Bir fikrin, bir kişinin, bir topluluğun ismi ve kimliği önemlidir, o isim ve kimlik ile tanınır, bilinir. Bununla birlikte o isme ve kimliğe asıl anlamını veren durduğu zemindir. Bir fikrin, bir kişinin, bir topluluğun nasıl bir zemin üzerinde durduğu, değer ve ilkeleri aldığı o isme ve kimliğe anlam verir.
Kendini tanımlayarak 2021 senesinin ilk günüyle birlikte yayın hayatına başlayan Farklı Bakış için de aynı durum söz konusundur. Farklı Bakış kamuoyunun karşısına Mutabakat Metni ile çıktı. Mutabakat metninin kıymetli bir çaba olduğu ortadadır.
Mutabakat metni çok geniş yelpazede durum tespiti, analiz, değerlendirme ve önermelere yer vermektedir. Değer ve ilkelere önemli atıflarda bulunulmakta, ekonomik, küresel, bölgesel ve yerel tespitlerin yanı sıra YENİ ANAYASA başlığı altında 7 madde sıralamaktadır.
Sadece bir kişinin kaleminden çıkmadığı, belirli bir süreç ve çevre içerisinde müzakere ve istişare ile meydana geldiği izlenimini vermektedir. Bu Mutabakat Metni sadece bir web sayfasındaki olağan bir yazı değil ülkeye ait değerleri, ilkeleri, bakışı, hedefleri tanımlayan, bir misyon içeren bir metin gibi durmaktadır. İçeriğin yanı sıra Mutabakat Metni ifadesi bile çok genel anlamda toplumu muhatap alan bir iddia imajı içermektedir.
Mutabakat metninde yer alan her başlık için söyleyecek sözümüz vardır. Ancak o vakit bu yazının hacmi çok büyüyecek, o zamanda bu yazı bir köşe yazısı veya makale olmaktan çıkacaktır. Bu sebeple bir makalenin sınırlarını da zorlamadan Farklı Bakış’ta yayınlanan MUTABAKAT METNİ’nin sadece “YENİ ANAYASA” başlığını değerlendireceğim.
MUTABAKAT METNİ’ndeki “YENİ ANAYASA”
Yeni Anayasa başlığı sade, öz ve en temel olacak biçimde 7 başlıktan oluşmaktadır. Öz olarak bizlere ne söylediğine bakacak olursak;
Bu maddelerin ve içeriğin zenginleştirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Kısaca sebepleri, gerekçeleri ifade edelim;
YENİ ANAYASA da Sosyal Grup tanımlanmalıdır
YENİ ANAYASA başlığı altında 2. Maddede “Sosyal Grup” tan bahsedilmektedir. Bu sosyal grup nedir? Bu sosyal grupların sorunları nelerdir? Bu sosyal grupların sorunlarını belirleme ve çözme yöntemleri ve çözüm önerileri nelerdir?
Sosyal grup nedir? Sorusu cevaplanmadan diğer soruların cevaplanması mümkün değildir. Metinde geçen “Sosyal Grup” kavramının tanımlanması eksik bırakılmıştır.
Metinde yer almasa bile “Sosyal Grup” tanımlamasının bir kimlik tanımlaması olduğu görülmektedir.
Tek millet kavramı üzerinden, Türk kavramı üzerinden aynileştirilen ve kimliksizlik dayatılan bir yapı Sosyal Grup tanımlanmasıyla ifşa edilip düzeltilemez. Bu sebeple başkaları tarafından belirlenen kimlik yakıştırmalarına girmeden, her kim kendini nasıl tanımlıyorsa, o beyan esas alınarak kimliğin belirlenmesi ve Sosyal Grup kavramının netleştirilmesi doğru olacaktır. Çünkü ancak özgür ve hür olan birey ve toplulukların beyanları esas alınarak belirlenen bir kimlik Sosyal Grup olabilir.
YENİ ANAYASA Sivil Toplum Örgütleri (STK)’nin önemi vurgulanmalıdır
Sivil Toplum Örgütleri (STK)’nin ekseriyeti, siyasi yapıların ezdiği ve istediği gibi kullandığı araçlar haline gelmiştir. Sendikalar, dernek ve vakıflar çoğunlukla bir siyasi yapının arka bahçesi gibi görünmekte, siyasilerin kullanışlı araçları olarak biri biriyle karşı karşıya gelmekte, siyasetin amaç ve hedeflerine göre şekillenmektedirler. Bu kıskacın dışında kalmaya çalışacak olan STK’lar ise Kitle İmha Silahlarının Önlenmesi ile ilişkilendirilen yasayla terbiye edilebilecektir.
Oysa STK’lar örgütlenme özgürlüğü çerçevesinde toplumun en temel öğesidir. Toplumun Kamu Yönetiminde söz sahibi olabilmesi, icra üzerinde denetim görevini yerine getirebilmesi ve yönetimin her kademesinde söz sahibi olabilmesi için STK’ların özerk hale gelmesi, güçlendirilmesi ve kamu yöneticilerinin tercihlerine etki edebilmesi gerekmektedir.
STK’ların güçlendirilmesi insan hakları ve tam demokratik yönetim için önemli öğelerdir. Bu sebeplerle YENİ ANAYASA başlığının 7. Maddesi, STK ile ilgili aşağıdaki maddeleri de içerecek biçimde genişletilmesi gerekmektedir.
YENİ ANAYASA başlığında elbette daha başka eksikler vardır ve inancım odur ki daha çok tartışılarak bu eksikler giderilecektir. Biz şimdilik bu kadarıyla kifayet edelim.
Yazının ilk cümlelerinde de beyan ettiğimiz gibi Farklı Bakış Mutabakat Metni zemini üzerinden bir isim, bir şahsiyet, bir kimlik almış ve kendini tanımlamıştır.
Bu ilkeli çıkış, bu zeminde duruş övgüye değer ve kıymetlidir. Yetmez ama başlangıç için güzel bir örnektir.
FARKLI BAKIŞ’ın yolu aydınlık ve açık olsun, yayın hayatına hoş geldin.
Bknz:
Kendimizi, karşı olduğumuzun yerine koymaya var mıyız? 2021-02-24 13:50:02 Selahaddin E. Çakırgil
Uyuşturucunun Küresel Boyutu 2021-02-24 14:13:06 Mehmet BEYHAN
İslâmofobinin Merkez Ülkesi Türkiye ve 28 Şubat 1997 Darbesi 2021-02-25 03:00:50 Mehmet Yavuz AY
MİLLİ GÖRÜŞ, İTTİFAK VE TEMEL KARAMOLLAOĞLU 2021-02-25 11:45:50 Güven AKINCI
DOĞALGAZ SERÜVENİ VE ADANA 2021-02-25 16:41:14 Vedat KAHYALAR
Her askerî darbe, ‘gasb' yoluyla yönetme zorbalığıdır! 2021-02-26 10:11:04 Selahaddin E. Çakırgil
Ruhumuzu yeryüzüne serme vakti gelmedi mi? 2021-02-03 12:30:34 Mehmet Ali ÖNER
Nerden Geliyor Bu Sesler 2021-02-03 12:40:31 Ahmet GÜRBÜZ
Evrensel Zihinlerden Kabileci/Taşralı Zihinlere 2021-02-04 13:03:32 Atasoy MÜFTÜOĞLU
Memleketinden kopan medeniyetinden kopar 2021-02-04 16:40:49 Mehmet BEYHAN
“kıyısına” gelince! 2021-02-05 14:48:33 Mustafa AKMEŞE
BALIK BİLMEZSE HALIK BİLİR 2021-02-05 15:07:25 Vedat KAHYALAR