Bir hafta boyunca sosyal medya hesaplarında ve yüz yüze geldiğim dostlarımla yaptığım görüşmelerde hep bu soruyu sordum.
Seminer verdiğim gençlere, farklı insan tiplerine, kendilerinin ve çocuklarının islam algısını sordum.Hatta bununla da kalmayıp başka sorular da sordum?
-İslam sizin için ne ifade ediyor?
-Yaşamınızda islamın etkisi nedir?
-Gün içinde din adına ne yapıyorsunuz?
-İslam işinize yarıyor mi ?
-İslam hayatınıza dokunuyor mu?
-İslam'ın helalleri ve haramları toplumu ve sizi ne şekilde etkiliyor ?
-Sizin için ideal müslüman nasıl olmalı?
-İbadet nedir?
-Dini temsil eden görevliler, televizyonlarda konuşanlar...kısaca dindarlara bakışınız nedir?
Benzer sorularla konuyu zenginleştirip günümüzdeki islam algısı,deizm,ateizm,siyasal islamin yarar ve zararlarını sorguladım.
Bir kere en çok üzüldüğüm, yaşları 15-18 arasında deyişen gençler oldu.
Verdikleri cevaplar da hiç te basite alınacak gibi değildi.
İslam nedir sorusuna verdikleri cevap müthişti körpe beyinli gençlerin:
İYİ AHLAK,DÜRÜSTLÜK, ADALET
Konuştuğum gençlerin çoğunun hayatında islamın belirleyici bir rolü yok ancak; merhamet,yardımlaşma,dayanışma,doğru sözlülük,güvenilir olmak öne çıkan ögelerdi.
Gençler İslamı yaşayan bir çok kişiden, ailelerinden, öğretmenlerinden şikâyetçi.
Hepsinin tespiti :güvenilir değiller,paraya ve gösterişe çok önem veriyorlar. İslam dünyasındaki parçalanmışlık,sömürü, kötü yönetimler, israf, kibir gençlerimizin gözünden kaçmamış.
Bu durumlara çok üzülüyorlar.Büyük kısmı ara sıra cumaya gidiyor,ama ileride daha düzenli ibadet edebileceklerini ifade eden az değil.
Siyasi temsilcileri çok ta beğendikleri söylenemez.
Çoğu siyasetten uzak,gündemi çok ta takip etmiyorlar.Gündemlerinde sosyal medya,teknolojik gelişmeler, yenilikler, eğlence, bireysel ve grup arkadaşlıkları etkili.
Büyük kısmı ailelerini sevmekle birlikte beğenmiyorlar.Sözleriyle davranışlarının birbirini tutmadığını, kendilerini yenileyemediklerini, geliştiremediklerini ifade ediyorlar.
Yurt dışında yaşamak,orada okumak ve çalışmak çoğu için hedef haline gelmiş.
Özgürlüklerin yeterince olmadığını düşünenlerin sayısı hiç te az değil.
Büyüklere gelince :
İslamı yaşayanlarda bir yorgunluk ve bezginlik algıladım.
Heyecan kalmamış gibi.Yaşanan kötü örnekler, siyasal islamin yol açtığı yanlışlar,kentlileşme sancıları, ekonomik sıkıntılar, eşler arasında açılan kültür farklılıkları,eşlerin karşılanması güç ve pahalı beklentilerinin artması, çocukların söz dinlemez ,asi tavırları bir çoğunu bezdirmiş durumda.
İslam ;haftada bir gün yapılan sohbetler, çoğu hızla kılınan namazlar,cuma namazı ve denk geldiğinde yapılan ufak tefek hayırlardan ibaret.
Çoğu iyi bir müslüman gibi yaşayamadıklarını beyan ederek "inşaallah bir gün..."diyerek gelecekten umutlular.
Siyasal gündemler çabuk tüketiliyor, günü birlik diziler, tek tük aile ziyaretleri,oldukça azalan piknik organizasyonları,ayda bir-iki STK ziyaretleri hayatlarını özetliyor.
Hem gençlerde hem de büyüklerde kitap okuma hayranlıkla bahsedilen ama ihmal edilen bir eylem.
İslâm dininin yüceliği, mükemmelliği, Hz Muhammed'in (sav) örnekliği tartışmasız kabul edilen bir gerçek...
Herkeste bir erteleme ,ileride mutlaka en iyi şekilde yaşama arzusu hakim durumda. Bu aslında çok umut verici.
Toplumun önünde olanların, medyatik ve tanınmış kişilerin,öğretmenlerin, bürokratların, din görevlilerinin,aile büyüklerinin çok iyi "rol model" olmalarına hiç bir dönemde olmadığı kadar ihtiyacımız var.
