Merhum Aliya İzzetbegoviç'in Fide yayınlarınca basılan "İSLAM DEKLARASYONU" kitabında geçen " İslami Düzen” - “Pakistan İslam Cumhuriyeti” başlıklı yazısını siz değerli hertaraf.com takipçileri için derledik.
Fuat TAŞCI - Her Taraf Haber / Kültür Sanat Servisi
İslami Düzen
Dini ve ahlaki yenilenmenin vurgulanması tespiti, İslami düzenin, İslam iktidarı olmaksızın gerçekleştirilebileceği manasına gelmez ve böyle yorumlanamaz. Bu tespit ancak yolumuzun hareket noktasının iktidarı ele geçirmek değil, insanları feth etmek olduğu ve İslami yeniden doğuşun ilk evvela terbiye alanında, daha sonra ise siyasi manada bir devrim olduğudur.
Yani ilk evvela vaiz, daha sonra ise asker olmak zorundayız. Vasıtalarımız şahsi örneğimiz, kitap ve sözdür.
Bu vasıtalara güç ne zaman katılacak?
Bu anın seçilmesi her zaman somut bir sorudur ve birçok etkene bağlıdır. Ancak yine de bir genel kural konulabilir: İslami hareket, ahlaki ve sayısal güç ve çoğunluğa ulaştığında sadece var olan gayr-ı İslami iktidarı yıkmak için değil, yeni İslami iktidarı inşa edebildiği vakit, iktidarı teslim almaya çalışmalı ve yapabilmelidir. Bu fark önemlidir, zira yıkım ile inşa aynı derecede psikolojik ve maddi hazırlığa bağlı değillerdir.
Burada erken davranmak tıpkı geç kalmak gibi tehlikelidir.
Yeteri kadar ahlaki ve psikolojik açıdan hazırlanmadan ve lazım olan asgari yetişmiş kadro olmaksızın, sadece şansın yaver gitmesi dolayısıyla iktidarı ele geçirmek, İslami devrim gerçekleştirmek değil, darbe yapmak anlamına gelir (darbe ise gayr-ı İslami siyasetin devamıdır ve başka insanlar tarafından ve başka hedefler uğruna yapılan bir şeydir). iktidarı ele geçirmede geç kalmak, İslami düzenin hedeflerinden biri olan iktidar ile alakalı güçlü bir vasıtadan yoksun kalmak demektir ve böylece gayr-ı İslami iktidarın harekete darbe vurmasına ve kadrosunu azaltısına fırsat vermek demektir. Bu sonuncusu ile alakalı yakın tarihimizde yeteri kadar trajik ve ibret verici örnekler mevcuttur.
Biz, Müslüman toplulukların pasif kalmalarını mahkum eden ve hiçbir umuda yer bırakmayan "realizmi" yok saymaktayız. Tarih sadece sürekli değişimin değil, aynı zamanda ve devamlı olarak imkansız ve beklenmeyenlerin gerçekleşmesinin hikayesidir.
Pakistan İslam Cumhuriyeti
İslami iktidar söz konusu olduğunda bugün kendini İslam Cumhuriyeti olarak ilan eden Pakistan örneği bir tarafa bırakılamaz. Bazı başarısızlıklara ve zorluklara rağmen biz Pakistan'ı selamlıyoruz, çünkü İslami düzenin kurulması isteğinin meyvesidir ve tasarlayanla da beraber onu gerçekleştirenler de açık İslami fikirle yönetilmekteydi.
Bugünkü şartlar ve gelişmişlik düzeyinde Pakistan, İslami düzenin gerçekleştirilmesine yönelik bir umumi denemedir. Pakistan örneğinde İslam öncüleri, nasıl yapmalı ve nasıl yapmamalı hususunda öğrenebilir ve öğrenmeliler. Pakistan'ın olumsuz tecrübesini -ki olumsuz tecrübeler her zaman daha önemlidir- şu iki noktada özetleyebiliriz:
İkbal'in Pakistan hakkındaki düşüncesini hayata geçiren temel organize gücün yeteri kadar olmayan birliği ve yetişmişliğidir. Pakistan'ın yaratılmasından kısa bir süre sonra, Müslüman Birliği etrafına, ana sorunlar ve toplumun düzeni ile devletin teşkilatlanması hususunda aynı yaklaşıma sahip olmayan, birbirine epey uzak unsurları topladığı ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan Birlik, klasik manadaki siyasi partiden az bir şey daha fazla idi ve Pakistan'ın bulunduğu ikilemler karşısında kendi birliğini koruyamamıştır.
Pakistan örneğinde İslami temel kurallar hakkında şekilci ve dogmatik yaklaşım mevcuttur. Pakistan'ın fikir ve hukuk adamları, eğitimin had safhada bulunan meselelerine dikkat etmek yerine, bölündüler ve enerjilerini, aşağı yukarı şeriat hukukunun ceza ve nikah meseleleri ile alakalı tartışmalarda heba ettiler. Onlar hırsızın eli kesilmeli mi yoksa basitçe zindana koymalı mı bitmez tükenmez tartışmalarını yaparken, devlet olarak Pakistan'ın temellerini sarsan, krize sebep ve hırsızlığın özel bir durumu olan rüşvet, olağanüstü boyutlara ulaştı. Pakistan'ın yirmi yıllık hayatı ile alakalı ibretler açıktır.
Şunlardır: İlk evvela, İslami düzen ve Müslüman toplumun köklü yeniden yapılanması için mücadeleyi, sadece güçlü ve homojen teşkilatta birleşmiş, tecrübeli (bozulma tehlikesi olmayan) ve yetişmiş bireyler başarılı bir şekilde sürdürebilirler. Bu, Batı demokrasi depolarında bulunan siyasi partilerinden biri değil; o İslam ideolojisine dayalı ve aidiyeti ile alakalı açık ahlaki ve ülküsel kriterlerle donatılmış bir harekettir.
İkincisi, İslami düzen için mücadele bugün, İslam'ın özünü gerçekleştirmek demektir ve pratikte bu, halkın dini ve ahlaki terbiyesi ile toplumsal adaletin temel unsurlarını temin etmek manasına gelir. Bu sırada formlar tali öneme sahiptir.
Üçüncüsü, İslam cumhuriyetinin işlevi, öncelikli olarak insanların eşitliğini ve tüm Müslümanların kardeşliğini ilan etmek değil, bu yüce hedeflerin bir kısmının pratikte hayata geçirilmesi için mücadele etmek olmalıdır. Uyanmış İslam her ortamda, daha adil bir toplumsal düzen için bayrağı eline almalı ve İslam için mücadelenin, aslında cehalet, adaletsizlik ve fakirliğe karşı bir mücadele olduğunu, bu savaşta herhangi bir anlaşma veya geri adım olmayacağını ilan etmelidir. Eğer İslam bunu yapmazsa, ikiyüzlü hedeflerini gerçekleştirmek için, toplumun demagog ve yalancı kurtarıcıları yapacaklardır. Bu mesajların acı tadı vardır. Ancak yine de biz Pakistan'a ve onun dünya İslam'ı için yapacağı hizmetlerine inanıyoruz. Pakistan gibi sevgili bir şey karşısında titremeyecek bir Müslüman kalp yoktur, her ne kadar bu sevgi, diğer bütün sevgiler gibi, kendi korkuları ve kuşkularını biliyorsa da. Pakistan bizim, sınav la dolu büyük umudumuzdur.
Devam Edecek..
Önceki Bölüm İçin Tıklayınız:
2. Bölüm için tıklayınız:
http://hertaraf.com/haber-bizim-zamanimizda-islam-duzeni-2-aliya-izzetbegovic-3854
İlk Bölüm İçin Aşağıdaki Linki Tıklayınız:
http://hertaraf.com/haber-bizim-zamanimizda-islam-duzeni--aliya-izzetbegovic-3574
ÇİÇEKTİR ÇOCUKLAR|HATUN ÖZKÜMÜŞ
12.09.2024
Ebu Ubeyde'den önemli açıklamalar!
26.08.2024
İSTİKLAL MAHKEMELERİ VE ŞEYH SAİD KIYAMI
25.08.2024
Nurettin Topçu ve Anadolu Sosyalizmi-5
25.08.2024
Giyinmek Güzeldir | Hatun Özkümüş
22.08.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024
MEVLİD-İ NEBİ AHMET SEMİH TORUN 15.09.2024
Zamanın Ruhu Aydınlar ve Söylem YUSUF YAVUZYILMAZ 15.09.2024
Küflenmiş Bir Zihin Dünyası ATASOY MÜFTÜOĞLU 20.08.2024
EKSİKLER RİSALESİ RÜSTEM BUDAK 24.08.2024
İslam’ın Son kalesi Hamas… ABDULAZİZ TANTİK 22.08.2024