunluğunu nüfusa göre Türk kökenli gençlerden oluşmuştur.
Okul okumayan genelde tahsil hayatını yarıda bırakıp işçi olarak çalışmaya başlayan Türk kökenli gençler erken para kazanmanın verdiği geçici rahatlıkla ileride yaşları artınca ve yaptıkları işin zorluğu ortaya çıkınca geri dönüşün zorlaştığı anlaşılınca pişmanlıklar yaşanmaya başlıyor ve geri dönüşün süresini kaçırmış oluyorlar.
Geçmişte Milli Görüş teşkilatları sayesinde kısmen manevi değerlerini muhafaza eden vatandaşlar son yıllarda bu teşkilat ve mensuplarının kontrol dışı davranışlara yönelmeleri nedeniyle geçmiş kazanımlarını kaybetmişlerdir.
Yıllarca Avrupa'da faaliyet yapan Milli Görüş Teşkilatları Filistin meselesinde dünyaya sesini duyuramamıştır. Ben bunu bir eksiklik olarak görüyorum.
Mustafa YILDIZ / ALMANYA
HOCAM ŞEYHO DUMAN-CELAL SANCAR
06.12.2024
Halep Savaşı başladı
02.12.2024
ALİYA’DA HUKUK VE DÜZEN / Muharrem BALCI
11.11.2024
Gazze'de Öldürülenler Kadın ve Çocuk
09.11.2024
Hamza ER'le Derkenar..
11.11.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
CUMAYA GİTTİM GELECEĞİM ESRA DURU 06.12.2024