metrika yandex
  • $34.2
  • 38.03
  • GA20065

Haberler / Türkiye

Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi ‘Gazze’deki Soykırım" için Çağrı Yaptı..

14.11.2023

Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi 11 farklı ülkede ve 11 farklı dilde gerçekleştirdiği basın açıklamalarıyla, uluslararası kamuoyuna Gazze’deki soykırım , katliam ve insanlık dışı uygulamaları durdurma çağrısında bulundular

Kongre adına yapılan açıklamada: "İşgalci İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında ablukayı sıkılaştırarak, elektrik ve suyu keserek, iletişim ve interneti keserek suç araçlarını daha da ileri götürmektedir. Bu durum, Gazze Şeridi'ndeki sivillerin yaşadığı insani krizi derinleştirmektedir. Bu, işgal hükümetinin ve onun siyasi ve askeri yönetiminin uluslararası mahkemelerde ve yerel mahkemelerde yargılanmasını gerektiren bir savaş suçudur. İşgalci rejim tarafından savaş suçları yanında her an insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçu işlenmektedir." denildi.

7 Ekim’de İslami direni Hareketi HAMAS’ın topraklarını korumak amacıyla başlattığı eylem sonrası,  orantısız bir şekilde saldırıda bulunan ve özelliklede sivil katliamları yapan , hastane bombalayan  İsarail  vahşetinin  bir an önce durdurulması için uluslararası kamuoyunu ve İslam ülkelerini gereken adımları atmaya davet etmek üzere basın açıklamasında bulunan Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi, Türkiye’de de kongrenin sekreter yardımcısı Hisham Abu Mahfuz ve Türkiye koordinatörü Muin Naim’in de katılımıyla yapılan basın açıklamasında Türkiye Hükümetini ve STK’ları  daha etkin mücadeleye davet etti.

MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal’ın, Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi  Av. Ümit Kudbay’ın ve Hukukçular Derneği Yönetim kurulu üyesi Av. Özlem Öztekin’in katıldığı basın açıklamasını Gazeteci Ekrem Kızıltaş okudu.

Ekrem Kızıltaş’ın Okuduğu Basın Metni:

GAZZE'DEKİ SOYKIRIMI DURDURUN

Uluslararası tavır ve tepkiler şu ana kadar işgalci İsrail'in kuşatması altında bulunan Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına yönelik saldırıları durduramadı. Diğer taraftan İşgalci İsrail ordusunun saldırılarını destekleyen, yardım eden ve meşru gören ülkelerin tavrından dolayı girişimler başarısız oluyor. Bu basın açıklamasında kadar Gazze Şeridi'ne yönelik hava saldırılarında 4.609’u çocuk ve 3.100’ü kadın olmak üzere 11.180 masum sivil şehit oldu.

İşgalci İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı üst üste iki aydır devam ettirdiği bu savaş, esasen 17 yıldır devam eden abluka nedeniyle boğucu bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ne yönelik bir savaş suçudur, soykırımdır, Gazze’deki hayatın bütünüyle yok edilmesidir.

İşgalci İsrail, dünyanın gözü önünde, durdurulmadan ve hesap sorulmadan Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına yönelik soykırım suçlarını sürdürüyor. Kendisini durduran ve hesap soran kimsenin olmaması, onu sivilleri öldürmeye, hastaneleri, ambulansları ve yerinden edilenlerin kaldığı merkezleri bombalamaya, gerçeklerin duyulmasını engellemek için gazetecileri öldürmeye ve bu zamanda insanlığa karşı en korkunç suçları işlemeye itmektedir.

İşgalci İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında ablukayı sıkılaştırarak, elektrik ve suyu keserek, iletişim ve interneti keserek suç araçlarını daha da ileri götürmektedir. Bu durum, Gazze Şeridi'ndeki sivillerin yaşadığı insani krizi derinleştirmektedir. Bu, işgal hükümetinin ve onun siyasi ve askeri yönetiminin uluslararası mahkemelerde ve yerel mahkemelerde yargılanmasını gerektiren bir savaş suçudur. İşgalci rejim tarafından savaş suçları yanında her an insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçu işlenmektedir.

İşgalci İsrail’in acil insani yardımların, özellikle de hastane ve tıp merkezlerinin gerekli ilaç ve yakıt ihtiyaçlarının girişini engellemesi, uluslararası mahkemelerin ve evrensel yargı yetkisi çerçevesinde yerel mahkemelerin hesabını sorması gereken bir suçtur.

İşgalci İsrail'in, Filistin halkını Gazze Şeridi'nden sürme, bölge sakinlerini evlerini terk etmeye zorlama ve sayısı şu ana kadar ( 40 ) bine ulaşan konutları bombalama, sivilleri öldürme ve yok etmeye yönelik işgal politikası, İsrail çetelerinin 1948'de Filistinlilere yönelik katliam ve tehcir politikasının aynısıdır. Unutulmamalıdır ki Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICC) kuruluş statüsü olan Roma Statüsü gereğince halkın bir yerden başka bir yere zorla nakledilmesi de insanlığa karşı suçtur.

Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının bu tehciri reddetmesi ve topraklarına ve vatanlarına olan bağlılıkları, işgalci İsrail'in sivillere, özellikle de çocuklara ve kadınlara karşı işlediği suçlara verdiği doğal bir tepkidir. Filistin halkı, 1948'deki Filistin Nekbe'sını tekrar yaşayamaz. Çünkü topraklarına kök salmış Filistinliler, her türlü fedakarlığı yapmakta ve meşru haklarını korumaktadırlar.

Ayrıca işgalci İsrail uçaklarının sivil tesisleri, hastaneleri, yerinden edilenlerin barındığı UNRWA okullarını, camileri, kiliseleri, ambulansları, BM ve uluslararası kurumların merkezlerini bombalaması, binlerce çocuk, kadın ve yaşlıyı öldürmesi gibi bütün dünyanın şahit olduğu olaylar, işgalci İsrail ordusunun sistematik bir politika ve geniş bir saldırı çerçevesinde işgal altındaki Gazze Şeridi'ndeki sivillere yönelik soykırım ve etnik temizlik gerçekleştirmesi demektir. Bu, uluslararası topluma bir mesajdır. Buna göre İşgalci İsrail devleti, uluslararası hukukun dışına çıkan, BM kararlarını ve uluslararası hukuku hiçe sayan haydut bir devlettir. Onu destekleyen bazı ülkelerin, özellikle de Amerika Birleşik Devletleri'nin tavrı da İsrail’i bunu yapmaya teşvik etmektedir.

İsrail'in kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı ve saldırganlığını devam ettirmesi ve işgal ordusunun çocuklara ve mağdur Gazze'de hayatın her alanına karşı işlediği suçlar karşısında, Yurtdışındaki Filistinliler Halk Kongresi olarak

“Gazze'deki Soykırım Savaşını Durdurun!”çağrısında bulunuyoruz.

Bu çağrımız ülkelerimizdeki hükümetler, politikacılar, sivil ve insani kuruluşlar da dahil olmak üzere bütün karar vericilere yöneliktir. Çağrımız şu şekildedir:

1. İşgalci İsrail’in, işgal altındaki Gazze Şeridi'nde sivillere, çocuklara, gazetecilere ve sağlık personeline karşı gerçekleştirdiği saldırılar, Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran 1998 tarihli Roma Statüsü ile 1946 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşmeye göre savaş suçu ve tam anlamıyla bir soykırım suçu teşkil etmektedir. Bu da bu suçlara karşı uluslararası müdahaleyi ve hukuken hesap sorulmasını, suçların kınanmasını ve reddedilmesini gerektiren bir durumdur. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, siyasi, sivil ve insani kurumlarını, işgalci İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırım suçunu durdurmaya yönelik attığı adımlarını daha da güçlendirerek, uluslararası baskıyı artırmaya davet ediyoruz.

2. Dünyanın gözü önünde işlediği insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırım suçu sebebiyle işgalci İsrail devletinin, yetkililerinin ve silahlı unsurlarının Uluslararası Ceza Mahkemesinde, BM tarafından ihdas edilecek özel mahkemelerde ve evrensel yargı yetkisi kapsamında devletlerin yerel mahkemelerinde yargılanmasını talep ediyoruz.

3. İşgalci İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının derhal durdurulmasını ve Gazzelilerin, özellikle de hastanelerin ilaç, tıbbi malzeme, yakıt, ambulans, sivil savunma malzemeleri gibi insani ihtiyaçları için acil ve gerekli yardımların ulaştırılması amacıyla kapıların açılmasını talep ediyoruz. Ayrıca yaralıların ve hastaların uygun ve gerekli tedaviyi almaları için Gazze dışına çıkmalarının sağlanmasını talep ediyoruz.

4. Refah kapısı başta olmak üzere Gazze Şeridi’ne açılan kapıların tamamen açılmasının, yardım konvoylarının, sağlık ekiplerinin ve sivil savunmanın ekiplerinin girişlerinin kolaylaştırılmasının önemine dikkat çekiyoruz. Bu bağlamda Gazze Şeridi'ndeki tıbbî yardım ve insani ihtiyaçların karşılanması için uluslararası yardım kampanyalarının başlatılması çağrısında bulunuyoruz.

5. Dünyanın her tarafında Filistin davasıyla dayanışma içinde olan herkesi, işgalci İsrail'in yalanları karşısında Filistin’in haklı sesinin gür çıkması için Gazze ile dayanışma hareketlerini çeşitli alanlarda sürdürmeye, İsrail'in acımasız saldırıları ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına yönelik yürüttüğü soykırım karşısında aktif bir şekilde boykota katılmaya davet ediyoruz.

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş