metrika yandex
  • $32.63
  • 35.2
  • GA17640

Zeybekci, Türkeş, Avrupa ve Kahramanlar İtibarsızlaştırılamaz!

GÜVEN AKINCI
12.07.2017

Yok yok, günün anlam ve önemine binaen bir coşkuyla demiyorum, gerçekten;


Düşünün!


Bir millet ki, topa tanka bedeniyle karşı durmuş, kurşunlara savaş uçaklarına hedef olmuş ama ülkesini teslim etmemiş…

 

Şehit olmuş, gazi olmuş bir an bile pişman olmamış. Yüksünmemiş! “Sabah sporumu yaptım, öğlen yemeğimi yedim“ doğallıgıyla yaşamış bütün olanları.

 

“Düşman içeriden, hain yakındayken“ gibi dünyanın en korkunç duygusal gel-gitlerini yaşarken zaafiyet göstermeden yapmış üstelik bunu..

 

Sonra…Bu destanın sene-i devriyesi olmuş.

 

Şehitler bulundukları yerden mutlu gülümser, yakınları, şehit yakını olmanın gururuyla özlerken çokça…

 

Gaziler bedelini peşin ödedikleri “bu ülkede yaşamak" ın huzurunu derinden hissederken…

 

Kahramanlığı hakedenler yani, hakettikleri şerefli pozisyonu geriden izlerken…

 

Bakmışsınız!!

 

Sahneyi çirkin politik çıkarlar, politik yüzler almış!

 

Bir kahramana asla ne yapamazsınız biliyor musunuz?

 

O`nun gururunu incitemez, O`nun itibarını zedeleyemezsiniz!

 

Kahramanlar asla itibarsızlaştırılamaz!

 

Çünkü onlar izzeti de şerefi de aşkın dünyaların Sahip`inden almışlardır…

 

Başbakan yardımcısı Türkeş, eğer Hollanda`ya Amsterdam sokaklarında turlamak için gitmek istese ve ev sahibi tarafindan kabul edilmeseydi, sorun değildi!

 

Ekonomi Bakani Zeybekci, Viyana`ya elmalı turta yemeye gitmek istese ve reddedilseydi dert etmezdik!

 

Kabinenin adı geçen iki üyesi kalkıyor, Avrupa`ya hem de 15 Temmuz Destanı`nı anlatmaya niyetleniyor üstüne de ev sahipleri tarafindan kabul edilmiyorlar. “Hopp beyler ne yaptığinızın farkinda misiniz?“ diye uyaran da yok…

 

O çifte standartçı Avrupa değil mi, tam da 15 Temmuz dolayımında gercek yüzünü gösterip, durduğu tarafı seçen?

 

Darbeci hainlere oturum verip hamiliklerini üstlenen, güdümlü medialarıyla şapkadan tavşanlar çıkarıp o direnişi görmezden gelen Avrupa değil mi?

 

Sayın bakan(lar), kime neyi anlatacaksınız?

 

Şayet anlatmak istediğinizi, siz anlamış olsaydınız rededileceğinizi bile bile Avrupa`ya gitmek istemezdiniz.

 

Darbeyi destekleyenlere, “darbeyi anlatmak istemek" ne büyük bir aymazlık?

 

Kendi soydaşlarımızla biraraya gelip, 15 Temmuz`u konuşmak istemeniz anlaşılır tabii ki..

 

Ama geçmiş örneklerden gördüğümüz üzre siz bunu da yapmıyorsunuz.. Elçilik rezidansında ya da bir otelin salonunda bir gurupla temaaşa edip, onlarla selfi çektirip(ki çoğunu bütün derdi bu) dönüyorsunuz memlekete..

 

Banker Bilo filmini bilirsiniz. Filmin en “ohh“ dedirten sahnesi hani; Bilo holding'in başına geçtikten sonra purosunu yakıp “ şimdi ben bu holdingin sahibiyim ele mi?!!!" dediği sahne..

İşte Almanya`daki örgütlenmeleri dışında tutarak rahatlıkla diyebilirim ki, sair Avrupa ülkelerindeki stk örgütlerimiz Banker Bilo`nun o hali kadar cahil, o kadar habersiz o kadar hadiseye yabancılar…

 

Avrupa`daki lobimiz, sivil toplumumuz diye bildigimiz –çok azı müstesna- yapılanmalar iki amaca erekte olurlar; “Türkiye`ye gidince itibar görmek, Türkiye`den gelen devlet büyüklerini gezdirmek“

 

Değer mi bunun için Avrupa`ya koz vermeye?

 

Temsil ettiginiz kahraman millet, sizden başka ülkelerin kapısından kovulmanızı değil, 15 Temmuz Direnişi`ni bizzat sizin anlamanızı bekliyor…

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş